21.01.2015 - 16:45 | Son Güncellenme:
TRT1 ekranlarının ve sosyal medyanın fenomen dizisi “Beni Böyle Sev”e adeta nazar değdi.
Dizinin başrol oyuncularından Alper Saldıran geçtiğimiz hafta yaşadığı küçük bir kaza sonunda kolunun çıkması üzerine hastaneye kaldırıldı.
İlk müdahalesi acilde yapılan Alper Saldıran, doktor raporu almasına rağmen seti aksatmamak için çalışmalarına devam etme kararı aldı.
Yapımcı Başak Bingüller’in iki gün dinlen sete öyle devam ederiz demesine rağmen kendisini iyi hissettiğini ve bu yüzden sete devam etmek istediğini söyleyen Alper Saldıran, kamera karşısına geçmeye devam etti.
Yaşanan talihsizliğe çok üzüldüklerini söyleyen yapımcı Başak Bingüller “Üç yıldır ufak tefek sorunlar yaşadık ama böylesi bizi çok üzdü. Alper’in birkaç gün dinlenmesi gerekiyordu ama o çalışmaya devam etmek istediğini ve setin aksamaması gerektiğini söyleyerek çalışmalarına devam etti. Bunu bir nazar olarak kabul ettik, Alper’i fazla yormadan set deavm ediyor” dedi.
Sosyal medya üzerinden Alper saldıran’ın yaşadığı talihsiz olaydan haberdar olan dizi fanatikleri ise BSK Yapım’ı adeta mesaj yağmuruna tuttu. Oyuncunun sağlık durumunu soranlar, geçmiş olsun mesajı gönderenler adeta dizinin sosyal medya hesabını kilitlediler.
84.Bölüm Özet
Ayşem ve Ömer arasında bardağın, tabağın havada uçuştuğu bir kavga yaşanır. Her ikisi de kendisini haklı görmektedir. Ömer’in gireceği sınav, Ayşem’in akademik kariyerinin gidişatını belirleyecektir. Şimdi roller değişmiş; Ömer “ev erkeği” olmuştur. Menteş cinayeti çözebilecek düğümünün izini bulmuştur. Seval her şeyin yoluna gireceğini düşünürken Tolga’nın kaçırıldığını öğrenir. Zeyno Tolga’yı kurtarmak için canını bile vermeye hazırdır.
Fahriye, Sevinç ve Melda arasındaki ev savaşı giderek tırmanmaktadır. Artık herkesin niyeti açıkça ortadadır. İkiye karşı bir kalan Fahriye, Mazhar ve Haluk’la kafa kafaya verir. Mazhar, Reyhan’ın yüzüğünü takmadığını görür. Reyhan şimdilik yüzüğü kalbinde taşıdığını, babası onay verinceye kadar parmağına takamayacağını söyler. Öte yandan Reyhan’ı babası Şükrü arayıp İstanbul’a geleceklerini söyler. Haluk’un oğlu Deniz’in çıkıp gelmesi ve gelecek planlarına ilişkin söyledikleri bu korkusunu iyice tetikler.