Kudüs’te çok eski bir bina.
Kapısında “Dünya Barış Evi” yazar.
Giriş katında Yahudiler için kutsal “Süleyman’a ait olduğu” iddia edilen bir mezar vardır.
Süleyman “Kuran-ı Kerim’de Nebi” olarak yer alır.
İsrail’in 3. kralıdır.
Kudüs’te büyük bir tapınak yaptırmıştır.
Museviler için “kutsal simge” isimdir.
***
Binanın orta katında büyük bir salon yılın 365 günü her saat, dünyanın her yanından gelen Hıristiyanlarla dolu olur.
“Hz. İsa’nın havarileriyle son yemeğini bu salonda yediğine” inanırlar.
“Yemekten sonra salonun sonundaki pencereden uçarak göğe yükseldiği” inancıyla Hıristiyanların orada hep bir ağızdan “haleluya” seslenişlerine tanık olmuştum.
***
En üst kat bir terastır.
Orada mescit vardır.
“Ezan okunur.”
..................
Yani...
Bu Barış Evi “Kudüs’ün 3 tek tanrılı din için kutsal olduğunun” kanıtı gibidir.
Oraya girenler birbirlerinin inançlarına saygılıdır, birbirlerine en küçük bir müdahalede bile bulunmazlar.
***
Hz. Muhammed’in göğe yükseldiğine inanılan Mescid-i Aksa Kudüs’tedir.
Yahudilerin ünlü “Ağlama Duvarı” da birkaç yüz metre ileridedir.
Sonuç...
3 tek tanrılı dinin mensupları için de Kudüs “ortak kutsal kenttir.”
...................
Bütün bunları niye anlattım?
...................
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin yeni Başkanı Trump için “Kulağımıza gelen bazı söylemlerden rahatsızlık duyuyoruz” diye algılanabilecek bir mesaj verdi.
“Ortadoğu kaynıyor, görüştüğümüzde Sayın Trump’a düşüncelerimi söyleyeceğim” dedi.
Satır aralarında “kuşku ve kaygı” seziliyor.
Cumhur başkanı Erdoğan’a henüz bir randevu bildirimi olmadı Beyaz Saray’dan.
Başka randevular da açıklanmış değil.
Trump, sadece İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir telefon görüşmesi yaptı.
Ve bu görüşme “Ortadoğu kaynayan kazanı altında yanan ateşi daha da alevlendirecek” yorumlarını üretmekte.
***
Konu...
Trump’ın daha başkanlık kampanyası sürecinde İsrail’e “Kudüs’ün İsrail başkenti olarak ABD tarafından tanınacağı” vaadidir.
Oysa...
Kudüs İsrail tarafından “fiili başkent” uygulamasına rağmen bütün dünya ülkeleri tarafından Tel Aviv, “resmi ve legal İsrail başkenti” olarak kabul edilmektedir.
Özellikle... Başta İran olmak üzere bütün İslam devletleri için “Kudüs’ün başkent” olması içe sindirilemez.
Büyük tepki oluşur.
Hele Suriye’de ateşkes ve barış arayışları sürerken... İsrail’in de bölgede “kendini güvende hissedeceği” yeni bir Ortadoğu haritası konuşulurken ortaya çıkacak bir “Kudüs krizi” ortalığı karıştırır.
İsrail’i bütün dünya ülkeleri arasında ilk tanıyan Türkiye de bu “oldubittiye” kesinlikle “EVET” diyemez.
Hiç değilse şu aşamada...
..................
Ortadoğu, sürekli kanayan, yaralı ve belalı bir coğrafya.
Türkiye için güneyinde ABD’nin de himayesi altında oluşum halindeki Kürt devleti ve bu devletin Akdeniz’e ulaşma planı zaten önemli sorun.
Ankara-Washington arasında ilişki makasını gittikçe açan, gerilimi yükselten bir çıbanken... Bir de İsrail’in Kudüs’ü başkent yapması ve bunun ABD tarafından desteklenmesi/ tanınması yeni bir “zehirlenme” olabilir.