‘Designated Survivor’, Darbe Girişimi’ne gönderme yapmıştı. Netflix’teki ‘The Spy’ dizisinde, bölünmüş Türkiye haritası ortalığı karıştırmıştı. ‘13 Commandments’ Belçika dizisiydi. Cinayet işleyen Türk’ün evinde Atatürk ve Erdoğan posterinin yer alması, tepki çekmişti. Cemaat göndermeleri yapılan projeler, ‘Succession’da da ‘damat’ göndermesi ve daha niceleri yer aldı.
Neler var neler...
Mesela, ‘West Wing’ dizisinde, Türkiye, El Kaide’ye benzetilmiş. “Zina yapan kadınların kafasının kesildiği ülke” denilmiş. ‘Lost’ta, “Türkçe biliyor musun?” diye sorulan kişilerin, terörist karakterler olması ilginç değil mi? ‘How Met Your Mother’da Robin karakterinin bacaklarındaki kılların uzadığından bahsederken, bir Türk lezbiyene benzediğini söylediği sahne mesela! ‘24’ yapımı Türkler’i, terörist olarak gösterdi. Bu ‘imaj’ meselesinin sonu yok. ‘The Simpson’lar için Türk imajı; fes takıp, zurna çalan ve haşhaş içen tipler!
Anlaşılan bunu kırmak mümkün değil. Ama bir başka imaj çalışması da Türkiye’den geliyor kendi dizilerimizdeki ‘Türkiye imajı’...
Araplar şikayet etti
Boğaz manzaralı dizilerin, Batı’da ve Güney Amerika’da ‘Türkiye imajını’ değiştirdiğini söylemek mümkün. Batı’nın ‘fesli Türk’ imajı mesela Arap ülkelerinde ‘Modern Türk’le yer değiştirince, epey sorun olmuştu. ‘Gümüş’ dizisi, ilk kez 2007 yılında Suudi izleyicileriyle buluşmuş, vatandaşlarla din insanlarını
karşı karşıya getirmişti. Bugün Batı’da ‘Türk imajı’ İtalya’da Can Yaman fenomeni, Fransa’da ve İspanya’da esen Türk dizi rüzgarı,
televizyonda bir nebze dengeyi sağlıyor.
Bizim yapımlardaki yabancılar!
Biraz da dönüp kendimize bakalım, bizdeki dizilerin yabancı ‘imaj’ları nasıl? “Yerli dizilerimizde Rus ve Ukraynalı kadınlar sürekli olarak hayat kadını, Suriyeli erkekler terörist olarak yansıtılmakta...” (Erciyes Üniversitesi İletişim Dergisi, Ece Ünür’ün yazısı/2013). Bu, durumu özetliyor. Erkek tarafına bakarsak, ağırlıklı ajan oluyorlar ve bizi içeriden bölmek için uğraşıyorlar. Ev ahalisi hatırlattı. “Rus kadınlar hayat kadını olmaktan, gelin ve ajan olmaya evrildiler, hatırlatalım” dediler. Kısaca bu ‘dizilerin imaj’ meselesi bitmeyecek. Mesele, ‘Kim daha etkili olacak?’ durumudur.