23.10.2016 - 15:32 | Son Güncellenme:
Başbakan Binali Yıldırım, Afyonkarahisar'da AK Parti kampının kapanış konuşmasını yaptı. FİTÖ'ye tarihte iki başbakanın karşı çıktığını söyleyen Yıldırım, " Biri merhum Necmettin Erbakan diğeri de kurucu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ün Darbe Komisyonu'nda söylediği "2004 yılında hükümetu uyardık" sözlerine sert yanıt veren Yıldırım, " Eski bir Genelkurmay başkanı çıkıp diyor ki 'Biz 2004'te uyardık.' Ne uyardınız kardeşim, karara bakıyoruz, 'Nur cemaati ve hizmet hareketi izlenmelidir.' Ne zamandan beri cemaatler terör örgütü oldu. Bizim için kırmızı çizgi, terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralıktır" ifadesini kullandı.
"Hiçbir milletvekilimiz, bakanımız ne ByLock'ta var, ne terörün içinde var, ne FETÖ'nün içinde var.15 Temmuz bir milattır, Ne FETÖ ne BETÖ'nün bu milleti dize getiremeyecek" diyen Yıldırım'ın konuşmasınnı satır başları şöyle: 2 gün boyunca burada değerlendirmeler yaptık, istişareler yaptık, fikirlerimizi görüşlerimizi paylaştık. AK Parti, Türkiye siyaseti ve demokrasisine ilkleri yaşatan partidir. Biz burada milletin sesini, beklentisini, siyasetini belirliyoruz. Bu toplantılar boyunca ortaya konulan her fikir, öneri, uyarı hem AK Parti'nin hem Türkiye'nin geleceği açısından çok önemlidir. Geleceğe doğru emin adımlarla yürürken, yaptığımız bu değerlendirmeler ve vardığımız sonuçlar yolumuza ışık tutacak.Her toplantımızda olduğu gibi, bu buluşmada da AK Parti'ye yakışan olgunlukta dolu dolu iki gün geçirdik. Ankara'ya güç ve enerjisi tazelenmiş ve umudu kuvvetlenmiş olarak dönüyoruz. Hızımızı kesmeden hükümetimiz ve Meclis grubumuz çalışmalarına kararlılıkla devam edecek.
İç ve dış meselelerde yoğun bir gündemden geçmekteyiz. Terörle her yurtiçinde hem de sınırlarımız dışında amansız bir mücadele veriyoruz. Hepinizde gördüğüm bu kararlılığı memnuyetle ifade etmek isterim. Bu milletin birliğine, vatanın bütünlüğüne, bu bayrağın dalgalanmasına ve Türkiye'nin istikrarına kast edenlerin planlarını bozarız. Bütün ihanet çeteleri, kirli odaklar bir araya gelse, bu millete geri adım attıramaz. İstiklalimizi ve geleceğimizi Milli Mücadele yıllarında nasıl koruduysak, öyle koruyacağız.
'BU MİLLETİ DİZE GETİREMEZLER'
15 Temmuz'da bu milletin iradesini esir almak isteyenler gerçeği açık şekilde görmüştür. Evlerden, sokaklardan, caddelerden bir milletin oluk oluk tankların, namluların üzerine yürüdüğünü gören hiçbir ulus yoktur. Bu millet elinde silah olmadan, yüreğinde dağ gibi imanıyla eşkıyaya dur demiş bir millettir. Bu topraklar gerektiğinde her yaştan, her kesimden, her görüşten birer kahramana dönüştüğü topraktır.
