Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şu sözü sevdim.
“Çoğul- culuk, -bütünlüğü korumak amaçlıysa- demokrasidir. -Bütünlük amaçlı değilse- kaos...”
Anayasa değişikliği, demokrasilerdeki “çoğulculuk” gereği farklı fikirlerin dile getirmesiyle ve bunların oylara yansımasıyla TBMM’de...
Elbette farklı görüşler, farklı oylar oluyor/olacak.
Ama...
Son tahlilde farklı partiler, farklı görüşler, farklı renkte oylara yansıyan iradelerin sahipleri “birlikte, barış içinde yaşama kararlılığını” göstermeliler.
Toplumda ve sınırların ötesinde de bu böyle algılanmalı.
......................
Türkiye bir kanlı darbe kalkışmasını daha yeni aşmış...
Terör örgütlerinin ortak hedefi...
Neredeyse her hafta çok ses getiren katliam eylemleri yapıyor...
Bir kısmı “müttefik (!!)” devletler bile karanlık tezgâhlar kuruyor...
Türkiye ekonomisine “uzaktan kumandalı finansal patlayıcılar” için -sanki- düğmeye basılmış...
Böyle bir belalı ortamda sıradan anayasa değişikliği değil... Bunun çok ötesinde Cumhuriyet’in başından beri var olan “parlamenter sistemden” -sadece- 18 maddeyle “başkanlık sistemine geçiveriş” gibi “olağan dışı” bir anayasa değişikliği, elbette sosyal/siyasal yapıyı zorlar.
Meclis’te oylanarak kabulünden sonra Nisan 2017’de referanduma gidilecek.
3 aylık referandum kampanyası ile tansiyonun yükseleceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Ve...
Bu kampanya ve halkoylaması nedeniyle “toplumda derin bir yırtılma ihtimali kaygıları” bulunuyor.
.....................
Burada yazının başındaki söyleme dönmekte yarar var.
Başkanlık sistemi (anayasa değişikliğindeki adıyla Cumhurbaşkanlığı sistemi) için “EVET” ve “HAYIR” görüşlerinin dile getirilmesi ve referandum sandıklarına yansıması “çoğulcu demokrasinin” doğası gereğidir.
Doğaldır.
Ama...
Sandıktan sonra bunun “cepheleşme” ve -sürgit- “dava” haline getirilmesi, “son tahlilde birliktelik bilincine” aykırıdır.
Bu bakımdan “iç savaş çıkar, kan akar” gibi son derece provokatif tehditler tehlikelidir.
“Çoğulculuğun kaosa dönüşmesi” ateşle oynamaktır.
Farklı görüşlerin dinamikleri “toplumun çoğunluğunu kendi tarafına kazanmaya ve bunu referandum sandıklarına yansıtmaya” odaklanmalıdır.
.....................
Anayasa değişiklik paketi ve sistem değişikliğinde yanlışlar halka iyi anlatılarak da mücadele edilir.
Siyasetçinin mesleği zaten budur.
Kamuoyu araştırmalarına göre toplumun neredeyse yüzde 70’i şu 18 maddenin içeriğinden tam olarak bilgi sahibi değil.
“Hiç bilgisi olmayanlar” da önemli bir oranda...
Yani...
Şu aşamada “ön yargısız, hatta konu hakkında bilgisiz” milyonlarca seçmen “HAYIR” tavrının sahipleri önünde bembeyaz, boş bir kâğıt gibi...
Görüşlerini anlatabilecekleri engin bir “iletişim zemini.”
Özellikle Cumhuriyet’le yaşıt Atatürk’ün kurucusu olduğu CHP’ye yakışan da bu olur.