CaddeGülşen'e saldırı bana fazlasıyla 'kurusıkı' geldi

Gülşen'e saldırı bana fazlasıyla 'kurusıkı' geldi

12.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Gülşene saldırı bana fazlasıyla kurusıkı geldi

Öte yandan, ele geçmemiş bir silaha baştan "kuru sıkı" teşhisi konması bende, yoksa bu da Gökhan Özen'in Akdeniz'de kaybeden jetski gibi bir şey mi diye kuşku yarattı.Malum bizim meslekte şüpheciliği elden bıraktığınız gün golü yediniz demektir. O yüzden işi gücü bir yana bırakıp düştüm bu işin peşine...Gazetelerde çıkan haberlerden sonra "Geçmiş olsun" demek için Gülşen'i arayan birinden şu bilgiyi almam, şüphelenmekte ne kadar da haklı olduğumu gösterdi.Çünkü bilgi kaynağım, Gülşen'in kendisine, "Olayın bizimle alâkası yok. Bizden sonra gazinoda öyle bir şey olmuş galiba" dediğini iletti.Yıllardır Milliyet'te yayımlanan polisiye haberleriyle gündem oluşturan Tolga Şardan'a sordum, bu olay polise nasıl intikal etti diye... Şardan, "Polise intikal etmiş silahlı bir saldırı yok" demesin mi? Şardan'ın anlattığına göre de işin aslı şöyle:Gülşen'in sahne aldığı Dikmen'de oturanlar, gece yarısına doğru polisi arayıp "Yüksek sesle müzik çalıyorlar, uyuyamıyoruz" diye ihbarda bulunuyor. Saat 02.00 gibi mekâna giden polisler, "gürültü kirliliği"ne son verilmesini isteyip ayrılıyor.Saat 03.45'te ise Gülşen'in menajeri 155'i arayıp şöyle bir talepte bulunuyor:"Gülşen Hanım'ın sahne aldığı Leyla'da alkollü ve silahlı insanlar vardı. Havaalanına kadar bizim can güvenliğimizi sağlar mısınız?"Polisler de jest olsun diye havaalanına kadar değil ama şehrin belli bir yerine kadar Gülşen ve ekibine eşlik ediyor.O gece, ne Gülşen, ne ekibi, ne gazino sahibi, ne de semt sakinlerinden silah atıldığına ya da silahlı saldırı olduğuna dair hiçbir başvuru var polise... Hal böyleyken silahın gerçek değil de "kurusıkı" olduğunu kim, nasıl anladı, balistik bir muayeneden geçmeden?Gülşen'de, bir silahı sesinden "kurusıkı" mı, yoksa gerçek mi olduğunu anlayacak balistik bir kulak varsa o ayrı mesele... Pazartesi günü birçok gazetenin birinci sayfasında, şarkıcı Gülşen'in Ankara'da sahne aldığı mekân çıkışında silahlı saldırıya uğradığına dair haberler vardı. Ankara'da meydana gelen bir silahlı saldırının, olayın geçtiği ilde gazetecilik yapanlar tarafından değil de, oraya 500 km uzaktaki magazincilerce haberleştirilmesi ilgimi çekti. Gündeş'in aşkı Erkır'ı kör etmiş! Star TV'nin "Popstar Alaturka" için her hafta Orhan Gencebay, Ebru Gündeş ve Armağan Çağlayan'a niye para verdiğini anlayabilmiş değilim. Çünkü "Popstar Alaturka", yarışma olmaktan çıktı, Bülent Ersoy ile biricik eşi Armağan Uzun'un cilveleşmesine dönüştü. "Popstar Alaturka" olmuş "Bülent Alaturka"... Ersoy - Uzun ikilisi, "Biz Ayrılamayız" şarkısını söyledi, salon alkıştan inledi. Şu seyircileri de anlayabilmiş değilim. İster ayrılmasınlar, ister ayrılsınlar... Size ne?"Diva"nın eşinin terlerini silmesine, "41 kere maşallah deyip" nazar boncuğu takmasına, özellikle de Armağan'ın her hafta yarışmada olmasına karşın sunucu Osmantan Erkır'ın, "Armağan seni çok özlemiştik her hafta gel" demesine ne demeli?Armağan her hafta Sevim Emre'nin yanında oturup yarışmayı izliyor.Ancak jürideki aşkı -ki Ebru Gündeş olur kendileri - anlaşılan Erkır'ın gözlerini kör etmiş. Adam bakıyor ama göremiyor... Televizyonların gündüz kuşakları yine medyumların kuşatması altında... Hatırlar mısınız bilmem, yıllar önce de böyleydi... Sonra bir programda medyum Memiş, medyum Keto'yu evire çevire dövünce RTÜK de kapatma düğmesine basmış, onlar da kayıplara karışmıştı.Gerçi RTÜK Yasası değişti, televizyon kapatma tarihe karıştı, onun yerini ağır para cezası aldı.FOX'ta ekrana gelen Lerzan Mutlu'nun programında Recep Kaplan ile Abdülkadir Alper arasındaki medyum yumruklaşması TBMM'nin gündemine taşındı.Mersin MHP Milletvekili Akif Akkuş, "Yalan yanlış bilgilerden televizyonlar ne zaman temizlenecek?" diye sorunca yanıt Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'dan geldi:"RTÜK'ün yayınları önceden kapatma yetkisi yok. Böyle bir yetkinin verilmesi durumunda RTÜK daha etkin çalışacak."Ha gayret televizyoncular... Eli kulağında yeniden televizyon kapatmanın... Ben diyeyim üç vakte kadar, siz deyin iki medyum müsabakası daha var... aeyuboglu@milliyet.com.tr Medyumlar yine çarpacak