02.08.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul
İstanbul’da bir haftada beş kazaya karışan toplu ulaşım hizmeti veren otobüslerinden biri bu kez Kabataş’ta terör estirdi. İstanbul Otobüs A.Ş.’ye ait Kağıthane-Kabataş seferini yapan 63 numaralı otobüsün sürücüsü Eyüp Er, hareket halindeki aracın direksiyonunu aniden Bursa Deniz Otobüsü İşletmeleri’ne (BUDO) ait iskeleye kırdı. İskele önünde bekleyen taksiyi altına alarak sürükleyen otobüs, denize uçmamak için bu kez Kabataş Vapur İskelesi’ne yöneldi. 40 metre ilerleyen otobüs, Adalar İskelesi’ni sıyırdıktan sonra Bel-Tur’a ait büfeye çarparak durabildi. Kazada 2’si ağır, 16 kişi yaralanırken sürüklenen taksinin altında kalan bir kadının bacağı koptu. Bacağı kopan kadının durumunun kritik olduğu belirtildi.
‘Gaz pedalı sıkıştı’
Otobüsün freninin patladığı iddia edildi. Olay yerine gelen yetklililer ise otobüsün gaz pedalının sıkıştığını, sürücüsünün ancak Bel-Tur’a ait büfeye çarparak aracı durdurabildiğini iddia ettiler. Hurdaya dönen otobüs ise 1,5 saatlik çalışmanın ardından olay yerinden kaldırıldı.
‘Bir kadının bacağı koptu’
İETT otobüsünün çarptığı, iki kadını sürükleyen taksinin sürücüsü Şerif Akpınar ise kazanın Kabataş İskelesi’nde yolcusunu indirdikten sonra meydana geldiğini ifade ederek, “Seyir halindeydim. Otobüs beni sürükleyerek attı. Sürüklenen aracım Bursa Deniz Otobüsleri İskelesi önünde bekleyen iki kadına çarptı. Birinin bacağı koptu. Taksinin altında kalan vatandaşlara hiç bakamadım. Çevredeki vatandaşlar aracı kaldırıp, yaralıları kurtardı” ifadelerini kullandı.
Daha büyük bir facia yaşanabilirdi
Kazadan birkaç dakika önce hareket eden Adalar vapuru sayesinde daha büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Vapur iskelesinde bulunan Ferhat Gümüş, “Önce bir patlama sesi duyduk. Meğer otobüs taksiye çarpmış. Patlama gibi sesin ardından otobüs hızla üstümüze gelmeye başladı. İnsanlar çığlık çığlığa kaçışıyordu. Allah’tan vapur hareket etmişti. Yoksa iskele önünde bekleyen onlarca insan ölebilirdi. Çok korktuk” dedi.
Otobüsün çarparak durabildiği büfe çalışanları ise “Her şey bir anda olup bitti. Otobüsü görenler sağa-sola kaçıştı. Allah’tan büfede kimse yoktu. Koca otobüs nasıl ters yöne girdi, anlayamadık. Verilmiş sadakamız varmış, saniyelerle kurtulduk. Kazadan birkaç dakika önce Adalar iskelesinin önü çok kalabalıktı. Şayet kaza sefer saatinden önce olsaydı, burada resmen katliam olurdu” dediler.
‘Sürücü hatası yok’
Otobüsün bağlı olduğu İstanbul Otobüs A.Ş yetkilileri, kazayla ilgili olarak teknik incelemenin devam ettiğini belirterek şu bilgileri verdiler:
“Sürücüden kaynaklı bir sorun gözükmüyor. Kazaya karışan otobüs 2013 model yeni bir araç. Gaz pedalının sıkıştığı söyleniyor.
Gerekli teknik incelemeler yapılacak. Araçlar kilometresine göre yetkili servislerde periyodik bakıma girer. Sürücüler psikoteknik testlerden geçirilerek işe alınıyor.”
Taksinin altında kalan 19 yaşındaki Kübra Dere’nin İstanbul Üniversitesi Muhasebe Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi olduğu, kardeşi ve kuzenleriyle Adalar’a gitmek için Kabataş’a geldiği belirtildi.
