Hollanda maçında yayın krizi
Futbolumuz, bugüne kadar eşine rastlanmamış bir krizle karşı karşıya.
Hollanda- Türkiye milli maçını televizyondan izleyip izleyemeyeceğimiz henüz belli değil.
TMSF’nin 11 Mart’ta aldığı “Show TV’nin maçı yayınlamaması” kararı, son anda değişmezse, bilin ki 50 yıl geriye gidip Hollanda- Türkiye maçını radyodan dinleyip gazetelerden okuyacağız. Tıpkı 60’lı yıllarda olduğu gibi. O yıllarda sınırlı da olsa maçın iki - üç dakikalık özetini sinemalarda “Dünya Haberleri” gösterimi ile izleyebiliyorduk. Ama TMSF’nin kararı hukuk açısından o kadar bağlayıcı ki, bugünkü yayın hakları nedeniyle hiçbir kanalda özeti bile yayınlanamaz. Dijital çağımızda maç görüntülerine ulaşmak teknolojik olarak sonsuz kolaylıklarla mümkün olsa da -internet dahil- canlı yayını elde edemezsiniz. Hollanda’da yayın hakkına sahip kanala Türkiye’den ulaşabilir ve bu yayını evinizdeki televizyonunuza taşırsanız ne ala! Ötesi mümkün değil.
40 milyon euro
Futbolda 2016 Avrupa Şampiyonası ile 2018 Dünya Kupası eleme maçlarının yayın hakkı 2014 Mart’ında UEFA tarafından ihaleye çıkarıldı. Bu ihalenin Türkiye haklarını Sadettin Saran’ın şirketi kazandı. Saran, daha sonra alt lisans anlaşmasıyla bu hakkını AKS TV’ye verdi. Anlaşma gereğince 2016 elemeleri kapsamında 10 hazırlık maçı ve 10 resmi maç yayını için ödenecek paranın 40 milyon Euro olduğunu öğrendim. Bilindiği gibi TMSF, AKS TV’nin yayın kanalı olan Show TV’nin yönetimini üstlenmiş durumda. Bugüne kadar kanal yönetiminin personeline dokunmadılar. Kanalın “müdahale” sürecinde zarar görmemesi için gerçekten özenli ve titiz bir yaklaşım gösterdiler. Ne var ki konu Show TV’den yayınlanacak maçlara geldiğinde üst yönetim 11 Mart’ta Hollanda maçını “yayınlamama” kararı aldı.
Öğrendiğime göre, Saran Holding ile TMSF ya da AKS TV arasında karar sonrası hiçbir resmi görüşme yapılmamış. Temsilciler ya da teknik ekipler arasında bir diyalog olabilir. Ama o düğmeye kim basacak? TMSF ile Saran arasındaki sözleşme şu ana kadar feshedilmiş değil. Dolayısıyla bu maçın Show TV dışında bir kanaldan yayınlanması hem hukuk açısından, hem de teknik koşullar bakımından adeta imkansız!
Önemli kayıplar
UEFA, bu maçın yayınlanamaması durumunda, hiç kuşkunuz olmasın, hem sportif, hem de hukuksal tepki gösterecektir. Bu tepkinin ülkemize hiçbir şey kazandırmayacağı, aksine çok önemli kayıplara yol açacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.
TMSF, yayın anlaşmasını kanalın koşulları bakımından ekonomik anlamda yanlış bulabilir. Ancak ekonomik açıkları - örneğin sponsor ve reklam gelirlerini artırarak- kapatma çabası göstermediği anlaşılıyor. Yine de anlaşmayı feshederek Saran Holding’i maç yayınını pazarlama konusunda serbest bırakabilirlerdi. Şu ana kadar böyle bir şey de olmadı.
Bir milli maçın tv ekranlarından yayınlanamaması hem yanlıştır, hem de hizmetin engellenmesi dolayısıyla ayıptır. Bu ayıbın resmi kurumlar aracılığıyla sergilenmesi ise skandal değilse nedir?
Show TV’nin yayınla ilgili tüm görevlileri, sanki yayın yapılacakmış gibi işlerinin başında. Düğmeye basıldığı anda Milli Takımımız’ın Hollanda ile oynayacağı maçı seyredebileceğiz.
Ama o düğmeye kim basacak? Skandalı kim önleyecek? Bekliyoruz, göreceğiz!
Yoyo travması
MHK eski başkanı Mustafa Çulcu dostumla Fırat Aydınus’un Emenike’ye göstermesi gereken sarı kartları konuştum... Çulcu, sahayı izinsiz terkettiği için Aydınus’un Nijeryalı’ya sarı kart göstermesi gerektiğini söyledi. Ben de İsmail Kartal’ın futbolcusunu tekrar oyuna döndürmesi nedeniyle bu kartın gereksiz olduğu görüşümü dile getirdim. Emenike’nin formasını çıkarmasına ise sarı kart gerekiyordu. Çulcu, “Formayı, forma altındaki atletinde yazılı sloganı göstermek, aşırı sevinç gösterisi yapmak, rakip futbolcu ve taraftarı kızdırmak için yaptıysa sarı kart görür. Emenike öyle bir şey yapmadı, kart gereksiz” dedi. Burada da sevgili dostuma katılmadığımı anlattım: “Adam kendi taraftarını protesto etmiyor mu? Pekala sarıyı görmeliydi!”
Hakem kararlarına takılmayı pek sevmem. Çok gerekli gördüğüm için FİFA’nın üst düzey hakemlere uyguladığı yoyo testinin travma yarattığına inanıyorum. Öğrendiğime göre, elit hakemlerle 1. kategori hakemler bu testten geçemediği takdirde listeden düşüyorlar. Onlara belli sürede geri dönüş olanağı sağlanmıyorsa, bu test kaldırılmalı! Bugünkü uygulama Aydınus gibi en değerli hakemleri bile yıpratıyor, ağır kayıplar yaratıyor.!