Bilinçaltı “sanat terapisi” ile dile geliyor

Sanat terapisi; çeşitli sanat dallarının insanlar üzerinde yarattığı terapötik etkiyi kullanarak kişide; duygusal, düşünsel ve davranışsal dönüşüm ve gelişim yaratan; çeşitli travmalar ve günlük hayatta karşılaşılan zorluklarla başa çıkma yetkinliği kazandıran bilimsel bir terapi tipidir. Sanat terapisinde kısaca kişinin farkında olduğu ya da olmadığı duygularını ortaya çıkarmak için çeşitli teknikler kullanılarak bilinçaltı dilinin konuşturulması amaçlanıyor.

Sanat terapisi ile fiziksel ve duygusal acılar azalabilir, yorgunluk, bitkinlik giderilebilir, stres yönetimi sağlanabilir, duygusal sağlığınız iyileşebilir ve özgüveniniz artabilir.

Sanat terapisi mental rahatsızlıkların tedavisinde, duyguların sağlıklı biçimde ifade edilmesinde, konsantrasyon geliştirmede, çatışma çözümünde, ilişki kurma bozukluklarında, aile ve ilişkideki sorunların giderilmesinde kullanılır. Bu terapi çocuklara, gençlere, yetişkinlere ve topluluklara (pozitif değişim amaçlı) uygulanabilir.

California Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, beynin görsel imgelerle gerçekliği bir tuttuğunu saptamıştır. Columbia Üniversitesi’nde sanat terapisiyle ilgili yapılan çalışmalarda, sanat terapisinin beyindeki “ayna nöronlarını” geliştirdiği ortaya çıkmıştır.
Sanat Terapisi ve kozmik enerji ile yapılan çalışmalar kişiyi kendi ruhuyla buluşturur. Bu sayede de kişinin bilinçaltı blokajları açılır daha yüksek bir frekansa geçerek yaratma ve odaklanma potansiyelini yükselir.

Duygular bilinçaltında birikir ve kişiye baskı yapar sanat terapisi bilinçaltının dilidir…

“Beden duyguların kabıdır, ne olursa bedende oluyor” diyen FLOW Coaching International Akademik Direktörü ve Sanat Terapisti Talyaa Vardar; “Sanat terapisi teknikleri ile kişinin farkında olmadığı duyguları su yüzüne çıkarıyoruz ve bu duyguyla başa çıkmasını, onu geride bırakmasını sağlıyoruz” diyor. Ve şunları ekliyor: “Beden, müzik, resim, yazı ve daha pek çok yaratıcı tekniği kişilerin negatif duygularını atmaları için meditasyon amaçlı kullanıyoruz. Kişiden kişiye göre değişen araç ve yöntemlerin kullanıldığı bu terapilerde semboller bilinçaltının dilini oluşturuyor.”