Kültür SanatBir düşünme koçu

Bir düşünme koçu

15.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Nusret Hızır imzalı, 25 yıllık iki önemli düşünce yapıtı, Kırmızı Yayınları tarafından bugünün okurlarına ulaştırıldı.

Bir düşünme koçu

ZENGİN BİR DÜŞÜNCE KÜLLİYATI! Yirminci yüzyılın ilk 80 yılını kapsayan yaşamı 'yetiştirme' üzerine kuruludur. Önce bütüncül bir bakış açısıyla kendini yetiştiren ve hep zamanının önünde ve ilerisinde olan çok yönlü bir kültür adamı, kelimenin gerçek anlamıyla bir aydın olmuştur. Sonra da, hemen tüm düşünsel ve bilimsel etkinliğini insan yetiştirmeye yoğunlaştırmıştır. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü'nde doğrudan öğrencisi olanlar kadar, 1960-1980 yılları arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenim gören bilim-felsefe ilişkileri konusunda meraklı gençler de, Nusret Hızır'ın rehberliğinde ciddi bir düşünce eğitiminden geçmişlerdir. Nusret Hızır'ın fizik-matematik eğitimi görmüş bir felsefeci olmasının yanında, tarih, edebiyat, müzik, genel olarak sanat konularında da engin bir birikime sahip oluşu, onun kendiliğinden, adeta bir rönesans aydını gibi bir misyon üstlenmesine yol açmıştır. Nusret Hızır; ilgisi özellikle dil, mantık, bilim felsefesi ve tarih üzerinde yoğunlaşmış bir felsefeciydi. Bir eğitici olarak Hızır, gençlere dersleri, konferansları ve sohbetleri ile ışık tutmuş; buna karşılık az yazmış olduğu için, maalesef sonraki kuşaklar tarafından tanınması güç olmuştur. Ben hep bunun gerçekten bir yoksunluk olduğunu düşünmüşümdür. Çünkü Hızır'ınki kapsamında bir birikimi, düşünen, sorgulayan, eleştiren ve yorumlayan bir zihin etkinliğiyle birleştirebilen, bunu istek ve coşkuyla paylaşabilen eğitici, ülkemizde pek nadirdir.Kendimi, onun yazılı kalıtını gelecek kuşaklara aktarmakla görevlendirişimin temelinde, Hızır'ın, dün olduğu gibi bugün de gençlere rehberlik edebileceğine duyduğum (iyimser) inanç bulunmaktadır. Hocamın yazılarını bir araya getirerek kitaplaştırma işine, kendisi henüz sağken, 1976'da başladım. İlk kitabı "Felsefe Yazıları", bu tarihte yayımlandı. "Felsefe Yazıları"nda Hızır'ın, teknik sayılabilecek, özünde meslekten felsefecileri ve mantıkçıları ilgilendirecek yazıları bile, genel okurun anlayabileceği bir dille, çok açık, net ve sistematik bir biçimde kaleme alınmıştır.Onların dışında; "Felsefede Romantiklik", "Aydınlanma Çağı", "Barok Düşünce" başlıklı yazılar, konuları itibariyle de daha geniş bir ilgi alanına seslenen, kendi türlerinin çok seçkin örnekleri sayılacak denemelerdir. Felsefi deneme biçemi, Hızır'ın hemen bütün makale ve konferans metinlerinde seçtiği, benimsediği bir biçemdir. Felsefi deneme biçemi Dolayısıyla, dipnotlara, atıflara, akademik kurallara dayalı olmayan anlatımı, okuru bilgilendirme ve düşündürme açısından özelikle işlevseldir. Nusret Hızır'ı, iddialı olmayan, 'düşünür' hatta 'filozof' kimliğini özenle örtülü tutan, ele aldığı konulara katkısının (contribution) altını çizmeyen, bir düşünme 'coach'u, kılavuz kimliğine bürünmeyi seçen bir kültür adamı olarak tanımalıdır bugün onu okuyacak olanlar. Bu tanışmaya, "Bilimin Işığında Felsefe" adıyla yayımlanan ikinci kitabında yer alan iki söyleşi, büyük ölçüde yardım edecektir."Felsefe Yazıları"ndan ayrılmadan, varoluşçulukla (existentialisme) ilgili altı yazının, "İkinci Dünya Savaşından Sonra Felsefenin Durumu Üstüne Notlar"ın ve "Kant ve Einstein" denemesinin özellikle okunmasını önermek isterim. Türkiye'den dünyaya bakan bir aydının, yirminci yüzyıl hakkında bir tasarıma sahip olabilmek için birkaç yazı, bir kitap okuması elbette yeterli değildir; ama sözünü ettiğim yazılar ve Hızır'ın topu topu iki kitaplık 'külliyatı', niceliklerinden taşmış, şaşırtıcı ufuklar açan, çok yol aldıran malzemelerdir."Bilimin Işığında Felsefe"nin Kırmızı Yayınları'nca gerçekleştirilen bu yeni basımı, Hızır'ın ardından, bıraktığı bütün yazılı malzemeyi tarayıp seçerek oluşturduğum iki kitabı ("Bilimin Işığında Felsefe"- 1.Basım/ Adam Yay. 1985 ve "Geride Kalanlar" Adam Yay. 1987) bir araya getiriyor. Nusret Hızır'ın yazıları yanında, türlü bilimsel konferanslarda sunduğu bildirilere, felsefe seminerlerindeki sunum ve tartışmalarına ve ders notlarına da yer verdim bu kitapta. Yirminci yüzyılda Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli düşün ve kültür adamlarından biri olan Nusret Hızır'ı tanımak ve onun gösterdiği yönlere, onun gününden (1940-1980) ve bugünden bakmak, okuru bilim-felsefe ilişkilerini, 'Batılı' düşünce tarzını yeni ve özgün bir ışık altında görmeye yönlendirecektir. Düşünce hayatının zenginliklerinden nasiplenmeye önem veren okurların kitaplığında Nusret Hızır'ın özel bir yeri olacak. İki kitaplık külliyat