01.11.2017 - 16:15 | Son Güncellenme:
Başbakan Binali Yıldırım, Milli Savunma Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. 15 Temmuz sonrası alınan kararlara vurgu yapan Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle: Alınan tedbirlerden bir tanesi TSK ve Milli Savunma Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılmasıydı. Gereken adımları titizlikle attık ve bugün akademik yıl açılışını yaptığımız Milli Savunma Üniversitesi de bu alınan kararlardan bir tanesidir. FETÖ'nün ihanetinin boyutu her geçen gün daha da ortaya çıkıyor.
15 Temmuz'da bu kurumlarımıza verilen tahribat ve buradaki insan kaybımız, öğrenci kaybımız süratle telafi edilmiş, az önce rektörümüzün bana verdiği bilgilere göre, Harp Akademileri, Harp Okulları, astsubaylar ve akademilerde 15 Temmuz öncesi Jandarma'yı, GATA'yı ve Sahil Güvenliği çıkardıktan sonra toplam sayı 9 bin 828. Bugün bu sayı 9 bin 832'dir. Dolayısıyla bu konuda hiçbir zafiyet kalmamış ve süratle buradaki açık kapatılmıştır. Buna Jandarma'yı, Sahil Güvenliği, GATA'daki öğrencileri koyarsanız daha önceki 16 bin seviyesi neredeyse yakalanmış gibi gözüküyor. Bir yıllık süre içerisinde istediğimiz hedeflere ulaşmak, 15 Temmuz gibi büyük bir travmadan sonra önemli bir başarıdır.
Bu yapısal dönüşüm gerçekleşmiştir, bundan sonra da devam edecektir. Subaylarımızın, astsubaylarımızı en iyi şekilde bilgi ve uygulamalarla donatmak amacımız. Bunun için ihtiyacımız olan her türlü imkan ve kabiliyetler hükümetimiz tarafından sağlanacak.
Bu alçak örgütün ülkemize yaptığı ihanetin boyutları her geçen gün daha da açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Bakın, 15 Temmuz darbesi sonrası görevlendirmelere göz attığınızda nelere rastlıyoruz. İstanbul Valisi, Hava Harp Okulu Komutanı. TRT İstanbul Radyosu Müdürü, Hava Harp Okulu Alay Komutanı. İş Bankası Genel Müdürü, Hava Harp Okulu Dekanı. Böyle atamalar yapmışlar. Harp Okulunun hocalarının görevi darbe yapıp kurumların başına geçmek mi? Dolayısıyla bu ve buna benzer tehditlerin ülkemizde bir daha yaşanmaması, bu kurumlarımızın milletle bütünleşmesine bağlıdır.
Bölgemizin stratejik konumunu da göz önüne aldığımızda, Türkiye'nin hem savunma sanayisine hem caydırıcılık kabiliyetine yönelik adımlarını artan bir tempoda sürdürmesi kaçınılmaz.
TSK BU ÖRGÜTTEN KURTULDU
15 Temmuz darbe girişimi bize, ülkemize, demokrasimize büyük tahribat vermekle birlikte silahlı kuvvetlerimizin örgütten kurtuluşu olmuştur.