Ne FETÖ, ne BETÖ, ne DEAŞ, ne de kirli bir terör örgütü bu milleti dize getiremez, bu ülkeyi yolundan çeviremez. Gün gelir polisimizle, gün gelir askerimizle inlerine girer, bellerini kırarız, gün gelir 7'den 70'e sokaklara iner bizden gasp ettikleri tankları, tüfekleri geri alırız. Bu milletle oyun olmayacağınız cümle alem görmüştür. Türkiye bir daha böyle acı bir tecrübeden geçmeyecek. Geçmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız. FETÖ'sü de, PKK'sı da yaptıkları caniliklerin hesabını tek tek verecek. Yapılan kötülükleri bu millet unutmaz. 15 Temmuz ruhunu, Yenikapı ruhunu, cumhuriyetimizin teminatı olduğunu biliyoruz, bu ruhu yaşatmanın gayreti içinde olacağız. Bunu anlamayan, hala teröre karşı net bir duruş ortaya koyamayanlar da bir gün mutlaka bu gerçeği görecekler. Bugün hala bunca şehidimize, gazimize rağmen ısrarla kafaları bulandırma gayreti içinde olanlarında bir gün kafalarına dank edecek. O gün bu milletin yüzüne bakacak yüzleri olmayacak. Tarih kahramanları nasıl yazıyorsa, hainleri ve korkakları da yazacaktır. 15 Temmuz zaferini gölgelemeye çalışanlar sinsi taktikler içindedir.
İKİ BAŞBAKAN MÜCADELE ETTİ
15 Temmuz zaferini gölgelemeye çalışanlar sinsi taktikler içindedir.Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), AK Parti döneminde doğmamıştır, FETÖ, AK Parti döneminde palazlanmamıştır. Bu terör örgütünün sanki AK Parti döneminde kurulmuş, güçlenmiş gibi gösterme gayreti içinde olanlar var. Bunlar kendi kusurlarını, yanlışlarını örtmenin telaşı içindeler. Bu kanlı örgütün geçmişi ta 1960 yılların sonlarına kadar gider. Bunlar kendi yanlışlarını örme gayreti içindeler. 1980'den 2013'e kadar bu eli kanlı terör örgütüne iki başbakan karşı çıkmış, mücadele etmiştir. Biri merhum Necmettin Erbakan diğeri de kurucu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'dır. 60'larda, 70'lerde, 80'lerde, 90'larda AK Parti yoktu ama sizin içinde olduğunuz partiler vardı. Neler yaptınız, hangi önlemi aldınız? Hangi başbakan, hangi cumhurbaşkanı AK Parti iktidarı kadar mücadele etti? Görev yaptıkları dönemde üç maymunu oynayanlar şimdi ahkam kesiyorlar.
CHP KENDİNİ SORGULASIN
17 Aralık 2013 sabahı FETÖ'ye teslim olanları bu millet gördü. Yargı ve kolluğa darbe yapılırken medya, bürokrasi, siyasi partilerin bir kısmı teslim oldu. 17 Aralık günü tek bir cesur ses, Konya'da kürsüye çıktı, 'Boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz' dedi. CHP eğer sorgulayacaksa önce kendisinin bu örgütle ilişkisini sorgulasın. Genel başkanlık değişiminin nasıl kumpasla değiştiği unutulmadı.
HİÇBİR BAKANIMIZ VE MİLLETVEKİLİMİZDE BAYLOCK YOK
Biz özeleştirimizi yaptık, yapıyoruz ama siz ne zaman aynaya bakacaksınız? AK Parti içerisinde ne FETÖ'cü, ne bölücü; hiçbir terör unsuru barınamaz. Partimize sızanları tespit ettik, gereğini yaptık. Efendim 'Bylock'ta bakanlar, milletvekilleri varmış'. Ne Bylock'un, ne terör örgütünün içinde hiçbir milletvekilimiz yok. Bu örgütlerle amansız mücadeleyi ve bu tehlikeyi gören parti AK Parti'dir ve gereğini yapmıştır.
HİLMİ ÖZKÖK'E SERT YANIT
Bir eski Genelkurmay Başkanı 'Biz 2004'te uyardık' diyor. 'Nur cemaati izlenmelidir'. Ne zaman cemaatler törör örgütü oldu. Bizim için kırmızı çizgi terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık'tır. Durup dururken cemaatlerin üzerine gidip, 'Siz bir şeyler yapıyorsunuz, biz anlamıyoruz ama sizin defterinizi düreriz'. Bunu mu söyleyelim? İnsanları öldürmedikçe, eline silah almadıkça terör örgütü muamalesi göremez. Bu örgütün bileği kökünden kırılmıştır.
