Gözaltı gerekçesindeki ‘suçlamalara’ tepki

Ergenekon’un 12. dalgası, soruşturma savcısı Zekeriya Öz’ün talebiyle 13. Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Hâkim Ömer Diken’in arama ve el koyma izni vermesiyle başladı. Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Haberal’ın da aralarında bulunduğu 39 kişinin gözaltına alındığı operasyonun üç sayfalık gerekçesi ise tepki çekti.
Arama ve el koyma kararında, 12 Haziran 2007’de Ümraniye’de düzenlenen operasyonda 27 adet el bombasının ele geçirilmesi ve başlatılan soruşturmada iki ayrı iddianameyle kamu davası açıldığını belirten Diken, yargılama henüz tamamlanmamasına rağmen, “soruşturmada aşağıda geçen fiillerin işlendiği anlaşılmıştır” ifadesini kullandı.
Diken kararında Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırısı da dahil olmak üzere, Başbakan Erdoğan’a suikast girişimi ve darbe teşebbüsü suçlamaları madde madde sıralandı.
Diken, yürütülen teknik takip çalışmaları sonucu örgütün diğer ünitelerinde görevli olduğu düşünülen şüpheli kişilerin yakalanması ve örgüte ait olduğu düşünülen delilerin elde edilmesi amacıyla arama yapılması ve bulunacak delillere el konulması, deliller üzerinde inceleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatları Mehmet Cengiz ve Hasan Basri Özbey, yaptıkları yazılı açıklamada, son operasyonda “hukuk uygulamasında örneğine rastlanmamış biçimde bir karar” yazıldığını iddia etti.
Açıklamada, “Arama ve gözaltıların muhatabı olan tüm kişiler için aynı şablonun uygulandığı hâkim kararında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve 20 Temmuz’da başlanacak her 2 dava da sonuçlanmış, şüpheliler mahkûm edilmiş ve mahkûmiyet kararları kesinleşmiş gibi bir dil kullanılmıştır” denildi.
Açıklamada, hâkimin kararında, “aşağıdaki fiillerin işlendiği anlaşılmıştır”, “örgütün darbe teşebbüsüne giriştiği açıkça anlaşılmıştır”, “darbenin gerçekleşmesi için örgütün kendine bağlı akademisyenler ve STK’lardaki uzantılarından açıkça faydalanılmıştır” gibi ifadelerin kullanıldığı belirtilen açıklamada, devam eden yargılamaya aldırmadan, temel hukuk kurallarının hiçe sayıldığı öne sürüldü. Açıklamada, davaya bakan mahkemenin “iddia olunan Ergenekon terör örgütü” ifadesinin kullanılması yönündeki kararına rağmen, “ETÖ” adı kullanılarak bu karara da uyulmadığı vurgulanarak yasal yollara başvurulacağı kaydedildi.