Otobüsün süreklediği taksinin altında kalan Kübra Dere Şişli Etfal hastanesinde ameliyat edildi. Kübra bir et parçasının tuttuğu bacağını kaybedebilir.
‘Fren çalışıyordu’
Kazayı yapan otobüsün markası olan Temsa’dan yapılan açıklamada, “Bu sabahki kazada aracın incelemesi İETT yetkilileri, Temsa ekibi ve ZF firması (otobüsün fren sistemini üreten Alman firma) tarafından yapılmıştır. Aracın fren sistemi ve gaz pedalı fonksiyonlarının tam olarak çalıştığı netleşmiştir” denildi.
5 günde 5 kaza
27 Temmuz: İstanbul Kavacık’ta, Tuzla-Cevizlibağ seferini yapan 500T hatlı halk otobüsünde yangın çıktı. Yangında 4 kişi yanarak can verdi.
29 Temmuz: Sultanbeyli-Topkapı seferini yapmakta olan C-762 numaralı özel halk otobüsü, Şile otobanı Beşiktaş Nevzat Demir Tesisleri yakınında kazaya karıştı, 11 kişi yaralandı.
31 Temmuz: Beşiktaş Barbaros Bulvarı’nda, Şirintepe-Kabataş seferini yapan 27E numaralı özel halk otobüsü freni boşalınca kaza yaptı. Otobüsteki 30’a yakın yolcu, kazayı küçük sıyrıklarla atlattı.
31 Temmuz: Ümraniye Topağacı Mahallesi Asil Caddesi üzerindeki İETT durağında geri geri giden halk otobüsünün altına kalan Sultan Koçoğlu (80) hayatını kaybetti.
1 Ağustos: Kabataş’ta yoldan çıkan İstanbul Otobüs A.Ş’ye ait otobüs nedeniyle 2’si ağır 13 kişi yaralandı.
1 kişinin bacağı koptu.
Günde 15 saat çalışıyorlar...
Cenk Cihangir (Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Sekreteri): “Kazaların peşpeşe gelmesinin bir nedeni bayram tatili ve sonrasında sürücülerin çalışma saatlerinde artış olması. Birçok otobüs şoförü tatil nedeniyle 15 saatin üzerinde çalışmaya başladı. En önemli sorun ise İETT, Özel Halk Otobüsleri ve İstanbul Otobüs A.Ş’nin bakım, onarım süreçlerindeki faaliyetlerin bilinmemesi. Aslında buradaki muhatap ve sorumlu İBB’dir. Denetim mekanizmalarının ne olduğunu bilemiyoruz. Otobüslerin bakım faaliyetleri taşeronlaşmış durumda. İETT’nin uzman kadroları tasviye edilerek, daha az ücretli taşeron işçiler alındı.
‘İETT işletme denetimini yapıyor’
Eski İETT Şube Başkanı Ali Osman Kart, “İstanbul Otobüs A.Ş’nin sadece işletme denetimleri İETT’ye aittir. Otobüslerin teknik ve temizlik bakımları gibi konular şirketin sorumluluğundadır. İETT eksik ve hatalı bir durum tespit ederse şirkete ceza keser. İETT otobüslerinin bakım ve temizlikleri ise tamamen kurumun bünyesinde yapılır. Bakımı bir gün geciken otobüs asla sefere çıkartılmaz. İETT, evraklar üzerinden denetim yapar. Özel Halk Otobüsleri’nin 10 yaşını geçmemiş olmaması istenir. İstanbul Otobüs A.Ş’deki araçların da tamamı yenidir” dedi.
Yollarda mavi terör!