AK Parti 14 yıldır her türlü zor sınavdan çıkmayı bilmiştir. Haksızlığa, zorbalığa karşı çıkmış bir siyasi hareketin mensuplarıyız. Bu beraberliğimizde bir kere daha gururla gördüm ki, memleketin derdini kendi derdi haline getirmiş. Her zaman çok müsterihim, Türkiye'nin AK Parti ile yürüyecek daha çok yolu, çok daha hedefleri var. Biz laf değil, iş üretiyoruz. Biz bir gün öyle, bir gün böyle değiliz. Her şartta, her durumda aynı istikametteyiz, ona buna çamur atmıyoruz, milletin değerlerini yüceltmeye gayret ediyoruz. Asırlardır yaşatılan bütün renkleri aynı aşkla seviyoruz.
MUHASEBEMİZİ YAPTIK
25'inci istişare toplantımızı bugün tamamlıyoruz. 14 yıl geride kaldı. Muhasebe yaptığımızda hata yaptığımızı gördük. İnsanın olduğu yerde yanlış olabilir. Millet iradesinin içinde en ufak ihanet içinde olmadık. Kim, ihanet içinde olduysa AK Parti o eli kırıp atmıştır. Yeni nesle bıraktığımız en büyük miras budur. Hesabı Hakk'a veririz, halka veririz. Mümin olarak, her hayrın ve şerrin defterimize yazıldığını biliyoruz. İnsan için bu aziz millete, bu mübarek ülkeye hizmet etmekten daha büyük kazanç olmadığını düşünüyoruz. AK Parti'yi AK Parti yapan değerler aynı tazelikte yaşamaktadır. AK Parti siyaseti ilk günkü aşk ve heyecanla dimdik ayaktadır. Türkiye'nin geleceği adına önümüzdeki dönemde, pek çok kritik adımların atılması gerekiyor. Bu değerli kadronun, bu tarihi görevleri yerine getireceğinden asla şüphem yoktur. Sistemdeki tıkanıkları açarak, demokrasimizi her türlü kötü emellere karşı gözümüz gibi korumaya devam edeceğiz.
BAŞKANLIKLA İLGİLİ ÇALIŞMAMIZI TAMAMLADIK
Hem yeni anayasa, hem de başkanlık sistemine ilişkin çalışmalarımızı tamamladık. Yeterince tartıştık, konuştuk, görüştük, istişareleri yaptık. En kısa zamanda Meclis'e getirmek ve yüce Meclis'in iradesine teslim etmek. Yüce Meclis teklifimizi görüşecek ve bu teklif milletin önüne gidecek. Meclisimiz ister 367, ister 330'la anayasa değişikliğini onasın, son kararı millete götüreceğiz. Artık Türkiye sistem tartışmasını bir kenara bırakması, enerjisini gücünü geleceği inşaa etmeye ayırması gerekiyor. Türkiye pek çok tehditle karşı karşıya. Bütün bunlar karşımızdayken, bir de sistemle ilgili tartışmayı sürdürürsek, ülkeyi geleceğe taşımakta zaman kaybı yaşarız.
"3-5 TERÖRİSTE PABUÇ BIRAKMAYIZ"
Terörle mücadele bitecek. Güvenlik odaklı terör mücadelemizde iyi bir noktadayız. Terörle mücadele konusunda yöre halkının yoğun bir dayanışma içinde olduğunu biliyoruz. Terörün yörede oluşturduğu fiziki tahribatı kaldırmak için büyük yatırım hamlesi başlattık. İş-aş imkanının sağlanması, yıkılan binaların yeniden yapılması... Bunlar şu anda yaptığımız çalışmalar. Bir yıl içerisinde 30 binden fazla yeni konut yapacağız. Terör örgütü mensuplarının, oradaki vatandaşlarımızın başına yıktığı o binaların daha iyisini, güzelini yapacağız ve teslim edeceğiz. Sosyal-manevi kalkınmayı da başlatıyoruz. Eğitimde, sosyal hayatın geliştirilmesinde, terör örgütüne karşı vatandaşın bilinçlendirilmesinde her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz. Parti mensuplarına yönelik suikast girişimleri de bizim bu adımlarımızı durduramaz. 3-5 teröriste pabuç bırakacak teşkilat değildir AK Parti teşkilatı. Gereken önlem alınacak, bu saldırıların hesabını da burunlarından fitil fitil getireceğiz.
ÇÖZÜM MÖZÜM YOK...
