Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Demek ki bir musibet bin nasihatten daha iyiymiş.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından oluşan siyasi iklime bakınca başka bir şey söylenemiyor.

O gecenin; muhakemeyi zorlayan, katliam noktalarına ulaşan boyutları bu işe kalkışanlar dışındaki herkesi birleştirdi.

Bu hal, hedef alınan demokratik parlamenter sisteme tereddütsüz sahip çıkmak demek.

Aynı zamanda Boğaz Köprüsü üzerinde oğluyla birlikte sırtından kurşunlanan, tankların önüne yatan, çoluğuyla çocuğuyla sokaklara dökülen cesur insanlara borç ödemeye çalışmak demek.

Haberin Devamı

Bu nedenle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarın Yenikapı’da gerçekleştirilecek Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne katılma kararını alkışlamak gerekiyor.

CHP lideri, 15 Temmuz’dan bu yana, darbe girişimi konusunda tutarlı bir politika izliyor.

Meydanlarda sabaha kadar süren toplantıların Erdoğan ya da Ak Parti mitinglerine dönüştüğü yolundaki şerhini dillendirmekten de geri durmuyor.

Cumhurbaşakanı Tayyip Erdoğan’ın davetine icabetle Beştepe’ye gitmesi, Başbakan Binali Yıldırım ile kurduğu sorumlu ilişki biçimi, ülkenin bekasını ilgilendiren zor zamanlarda ana muhalefet partisi liderine yakışan bir tutum.

Önceki gün akşam saatlerinde bize yansıyan bilgiler, Kılıçdaroğlu’nun Yenikapı mitingine katılma eğiliminin zaten güçlendiği yönündeydi.

Kararın gerekçeleri

CHP liderini bu kararı verme noktasına getiren etkenler açısından bir sıralama yapmak gerekirse...

İlk sırada, darbe girişiminin doğrudan demokrasiye, parlamenter sisteme, cumhuriyete yöneldiği gerçeği geliyor.

Sadece bu gerekçe, Ak Parti tarafından organize edilen, her halükârda Erdoğan’la bütünleşecek böyle tarihi bir mitinge katılmak konusunda yeterli bir izah olarak görülebilir.

Ayrıca, 15 Temmuz’dan bu yana siyasette oluşan diyalog zemininin kamuoyundan gördüğü büyük kabul de CHP liderinin kararında en önemli etkenlerin başında geliyor.

Ancak, mitinge katılıp katılmama konusunda gidip gelen Kılıçdaroğlu’nun kararında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın özel ısrarının da etkisi olduğu muhakkak.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı’nın MHP lideri Devlet Bahçeli gibi Kılıçdaroğlu’nun da mitinge katılmasını arzu ettiğini önceki gün kürsüden yeniden duyurması önemliydi.

Başbakan Yıldırım’ın ve Ak Parti’nin önde gelen isimlerinin Kılıçdaroğlu’na ve yakın çalışma arkadaşlarına ilettikleri mesajlar da bu kararda etkili oldu.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün CHP lideriyle görüşerek, mitinge katılmasının ne kadar kritik bir önemde olduğu yolundaki mesajları da bu tabloda dikkat çekici.

Kılıçdaroğlu’nun bu kararın nihai oluşma zeminini partisinin üst organı olarak seçmesi ise parti içi dengeler ve oluşabilecek tepkileri izale bakımından tercih edilmiş bir yöntem.

Kırmızı çizgiler

Dün, kararın Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke tarafından açıklanmasının ardından CHP lideri ile Başbakan Yıldırım arasında iki telefon görüşmesi gerçekleşti.

Bu görüşmelerde Kılıçdaroğlu, mitinge katılma kararının gerekçesini açıkça ortaya koydu.

“15 Temmuz gecesi yaşananları parlamenter demokrasiye yapılan kanlı bir darbe girişimi olarak görüyoruz. Demokrasiye, cumhuriyete bağlılığımız ve şehitlerimize duyduğumuz saygı nedeniyle orada bulunacağım” dedi.

Haberin Devamı

“Ancak bu bir Türkiye mitingi olmalı” şerhini düştü.

Mitinge ilişkin kırmızı çizgilerini de özetle şöyle sıraladı:

- Parlamentoda temsil edilen ya da edilmeyen bütün siyasi partilere yönelik bir çağrı yapılmalı. Mitinge bu partilerin temsilcileri de davet edilmeli.

- Mitingde devlet protokolü uygulanmalı. Bu protokolün ritüelleri dışına çıkılmamalı.

- Meydanda, platformda dev bir Atatürk resmi olmalı. Başka resimler, posterler bulunmamalı.

- Çalınacak müzikler, şarkılar belli olmalı. Ak Parti, CHP ya da MHP’yle özdeşleşmiş propaganda şarkıları çalınmamalı. Mitinge katılanların ellerinde sadece Türk bayrakları olmalı.

- Liderlerin konuşma süreleri belli ve sınırlı olmalı. Kimse kimseden daha uzun ya da kısa konuşmamalı.

CHP lideri, bu kırmızı çizgileri sıraladıktan sonra, “Yenikapı’daki miting Türkiye mitingi olmalı” dedi.

Kılıçdaroğlu, HDP başta olmak üzere CHP ve MHP dışındaki partilere davet yapılmamasından duyduğu rahatsızlığı yineledi.

Platformda bir “alt kadro” olarak görünmek istemediğini de açıkça vurgulamış oldu.

Mitingin Türkiye mitingi olmasında herkese sorumluluk düşüyor.

Yenikapı’da siyasi tarihimize geçecek dev bir adım atılacak.

Sabırsızlıkla bekliyoruz.