Caner’den Gökhan Gönül olmaz mı?

Caner Erkin, çok cesur bir çocuk... 14 yaşında ailesinin yanından ayrılıp Manisa’ya gelmiş, 19’unda bir başına ülkesini terk edip Rusya yollarını tutmuş. Orada önce İngilizce, sonra Rusça öğrenmiş, önemli sakatlık geçirmesine ve sıkıntılı Moskova hayatına rağmen CSKA formasıyla 40 maça çıkmayı başarmış. Beşli orta sahanın solunda oynamayı öğrenmiş, göbekte ihtiyaç duyulmuş, hayır dememiş. Nihayet Zico döneminde dörtlü savunmaya döndüklerinde sol bek vazifesini de layıkıyla yapmış.
Bu ağır tecrübeler de, sadece 21 yıl 3 aylık bir çocuğu ciddi biçimde olgunlaştırmış. Gerek saha içi/gerek saha dışı davranışlarıyla kendisinde neredeyse ikişer yaş büyük Arda ve Uğur’dan da, bir yaş büyük Aydın’dan da cesur davranıyor bu genç...
Zaten doğal yeteneği tartışılmayacak Caner, bir de cesur ve olgun olunca bulduğu fırsatları iyi değerlendirdi; Trabzonspor-Orduspor maçlarındaki iyi sol açık performanslarıyla teknik heyetin gözüne girmeyi başardı. Şimdi herkes Caner’in ofansif becerisine övgüler yağdırıyor, zaten esas mevkiinin (ya da oynaması gereken mevkiinin) sol açık olduğunu söylüyor. Benim itirazım da bu noktada başlıyor...

Alves, Maicon, Carlos
Herhalde hiç kimse Barcelonalı Daniel Alves’in veya Interli Maicon’un sağ açık oynayamayacağını söyleyemez. Ya da Roberto Carlos 1996’da Real Madrid’e transfer olduğunda, Capello onu sol açık oynatsaydı pek kimse itiraz etmezdi. Sanırım Alves, Maicon veya Carlos da o pozisyonları hiç sırıtmadan oynarlardı. Ama onlar, vasat üstü bir açık oyuncusu olmak yerine, süperstar bir bek olarak kariyer yapmayı tercih ettiler. Evet, doğal yetenekleri açık oynamak için de kâfiydi, ama o becerilerine savunma özelliklerini ekleyip mevkilerinde dünyanın en iyisi oldular.
Evet, Caner de ofansif yetenekleri üst düzey bir oyuncu. Ama bir Hamit, bir Tuncay, bir Arda olup olamayacağı konusunda emin değiliz. Oynaması arzulanan mevkide de Kewell ve Arda gibi iki kuvvetli rakibi var ve forma giymek için birkaç yıl onları beklerse gelişmesi de imkânsız olacak. Üstelik saydığımız isimlere göre onun bir artısı var, savunmayı da gayet iyi oynuyor. Siz Galatasaray formasıyla ilk maçlarında alelacele uğradığı eleştirilere bakmayın; hem Terim, hem Gazzaev, hem Ramos, hem Zico bu çocukta savunma yetenekleri de gördükleri için onu defansif pozisyonda kullandılar.
Çok uzağa gitmeyin, gözünüzün önüne Gökhan Gönül’ü getirin... 2007 kışında Zico’nun 11’inden sakatlık geçiren Önder değil Deivid olsa ve Gökhan sağ açık olarak oynamaya başlasa, belki şu anda M.Topuz’la/Kâzım’la forma savaşı yapan sıradan bir kanat oyuncusu olacaktı. Oysa o ofansif yeteneklerini sağ bekte gösterince Süper Lig’in İngiltere’ye açılmaya en yakın oyuncusu durumuna geldi.

Rijkaard iyi düşünmeli
Türk futbolunda uzun yıllardır büyük bir sol bek sıkıntısı yaşanıyor. Hatta dünya futbolunun devleri bile sol kanat oyuncularını sağdakiler gibi rahat bulamıyor: Çünkü dünya nüfusunun sadece yüzde 5 buçuğu (yani 18 kişiden biri) solakken, her on birde 2 (yani yüzde 19) oranında solak oyuncuya ihtiyaç duyuluyor.
Caner daha 21 yaşında ve şekil verilmeye çok uygun bir hamur kıvamında... Rijkaard iyi düşünüp karar vermeli, Caner dünya çapında bir sol bek mi olacak, yoksa bütün kariyeri sol açıkta forma savaşı vererek geçecek bir sağ açık mı? Belki Rijkaard’ın değil ama, Caner’in hayatının en önemli kararı bu... O yüzden Hollandalı Hoca, çok iyi düşünmeli.


Turkuaz formayı nereden bulacağız?
Sevdiğim bir dostuma bin bir güçlükle araştırıp bularak bir turkuvaz milli takım forması hediye ettim. Halı saha maçlarında giymek için turkuvaz şort da almak istiyor, aylardır mağaza mağaza geziyor ama bulamıyormuş.
Bir okur dostumuz da, milli takımın turkuvaz eşofman takımını televizyonda görüp beğenmiş, ama bulamadığı için satın alamamış.
“Milli takımın seyircisi var, ama taraftarı yok” diyordu ya Fatih Hoca... Aidiyet duygusu ve taraftarlık için gereken küçük unsurlardan birine sahip değil galiba milli takım: Çünkü yalnız ulusal takım ürünlerini satan bir mağaza zinciri yok.
Acaba sponsor firma, milli takımın yeni teknik direktörü ve yeni fikstürüyle birlikte bu konuda bir hamle yapamaz mı? En azından büyük kentlerde birer tane milli takım mağazası açılamaz mı? Belki de Euro 2012 elemeleri öncesi, milli takım taraftarlığı adına atılmış güzel bir adım olur bu...