Türkiye'nin terör gündemiyle esir alınmasına artık müsaade etmeyeceğiz. Zora gelince, dara gelince konuşalım, görüşelim, çözüm gibi lafları etmeye başlıyorlar. Çözüm mözüm yok. Çözüm milletledir. Terör ortadan kalkıncaya kadar konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Meclis'te siyaset yapıp da terör örgütünün değirmenine su taşıyanların sabrımızın taştığının farkına varmalı. Açık bir şekilde teröre karşı çıkmalı ve terör örgütünü reddetmeli. Seçmenden aldıkları iradeyi terör örgütüne teslim etmiş olacaklar. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Buna ne devlet, ne millet rıza gösterir. Siyaset kanalları sonuna kadar açıktır. 'HDP terör örgütüne açıkça destek veriyor, cenazelerinde gösteri yapıyorlar' diyor vatandaşımız. Türkiye bir hukuk devleti. Meclis bütün milletvekilleri için dokunulmazlıkları kaldırdı. Artık görev yargınındır. Yargılamayı bağımsız ve tarafsız Türk adaleti en iyi şekilde yapacaktır, milletimiz rahat olsun.
BAŞİKA'YA BAKSINLAR
Bizi, Suriye'de, Irak'ta çırak çıkarmaya çalışanlar Fırat Kalkanı'na baksınlar. Bizi Irak'ta çırak çıkarmaya çalışanlar Başika'ya baksınlar, oradaki ay yıldızlı bayrağa baksınlar. Mesele, memleket meselesi olursa, kimin ne dediğinin bizim için önemi yoktur. Bu mücadele ister içeride, ister dışarıda, menfaatlerimize karşı bir şekilde gelişirse, ülkemizin milletiyle, vatanıyla, bölünmez bütünlüğünü tehdit eden tehlikeler, her türlü terör faaliyeti, ister yurt içinde olsun, ister yurt dışında olsun hiç kimsenin icazetine de iznine de ihtiyacımız olmayacak.
KRİTİK MISIR MESAJI...
Rusya ve İsrail ile ilişkilerimizi nasıl normalleştirdiysek Irak'la, Suriye ile ve hatta Mısır'la da ilişkilerimizi gelişmesi için her türlü çalışmayı yürüteceğiz, ilişkilerimizi normalleştirmek için gayret sarfedeceğiz. Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşması için daha çok zaman ayıracağız. bunun için projeleri birer birer hayata geçireceğiz. Türkiye'yi muasır medeniyetlerin ötesine taşımaktır. Petrolümüz, doğalgazımız olmayabilir ama başkalarında olmayan vatanını, milletini seven, asil milletimiz var. En büyük kaynağımız milletimizdir.
AB, VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİRİLMELİ
Avrupa Birliği meselesinde bizim kafamızda zerre kadar karışıklık yok. İlk gün ne dediysek, bugün de aynı noktadayız. Kafa karışıklığı AB'nin kendisindedir. İngiltere'nin çıkma kararından sonra gelecek vizyonunu gözden geçirmeli ve bunun sebepleri üzerinde kafa yormalı. Türkiye'ye verilen sözlerin ama, fakat demeden, şartlar ileri sürmeden yerine getirilmeli. Biz ahdimize vefa göstermeye devam edeceğiz. Karşılığını görmediğimiz zaman biz de ne lazımsa, o adımız da tereddüt etmeden atarız. AK Parti olarak biz bu konuda netiz, herhangi bir kafa karışıklığımız söz konusu değildir.
Türkiye'nin geleceğini inşa etmekte, kalkındırmakta kararlılığımız tamdır. 14 yıldır başarıların altında yatan da, AK Parti'nin sözünün eri olmasıdır. Hiçbir zaman yapamayacağımız şeyin sözünü vermedik. Ülkemize, milletimize hizmet etmeye, yeni eserler kazandırmaya devam edeceğiz.
BAŞBAKAN'DAN FLAŞ BAŞİKA AÇIKLAMASI
Afyon'daki kamp sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Binali Yıldırım, Başika'daki Türk askerinin obüslerle peşmergeye destek verdiğini söyledi. Başbakan Yıldırım "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için harekete geçtiler. Bizim Başika Üssü'ndeki askerlerimizden yardım istediler. Biz de oradaki topçularla, tanklarla destek veriyoruz" dedi.