11.03.2016 - 15:54 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan Burdur'dan seslendi. Bu arada Burdur CHP Gençlik Kolları Başkanı’nın da aralarında bulunduğu üç kişi, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. İşte son gelişmeler sizlerle.
Burdur'da Cumhurbaşkanı'na hakaret gözaltısı
Burdur CHP Gençlik Kolları Başkanı’nın da aralarında bulunduğu üç kişi, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.Burdur CHP Gençlik Kolları Başkanı’nın da aralarında bulunduğu üç kişi, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, Burdur Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları Başkanı Emin K.’nin de aralarında bulunduğu üç kişi, bugün Burdur’u ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posteri önünde gece fotoğraf çektirip hakaret içeren cümlelerle sosyal medyada paylaştılar. Paylaşım üzerine harekete geçen Burdur İl Emniyet Müdürlüğü, Emin K. ile birlikte paylaşımda isimleri ve fotoğrafları bulunan Selim Ç. ve Berkan S.’yi dün gece gözaltına aldı. Gözaltına alınan üç kişinin ifadelerinin alınma işlemlerinin devam ettiği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Burdur Ziyaretinden Açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine yönelik operasyonların kararlılıkla devam edeceğini belirterek operasyonların yürütüldüğü yerlerin kısa süreden yeniden inşa edileceğini söyledi. "Ben de diyorum ki Anayasa'nın 104'üncü maddesine uy" ifadeleriyle AYM'ye seslenen Erdoğan, adeta hukuk dersi verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Burdur'da toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Burdur merkezde 200 yataklı hastanemizin inşaatı sürüyor. Talep var biliyorum ve TOKİ'yle bunları inşallah tekrar konuşacağım. Bölünmüş yol uzunluğu biz göreve geldiğimizde 45 km iken biz bunun üzerine 180 km ekledik. Türkiye'nin en önemli projelerinden birinin 78 kilometresi Burdur'dan geçiyor. Antalya-Eskişehir hızlı tren hattı Burdur'u da içine alıyor. Tüm bu demiryolu projeleri tamamlandığında Burdur, tüm Türkiye'ye ulaşabilecek. Burdur'a 840 bin lira yatırım yapıldı, bunu biz yaptık.
"Bu milletin nesli kurusun diye.."
Bu milleti yıllarca doğum kontrolü yaptılar, bu milletin nesli kurusun diye. İnşallah bunu tersine çevireceğiz. Biz istiklalimizi ve istikbalimizi işte Burdurlu koca Mustafalar gibi Allah rızası için vatanına hizmet eden kahramanlara borçluyuz. Bu vesile ile geçtiğimiz yılın Ağustos'da jandarma uzman çavuşumuz Burdurlu Hakan Aktürk'ü de rahmetle anıyorum. Şehidimizin annesine, eşine, yakınlarına bir kez daha başsağlığı dileklerimi ifade ediyorum.
"Başörtülü kardeşlerimizi PKK'lılarla da sırt sırta getirdiler"
Gazetelerin önüne geldiler, girdi oraya emniyet. İçeride ne makine kalmış ne bilgisayar. Hepsini götürmüşler. Niye, devletin bütün kurumlarına sızmışlar. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Ne dedim, bunların inine gireceğiz. Girdik mi, girmeye devam ediyor muyuz?
Bunlar sahtekar, bunlar cambaz. İşte buyrun bak çıkıyor bütün hileler ortaya. Yok neymiş, basın hürriyetiymiş. Düşünebiliyor musunuz gazeteleri var, suç üstü yakalanıyorlar. Emniyet görevlileri oraya girecek, toplamışlar oraya başı açık, başı örtülü tüm kardeşlerimizi, orada polisin önüne onlarla bariyer oluşturuyorlar. O başörtülü kardeşlerimizi bunlar var ya güneydoğuda PKK'lılarla da sırt sırta seçimlerde bir araya getirdiler.
"Yeni bir güneydoğu inşa edilecek"
Sur temizlendi, arkadaşlarıma rehavete kapılmayın dedim devam etmeli ertesi gün sekiz tane terörist çıktı. Etkisiz hale getirdiler. Elleri dert görmesin. Dünya ne diyor bizim için önemli olan Allah'ın ne dediği. Tek millet tek vatan tek bayrak tek devlet.
Milletimiz tarihinin her döneminde hem içeride hem dışarıda mücadele etmek zorunda kaldı. Ecdadımız elde ettiği her kazanımı yüreği ve bileğinin hakkı ile kazanmıştır. Şimdi birileri Güneydoğu'daki operasyonlar nedeniyle sürekli istismar ediyor.
Osmanlı İnebahtı'nda bir yenilgi yaşamıştır. Kılıç Ali Paşa komutasında. Komutan üzgündü, süzgündü. Fakat Sokullu oradan bir gürledi, "Paşa, paşa; sen bu devleti ne sanırsın? O yelkenlerin direklerini gümüşten, yelkenleri de atlastan yapma suretiyle yolumuza devam ederiz" dedi. Hükümetimiz bütün memurlarını görevlendirdi. Şimdi orada da bütün planlar, projeler yapılıyor altyapısıyla, üstyapısıyla yıkımların olduğu yerler çok daha modern bir şekilde, çok kısa bir zamanda yapılacak ve 4 vilayetimizde tamamen çevre, ilçe tüm düzenlemeler yapılacaktır. Dün Başbakanımız da bu adımları kararlı bir şekilde görüşüyoruz, arazide dolaşıyorlar, yer tespitleri yapılıyor ve o leş kargalarına gerekli cevap düzenlemelerle verilecektir. Yeni bir güneydoğu inşa edilecektir.
İnşallah atık su kanalları içme suyu kanaları ile doğalgazıyla elektrik şebekesi ile hepsi yer altı olarak orada yapılacak. Bir yılı bulmadan bir kısmı diğer bir yılda geri kalan kısmı inşallah tamamlanacak.
"Buradan söylüyorum çok kırgınım"
Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin hakları, menfaatleri, çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye'ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir.
Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, 'gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız' diye. Ama ne yazık ki şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm ve buradan söylüyorum, çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için. Bana bunu söylediler. Çünkü önceki başkanı gerekçe hazırlanmadan alelacele açıklanan kararlarda eleştiren bu arkadaşımız, bu defa alelacele böyle bir kararı açıklama konumuna gelmiştir.
İlk derece mahkeme ne demiş...
İlk derece mahkeme ne demiş, casusluktan bunu tutuklamış. Siz ne diyorsunuz; 'hayır burada böyle bir şey yok.' Oraya iade ediyorsunuz. Fakat daha önce casusluktan tutuklanmayı isteyen mahkemenin de verdiği kararı anlamıyorum. Halbuki ilk derece mahkeme de kararında direnebilirdi. Diren bakalım. O zaman Anayasa Mahkemesi ne yapacak, bir de onu görelim. Bence o verdiği kararda direnmiş olsaydı inanıyorum ki dengeler çok daha farklı gelişecekti.
Bu konunun yargının bağımsızlığıyla uzaktan yakından alakası yoktur. Ben Cumhurbaşkanı olarak vatana ihanet dışında hiçbir suçla suçlanmam. Ben de diyorum ki Anayasa'nın 104'üncü maddesine uy. Bunlar karşısında susarsam milletimin bana itimatına uymamış olurum. Anayasa Mahkemesi'nin kendi varlığı ve meşruyetini tartışmaya açacak bu tür yollara girmez. Biz takdir edilen bir Anayasa Mahkemesi istiyoruz.