Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AKP’nin kurulmasını haftalarca geciktirdiği “15 Temmuz Darbe Komisyonu”nun başkanlığına yakın geçmişin hızlı Fethullah Gülen savunucusu Burdur Milletvekili Reşat Petek getirildi.
Reşat Petek’i açık oturumlarda bugün çoğu hapiste olan Cemaat yargıç ve savcılarının kararlarını savunurken izlerdik.
Komisyonun başkanlığının yanı sıra başkanvekili, sözcü, kâtip de AKP’li üyelerden seçildi. “Kimlerin dinlenip dinlenmeyeceğine karar verme yetkisi” de tek başına komisyon başkanına verildi...
Neden bu yoğun önlemler... Görünen o ki... AKP 15 Temmuz’un derinliğine araştırılmasını istemiyor...
Kimine göre altından kendisi çıkacağı için istemiyor... Kimine göre bunun daha başka sebepleri var.
Nitekim aradan 10 hafta geçmesine rağmen 15 Temmuz’un kimi ana noktaları hâlâ karanlıkta
MİT Başkanı darbeyi Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a neden haber vermedi? Naeden görevini ihmal ettiği halde hâlâ koltuğunda olup Rusya ve ABD ile resmi temaslarda bile masada oturabiliyor?
Darbenin bakanlar kurulu, başbakanı vs. nerede?
Genelkurmay Başkanı o akşam neden Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlarını bilgilendirmemiş, onları görev başına çağırmamıştır?
Baş imam olduğu söylenen Adil Öksüz neden ortada yok? vs...
Darbe aydınlanırsa AKP darbecilerle mücadelede güç kazanacaktır. Aksi taktirde birşeylerden korkulduğu, bir şeylerin gizlendiği kuşkuları güçlenecek...
Turgut Reis mi?
Öğretmenler için yapılan mülakatta sorulan sorulardan biri şuydu:
- Reis deyince kim aklına geliyor?
Bu soru çok eleştirildi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise soruyu şöyle savundu:
“Diyelim ki bir tanesi sordu: Reis hakkında ne düşünüyorsun? diye. Bu mülakatı haksız yere mi düşürür. Kişi onun hakkında ne düşündüğünü söyler. Turgut Reis der, Piri Reis der veya başka bir reis der, onun hakkında da fikrini söylesin ne zararı var?”
Bakan Bey anlaşılan çok saf biri...
Eğer aday “Reis deyince aklıma Turgut Reis geliyor” derse mülakatı geçer mi? Geçer not almak için:
“Reis deyince aklıma bir tek isim geliyor” diyecek, o kutsal ismi söyleyecektir. Bakan Bey bunu bilmiyor mu?
Bakan Bey ayrıca diyor ki:
“Mülakat yapılması gerekir, öğretmen beden dilini kullanabiliyor mu? Öğretmen teknolojik yeniliklere açık mı? E bunlar mülakat yapmadan nasıl anlarsınız?!
Öğretmen okurumuz diyor ki:
- Bilmeyen sanır ki, mülakat yokken bunlara bakılmıyordu. Oysa ki durum hiç de öyle değil.. Daha önce de öğretmen olmak için MEB’e başvuran her öğretmen adayının formasyon almış olması, yani öğretmen yeterliliğine sahip olması gerekiyordu...”
Sayın Bakan biz partimize ve ideolojimize uygun öğretmen seçiyoruz deseydi... Doğruyu söylemiş olacaktı...
DERS
2016 - 2017 öğretim yılı için 90 milyona yakın ders kitabı basıldı. Ancak ilk ve orta öğrenim öğrencileri için basılan bu kitaplardan 7 milyon kadarı içinde Fethullah Gülen’i öven ifadeler bulunduğu gerekçesiyle dağıtılmadı, depolarda imhayı bekliyor. Bu kitaplar ne zaman basılmıştır? Büyük çoğunluğu 2015 yılında... Veya 2016’nın ilk yarısında.
Peki FETÖ için milat nedir? 17 /25 Aralık 2013...
Yani Cemaat 2014 yılı başından itibaren darbeci sayılmıştır. O tarihten sonra Aktif Sen’e üye olan veya Bank Asya’da hesabı bulunan tüm memurlara işten el çektirildi veya açığa alındılar.
Peki 2015 yılında hatta 2016 başında ders kitaplarında FETÖ övgüsü yapan Milli Eğitim Bakanı ve kadrosu ne olacak?
YOL
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açılışına katıldığı Çağrı Koleji binasının üzerine asılan kocaman tabelada bir şiir dikkati çekiyor. Abdurrahim Karakoç’un “Hak Yol İslam” şiirinin son satırı büyük yazılmış... Ve şöyle diyor:
“Türk’ün anayasasına hak yol İslam yazacağız”
Slogan orada çocuklara verilen direktif gibi duruyor.
AHRET
Aydın’da Mimar Sinan Mahallesi’ndeki Dr. Fevzi Mürüvet Uğuroğlu Ortaokulu’nda bir öğrencinin, okula gidip gelirken kullandığı bisikleti üstelik güvenlik kulübesinin yanından çalındı.
Olayın ardından öğrencinin babası S.G., okul yönetimini hırsızlıktan haberdar ederek yardım istedi. Ancak okulun güvenlik kameraları çalışmıyordu.
Okul idaresi öğrenci velisine bu durumu tuhaf bir şekilde ifade etti:
“Dünyevi kayıt olmadığı için uhrevi kayıtlarla hırsızın kim olduğunu artık ahirette öğreneceksiniz.”