İstanbul’da toplu taşıma otobüsleri, tıka basa yolcu doluyken aşırı hız yapıyor. Tedirgin vatandaşların şikâyetleri dikkate alınmıyor. Yetkililer 10 numara yağ iddialarına “Mümkün değil” diyor
Megakent İstanbul’da 2 bin 153 adet Özel Halk Otobüsü (ÖHO) toplu ulaşım hizmeti vermek için yollarda seyrediyor. Ancak mavi renkli ‘ÖHO’ların kimi zaman aşırı sürat, kimi zaman normal yolcu kapasitesinin üzerine çıkması birçok vatandaşı rahatsız ediyor. İstanbul’da son bir hafta içinde ‘Özel Halk Otobüsleri’nin karıştığı kazalar sonucu 4 kişinin yaşamını yitirmesi ve onlarca kişinin yaralanması ise rahatsızlığı korku boyutuna taşıdı. Yaşanan kazaların ardından gözler özel halk otobüslerine çevirildi.
İstanbul yollarında özel halk otobüslerinin peşine düşerek, neler olup bittiğini yerinde izleyip vatandaşları dinledik. Farklı duraklarda konuştuğumuz vatandaşların tamamı, Özel Halk Otobüsleri’nin hız sınırının üstüne çıkması, fazla yolcu almaları ve bazı şoförlerin olumsuz tutumlarından rahatsız olduklarını dile getirdiler. Vatandaşların adeta yollardaki korkulu rüyası haline gelen ÖHO cephesi ise eleştiriler karşısında ‘mavi tablo’ çizdiler.
Boş yolda 100 km sürat
Güzergâhımızı ‘Özel Halk Otobüsleri’nin yoğun olarak çalıştığı Mecidiyeköy-Tuzla hattı olarak belirledik. Bayram tatilini uzatanlar nedeniyle boş yollarda ilerleme şansını yakaladığımız 45 kilometrelik hat, Mecidiyeköy meydanından başlayıp, Levent, FSM Köprüsü, Ümraniye yolu üzerinden E-5 Kozyatağı’na bağlanarak, buradan Tuzla’ya kadar uzanıyor. 4 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan 500 T (Tuzla-Topkapı) otobüsleri de bu güzergâh üzerinde hizmet verirken, yol boyunca dikkatimizi çeken en önemli nokta sürat limitlerine çoğu zaman uyulmaması oldu. Levent-FSM bağlantı yolundaki eğimi fırsat bilen bazı sürücülerin 100 kilometre sürate ulaştıklarına şahit olduk. Hız sınırının aşıldığı noktalardan biri de Kavacık durağından sonra Ümraniye-Kozyatağı arasındaki güzergâh oldu. 70 kilometrelik hız sınırını aşan kimi sürücülerin 100 kilometreye kadar çıktıklarını gözlemledik. Kozyatağı E-5 ile Tuzla arasında ise yolcu duraklarının kısa mesafeler arasında olması, sürat aşımına engel olurken, hatalı sollama ve şerit değiştirmeler ise sıkça karşımıza çıktı. Dönüş yolunda ise bazı ÖHO’ların olması gerektiğinden fazla yolcu aldıkları gözümüze ilişirken özellikle eski model otobüslerin egzosundan çıkan siyah duman tedirgin olmamıza yol açtı.
Vatandaş tedirgin
Güzergâhımız üzerindeki duraklarda konuştuğumuz vatandaşlar son günlerde meydana gelen kazalar nedeniyle korku yaşadıklarını dile getirdiler. Mecidiyeköy otobüs durağında konuştuğumuz Elif Keyan, “Özel Halk Otobüsleri, çoğu zaman hız sınırlarının üzerine çıkıyorlar. Birçok vatandaş gibi ben de tedirgin oluyorum. Birçok ÖHO sürücüsü yolda seyreden diğer araçları sıkıştırıyor. Yetkililer, otobandan giden Tuzla ve Sultanbeyli otobüslerinin gün içindeki durumunu gelip görsünler. Mesai günleri 2 saatlik yolu ayakta, tıkış-tıkış gitmek zorunda kalıyoruz. Bir kez şikâyette bulundum ama değişen bir şey yok” dedi.
Selim ve Yunus Alkan kardeşlere ise eşleriyle birlikte Kavacık durağında rastlıyoruz. Alkan ailesi de ÖHO’ların yollarda yarattığı tehlikelerden müzdarip; “Şoförlerin birçoğu kurallara riayet etmeden araç kullanıyor. Denetimlerin yeterli olmadığını görüyoruz. Koskoca otobüsle makasa giren sürücüler var. Geçtiğimiz gün 153 şikâyet hattını aradık. Telefona Mustafa isimli bir arkadaş çıktı. 121 A (Beykoz-Mecidiyeköy) seferini yapan bir özel halk otobüsünün trafik kurallarını hiçe sayarak gittiğini söyledik ama gereken yapıldı mı, kuşkuluyuz.”
