Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Anayasanın kapağı bugün açılıyor..

AKP-MHP kafa kafaya verdi; yönetim şekliyle ilgili taslak metin çıktı..

AKP milletvekillerinin imzasıyla (gerçi okumadan imzaladılar ama olsun) Meclis’e sunuldu..

Komisyonda ilk görüşme bugün..

Demek ki; önümüzdeki günlerde, haftalarda hatta aylarda anayasayla yatıp anayasayla kalkacağız..

Sadece milletvekilleri tartışmayacak..

Hukukçular, siyaset bilimciler, toplum bilimciler, gazeteciler, yazarlar, çizerler, ezcümle, siyasetle ilgilenen herkes konuşacak, tartışacak..

Haberin Devamı

Çünkü yapılmak istenen basit bir değişiklik, küçük bir düzeltme değil..

Rejim değişikliğinden söz ediyoruz..

***

Bugün yapılacak veya yapılmayacak değişiklikler 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl sonra da geçerli olacak..

Yani, ana rahmine düşmemiş bebeği de ilgilendiriyor..

Çekinmeden, bıkmadan usanmadan konuşmalıyız..

Aslında bu aynı zamanda vatandaşlık görevi.. Müzakereci demokrasinin gereği.. Olmazsa olmazı..

***

Müzakereci demokrasi deyince aklıma geldi..

Eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan 2013 yılında Başbakan’ın başdanışmanıydı..

‘Toplumla müzakere’ başlıklı bir yazı kaleme almış, şöyle demişti..

***

‘Gündeme tartışma konuları atmakta amaç sadece toplumu hazırlamak, toplumu yönlendirmek, toplumsal destek bulmak değildir. Toplumdaki farklı görüşleri öğrenmek, onların da kararı şekillendirmesini sağlamak, meselelerin farklı boyutlarını görmek de bir gereğidir. Siyasi düşüncelerin sadece partiler ve siyasal kurumlar tarafından değil, toplumdaki tüm kesimler ve organizasyonlar tarafından tartışılması önemlidir.” (22 Ocak 2013, Star)

***

Madem iktidar da tüm kesimlerin tartışılmasını önemli buluyor, müzakereci demokrasinin gereğini yerine getirelim..

Kafamıza takılanları soralım.. Aklımıza yatmayanları dile getirelim..

Anayasa değişikliğine son şeklini verecek olan milletvekillerinden cevap isteyelim..

Çünkü uygulamada çıkacak aksaklıkları düzeltmek zor..

Şimdiden vekilleri uyaralım..

***

Şu da var.. Meclis’in 330 oyla kabul ettiği değişiklikler önümüze gelecek..

Evet veya hayır diyeceğiz..

Yani biz de elimizi taşın altına soracağız..

Haberin Devamı

Rejimin değişmesinden veya değişmemesinden biz de sorumlu olacağız..

Bu sebeple bana ne ya..

Ülke ne şekilde yönetilirse yönetilsin, beni ilgilendirmiyor diyemeyiz..

Milletvekillerine sorularım var

Anayasa Komisyonu üyelerine ilk soru benden olsun..

Anayasa’nın 104 maddesi yeniden yazıldı, ‘Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisiyle ilişkisi kesilir’ cümlesine yer verilmedi.. Bunun anlamı şu..

Cumhurbaşkanı parti üyesi olabilecek..

Cumhurbaşkanı parti üyesi olacaksa o partinin genel başkanı da olacak demektir..

Sorularım geliyor..

***

BİR: Hem devletin başı hem partisinin başı olan cumhurbaşkanının siyasi kimliği olacak.. Parti başkanı olarak partisini, cumhurbaşkanı sıfatıyla Türk milletini mi temsil edecek? Bu ayrım nasıl sağlanacak?

***

İKİ: Cumhurbaşkanının siyasi kimliği olacaksa öteki siyasi parti liderleriyle eşit mi olacak?

ÜÇ: Siyasetçileri eleştirmek, tepki göstermek, protesto etmek anayasal hak.. Mahkemeler dozu yüksek eleştirileri bile hakaret kabul etmiyor.. Partili cumhurbaşkanı protesto edilirse bu siyasetçiyi protesto etmek sınıfına mı girecek..

Haberin Devamı

Yoksa.. Devletin başını, Türk milletinin birliğini temsil eden makamı protesto etme anlamına mı gelecek..

***

DÖRT: Başbakan dahil, siyasetçileri ‘yuhalamak’ suç değil.. Ama cumhurbaşkanı farklı.. Çünkü devleti temsil ediyor.. Cumhurbaşkanını yuhalamak devleti yuhalamak anlamına gelir.. Zaten cumhurbaşkanını koruyan özel bir yasa da var..

Peki, cumhurbaşkanı partili olursa siyasi kimlik de taşırsa bu ayrım nasıl yapılacak?

***

BEŞ: Partilerin genel başkanlarını illerde o partinin il başkanı temsil ediyor.. Cumhurbaşkanını vali.. Cumhurbaşkanı partili olursa illerde onu kim temsil edecek?

Partisinin il başkanı mı, vali mi?

Bu kadar yeter..

Anayasa üzerine daha çok sorulacak soru var..