Üç hafta oluyor..
MHP lideri dedi ki; başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse.
(Ki sürdürecek!. Vazgeçtiklerini söylemediler..)
Anayasa değişikliğini Meclis’e getirsinler, ya 367‘yi aşarak kanunlaşacaktır ya da 330’u aşarak referandum yoluyla milletin kararına sunulacaktır.
H
Biz de dedik ki; bunun anlamı şu.. MHP, başkanlık sisteminin referanduma gitmesi için katkı verecek..
Bahçeli 330’a gönderme yaparak bu mesajı verdi..
Başbakan da böyle anlamış olacak ki; Bahçeli’ye teşekkür etti..
Anayasa değişikliği tekliflerini en kısa zamanda Meclis’e getireceklerini söyledi..
H
Bahçeli’nin bu çıkışıyla başkanlık sistemi değil kendisi tartışılmaya başlandı..
Meclis’te sayıca en küçük muhalefet partisi liderinin başkanlık sistemine geçelim diye çağrı yapması anlaşılır bi durum değildi..
Çünkü başkanlığa geçildiği an..
Partilerin işlevi azalacak, genel başkanların önemi kalmayacak.
H
Bu sebeple biz de Bahçeli aday olacak mı diye sorduk..
Çünkü başkanlık sistemi demek.. Ya adaysın ya düz vekilsin demek..
Başkan adayı değilsen, lider değilsin demek..
Siyaseten yoksun demek..
Aradan bir hafta geçti.. Bahçeli konuyu yine grup toplantısında açtı..
‘Millete gitmekten korkmayız, bunda da mahzur görmeyiz’ dedi..
Parlamenter sistemden yana olduklarını ilan etti..
Biz yine sorduk..
‘Referandumda AKP’nin ne diyeceği belli..
MHP millete gidince ne diyecek?
MHP, iktidarın teklifine Meclis’te evet derse, mecburen meydanlarda da evet diyecek..
Meclis’te evet deyip meydanlarda hayır diyecek hali yok..’
Bu anlaşılmaz duruma MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın açıklık getirdi..
‘Başkanlık sistemini toplum hayatına uygun bulmuyoruz’ dedi..
‘Parlamenter sistemden yanayız’ dedi..
‘Halkın hakemliğine müracaat edelim’ dedi..
‘Referandumda başkanlığa hayır deyin, parlamenter sistemi destekleyin mesajını vereceğiz’ dedi..
Yalçın’ın bu sözlerini duyunca bizde şu yorumu yaptık:
‘MHP başkanlık sistemine Meclis’te evet diyecek, sandıkta hayır!.
Havet gibi bir şey olacak!.
Bahçeli dün yine Meclis kürsüsündeydi..
‘Söylediklerimi anlamadılar. Meclis’te evet, referandumda hayır diyecekmişiz. Havet nasıl olacakmış? MHP Meclis’te ne diyorsa milletin karşısında da aynısını diyecektir.
MHP teklifi inceleyecek, kararını verecektir’ dedi..
Bahçeli meseleyi aydınlığa kavuşturmak için bu sözleri sarf etti ama işi daha da karmaşık hale getirdi..
Niye mi?
Şöyle ki..
MHP başkanlığa hayır derse zaten referanduma gidilmeyecek..
MHP başkanlığa evet derse referandum yapılacak.. O zaman meydanlarda da evet diyecek..
MHP başkanlığa hayır diyecekse millete gidelim çağrısının anlamı ne?
MHP referandumun yolunu açacaksa başkanlığa evet demiş olacak..
Anlaşılan o ki asıl kafa karışıklığı MHP’de!.
Öyle diyorlar olmuyor..
Böyle diyorlar oturmuyor..
Beş yıl sonra iş işten geçecek
Milli Eğitim Bakanı proje okullarda ısrarlı olduğunu söyledi..
Yani Türkiye’nin en iyi okulları en iyi okul sıfatını kaybedecek..
Sıradanlaşacak..
Bu okullardan ayrılan öğretmen sayısı 275’miş.. Bakan ‘Ayrılanların oranı yüzde 18..
Yüzde 18 için kıyamet koparmaya değer mi’ diye soruyor..
Değer..
Çünkü bu daha başlangıç..
8 yılını dolduran bu okullardan alınıyor..
Bu yıl yüzde 18..
Önümüzdeki yıl?. Ondan sonraki yıl?.
Üç yıl içinde, beş yıl içinde bu okulların bütün kadrosu değişecek.. Genetik yapıları değiştirilecek.. Okulun hafızasının kaybolması sağlanacak.. Geleneklerinden koparılacak..
H
İktidara yakın olanlar itiraz ediyor.. Diyorlar ki; bu okulların daha da iyi hale getirilmesi için uğraşılıyor..
İyi de öğrenciler okullarının daha iyi okul olmasını istemiyor mu ki bir aydır itiraz ediyor..
Bakan özür dilemedi
Sağlık Bakanı Karatay Hoca’ya verip veriştirmişti..
Yiyin dediği ürünleri internet sitesinden sattığını iddia etmişti.. Aydın’da ceviz bahçesi aldığını söylemişti..
Karatay yalanladı..
Ben de o günlerde sordum..
‘Bakan iddialarının arkasında duracak mı?
Yoksa özür mü dileyecek?
En kötüsü, sessiz kalıp üzerine yatması’ dedim..
Bakan iddialarını kanıtlayamadı..
Özür de dilemedi..
Ne yaptı?
En kötüsünü; üzerine yattı!.