Hikmet Dursun ise kızı Havva ve oğlu Adem ile birlikte şikâyetçi diğer megakent sakinlerinden; “Eski model BMC’ler son derece bakımsız. Cevizlibağ-Tuzla hattında giden ÖHO sürücülerinin birçoğu süratli ve tehlikeli gidiyor. Ani ve sert frenlemeler yapılıyor. Korku içinde seyahat ediyoruz.”
‘Gözle görülür bir sıkıntı yok’
İstanbul Otobüs Özel Halk Otobüsü Sahipleri ve İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı İsmail Yüksel kazalar hakkında şunları söyledi:
“Hız sınırını aşan sürücüler için trafik polislerinin yaptırım gücü bulunuyor. Ancak hız sınırı konusunda hem bizim hem İETT’nin denetimleri söz konusu. Özel Halk Otobüsleri için 5 özel şirket bünyesinde bir havuz sistemi kuruldu. Artık yolcu kovalama diye bir durum kalmadı. Örneğin bir hatta 30 özel halk otobüsü çalışıyorsa buradan elde edilen gelir 30’a bölünüyor. Yolcu sayısına değil, otobüslerin sefer sayısına bakıyoruz. Vatandaşlar arasında ÖHO’ların hızlı gittiği yönünde algı oluşmuş. Halk otobüslerinin 60-70 kilometre hız limitini aşmaması gerekir. İETT ile hijyen, bakım gibi konularında denetimler yapılıyor. Yanan otobüsle ilgili bilirkişi raporu henüz çıkmadı. Ancak sürücünün yangın çıktığını, frenlerin tutmadığını dile getirdiği yönünde duyumlarımız var. ÖHO’lar için gözle görülen bir sıkıntı yok. Sabah ve akşam saatlerinde yoğunluk olabiliyor. Normal yolcu sayısından 5-10 kişi fazla taşınabiliyor. Otobüsler modeline göre, oturarak 20-30 yolcu, ayakta ise 50-60 yolcu taşır ve bu kapasitenin üzerine çıkılmaması gerekir. 10 numara yağ kullanımı için yok denebilir. Yeni araçların sistemlerinde isteseniz bile 10 numara yağ kullanamazsınız. Araçlar bu tür yağları yakamıyor. Her sürücü mesleğe başlarken psikoteknik testten geçiyor. Araçlar için yaş sınırı 15.”
500T hattı ile 10 numara yağ TBMM gündeminde
CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay, son günlerde İstanbul’da 500T hatlarında meydana gelen kazaları TBMM gündemine taşıdı. Tunay, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya, “10 numara yağ karıştırılmış yağ kullanıldığı ve bununda yangınlara sebep olduğu ifade edilmektedir. Bu konuda yapılmış olan bir araştırma ve buna dair sonuç var mıdır?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin 10 numara yağ veya trafo yağı kullanımının önlenmesi amacıyla bu otobüslerin depolarından alınacak akaryakıt numuneleri üzerinden ve egzoz gazından kükürt oranı ölçümüyle kontrol yapılması için TBMM’de 4 ayrı bakana soru önergesi sundu.
ANKARA Milliyet
Uydu takip sistemi var
Ercüment Çoşkun (Özel Halk Otobüsleri Birliği Basın Danışmanı): “Sürücülerin hızlı gittiği yönünde eleştiriler var ancak otobüslerin kalkış ve varış saatlerinin trafik yoğunluğuna göre dilimleri bellidir. İETT hat amirlikleri tarafından bu denetimler yapılmaktadır. Ayrıca uydu araç takip sistemi sayesinde araçların hangi saat nerede oldukları görülebiliyor. Sabah ve akşam saatlerinde otobüslerde yoğunluk yaşanabiliyor.”