British exit depremi (Brexit)..
- Yabana atılacak..
- Dalga geçilecek..
- Kıs kıs gülünecek..
- Bizi almadınız, beter olun denilecek..
- Avrupa Birliği’nde ayrılık rüzgârları esiyor diye sevinilecek..
- Hıristiyan kulübü çöküyor diye göbek atılacak..
- Haçlı dünyası çatırdıyor keyfini çıkaralım denilecek..
Hadise değil..
Çok ciddi, çok önemli..
***
İlk gün yapılan yorumlar işin ciddiyetini yansıtmıyordu..
Ankara’da bıyık altından gülme hali vardı.. İngiltere’yle kafa bulma eğlencesi vardı.. ‘Türkiye 30 yıl daha AB’ye giremez’ diyen Cameron’a nanik yapma keyfi vardı..
Oysa zevkini çıkarılacak bi gelişme yok..
Tam tersi kara kara düşünülmesi gereken, alarm butonuna basılması gereken bi durum var..
Şu gerçeği görelim.. Brexit kara Avrupa’sına geçerse, modaya dönüşürse, önce bizi vurur..
Ankara’yı vurur..
***
Niye mi?
Avrupalı.. Fransız, Alman, Hollandalı, Macar, Belçikalı mülteci akınının yaşam kalitesini tehdit ettiğini düşünüyor..
Mülteci akınından korkuyor..
Mülteci diyerek hafifletiyoruz ama aslında göçmen akını..
Yerleşmek, kalıcı olmak, yurt edinmek amacıyla milyonlarca insan Avrupa’ya ayak basmak istiyor..
AB bünyesine sığınmak istiyor..
Birleşik Krallık’tan ayrılık kararı çıkmasının en önemli nedeni bu.. Maddi manevi külfetini üstlenmemek..
***
Avrupa’yı rahatsız eden göçmen akını nereden?
İslam ülkelerinden.. Irak’tan, Suriye’den, Afganistan’dan, Afrika’dan...
Göçmen deyince, Avrupalının aklına Türkiye geliyor..
Türkiye’yi göçmen deposu görüyor..
Haksız da değiller..
***
Hıristiyan kulübü çatırdasın diyoruz ama kulüp çatırdadıkça..
İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı daha da artacak..
Nefrete dönüşecek..
Avrupalı politikacılar, o nefreti Türkiye üzerinden araçsallaştıracak..
Referanduma giden her ülkede radikal sağcılar hedef tahtasına Türkiye’yi koyacak..
Türk düşmanlığı körüklenecek!..
***
Diyelim ki, bunlar olmadı.. AB ülkeleri krizi iyi yönetti.. Ayrılık rüzgârı esmedi.. Britanya’dan kara Avrupa’sına geçmedi..
Türkiye yine zarar görecek..
AB yeni bir yol bulana kadar, belki yeniden yapılanana kadar, ayrılık fikrini zihinlerden çıkarana kadar..
Türkiye’nin üyeliği gündeme gelmeyecek..
Kaç yıl?
Bi hayli yıl diyelim moral bozmayalım..
Brexit önce Ankara’yı vurdu, Ankara farkında değil!..
Nabza göre ‘adalet’ olmaz!
Hukuk hukuktur.. Duruma göre, rüzgâra göre, siyasetin pozisyonuna göre değişmez..
Değişmemeli..
Cinayet, cinayettir.. Hırsızlık, hırsızlıktır.. Terör, terördür.. Dolandırıcılık, dolandırıcılıktır..
Ülkenin o günkü ruh haline göre değişmez.. Yöneticilerin bakışına göre şekillenmez..
Hukuk, hukuktur..
Nabza göre adalet olmaz!..
***
Bizim gibi ülkelerde geçerli değil tabii.. Çok uzun süredir, hukuk hukuk olmaktan çıktı..
Keyfiyet elbisesine büründü..
En son vaka..
Düşen Rus uçağından paraşütle atlayan pilot havada vurulmuştu ya.. Görüntüleri anında ortalığa çıkmıştı.. Alparslan Çelik adlı bir savaşçı övündükçe övünmüştü..
Böbürlendikçe böbürlenmişti..
***
Savcılık çağırdı, ifadesinde başka şeyler söyledi.. Pilotu vurmadığını hatta vurmak isteyenlere yapmayın etmeyin diyerek engel olduğu anlattı..
Takipsizlik kararı verildi..
Dosya kapatıldı..
***
Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan siyasal kriz giderek ekonomik krize dönüştü..
Antalya bölgesi iflas bayrağını çekti..
Antalya’ya gelen Rus turist 800 binden, 21’e inince (ilk beş ay için) esnaf havlu attı..
***
Ankara, Rusya’yla arayı düzeltmek istiyor..
Moskova ayak sürtüyor.. Özür dileyin diyor, tazminat ödeyin diyor, bir de pilotumuzu vuran kişiyi yargılayın diyor..
***
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü toplantısı nedeniyle Rusya ile temas gündeme geldi.. Ankara zemin yokluyor.. Dışişleri Bakanları düzeyinde temasın yolları aranıyor..
***
Temas olur mu olmaz mı bilemem ama kabak Alparslan Çelik’in başına patlamak üzere..
Savcılık ‘yeni deli’ gerekçesiyle takipsizlik kararını kaldırmış.. Soruşturmayı yeniden açmış..
Tesadüf mü?
Değil!..
Yarın, öbür gün Rus pilotu öldürmekten yargılarlarsa..
Mahkum ederlerse şaşırmam..
Takipsizlikten, müebbette..
Olur mu olur!..
Bu yargıda her şey olur!.. Biz müebbet hapis cezasının, beraatla sonuçlandığını da gördük..