02.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, İpekçi'nin Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen törende İpekçi'nin ölümünden bu yana 47 gazetecinin daha teröre kurban verildiğine dikkat çekerek, "Bunların arasında Çetin Emeç var, Uğur Mumcu var, Ahmet Taner Kışlalı var. En sonunda da Hrant Dink var" dedi. Erinç, son yıllarda gazetecilere karşı işlenen cinayetlerin artmasını da şu sözlerle değerlendirdi:"Bu artışın nedeni muhtemeldir ki, Abdi Bey'in öldürülmesi sonrasında sadece tetikçi yakalamakla yetinmiş olmak ve tetikçinin ardındaki güçleri, kişileri bulmaktan kaçınmış olmaktır. Bunun Abdi Bey'i izleyen gazeteci cinayetlerinde özendirici bir yaklaşım olduğunu da söyleme ihtiyacı duyuyorum. Şayet Abdi Bey öldürüldüğünde tetikçiyle yetinilmeyip arkasındaki güçler aranmış olsaydı bu kadar meslektaşımızı kurban vermezdik." Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi, katledilişinin 28. yıldönümünde, ailesi, sevenleri ve meslektaşları tarafından mezarı başında anıldı. İpekçi'nin gazeteciliği ışığında 301. madde tartışmalarına da değinen Erinç, "Aşağılamayla eleştiri arasındaki bıçak sırtı farkı nedense siyasetçilerimiz yani iktidar partisi ile ana muhalefet partisi kabul etmiyorlar ve sanki 301. maddedeki suç hakaret suçuymuş gibi davranıyorlar. Bu büyük bir çarpıtmadır" dedi.Törende Erinç'in yanı sıra eşi Sibel İpekçi, kızı Nükhet İpekçi İzet, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, gazeteci-yazarlar Altan Öymen, Doğan Heper, Derya Sazak, Sami Kohen, Melih Aşık, Tufan Türenç ve avukat Turgut Kazan da yer aldı. 301 çarpıtması Törenin ardından açıklama yapan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, İpekçi'yi katleden zihniyetin Türkiye'ye çok büyük bir kötülük yaptığını söyledi. Ergin şunları kaydetti:"Abdi Bey'in Türkiye'ye katkısı yalnızca gazetecilik alanıyla sınırlı kalmadı. Onun ötesinde Abdi Bey'in Türk toplumu için ayrı bir konumu vardı; o sağduyunun sesiydi. Onsuz geçen 28 yılda Türkiye, sağduyusunu biraz kaybetmiş bir Türkiye'dir. Sedat Ergin: Daha ne kadar kurban gidecek? Abdi Bey'in ölüm yıldönümü, gazeteci Hırant Dink'in öldürülmesinin hemen ertesine rastlıyor. Türkiye henüz bu cinayetin şokunu üzerinden atabilmiş değil. Abdi Bey, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, son olarak Hrant Dink... Bu listeyi uzatabiliriz. 28 yıl önce Abdi Bey'in cenazesine katılmak üzere genç bir gazeteci olarak Ankara'dan İstanbul'a gelmiştim. Aradan 28 yıl geçti, 'Milliyet Genel Yayın Yönetmeni' olarak burada bulunuyorum. Yine bir başka gazetecinin ölümüne tanıklık ediyorum... Bu ülkede gazetecilerin, yazarların, gazete yöneticilerinin kaderi hep teröre kurban gitmek. Bu ülkede gazeteciler daha ne kadar terörün hedefi olacak? Abdi Bey'in 28. ölüm yıldönümünde bu soruyu sorduğumuzda maalesef pek iyimser olamıyoruz." Yine tanık olduk Birlikte hareket çağrısı Abdi İpekçi'nın kızı Nükhet İpekçi İzet, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde babasının anısına düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, "gazetecilere yönelik olarak alçakça işlenen cinayetlere karşı herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini" söyledi. Teröre kurban giden son gazeteci Hrant Dink için düzenlenen yürüyüşe katıldığını anlatan İpekçi, burada başından geçen bir olayı aktardı. Kalabalıkta yürürken yanına hiç tanımadığı birisinin yaklaştığını belirten İpekçi, şöyle devam etti:"Bana 'Siz Abdi İpekçi'nin kızısınız değil mi?' diye sordu. Sonra 'En iyi siz anlarsınız' diye ekledi. Çok duygusal bir andı ve ben de onu kırmak istemedim. Ama içimden 'Keşke hep birlikte anlayabilseydik' dedim. Hepimiz savunmasız bir insanın alçakça katledilmesine karşıyız desek. Dinimizi, milletimizi kendilerince kurtarmaya kalkışanları dinimize de, milletimize de canavarca can alarak en büyük hakareti ettiklerini keşke hepimiz hep birlikte durmadan söylesek' dedim. Ama tabii anlamakla kalmayıp şikâyetçi ve müdahil olsak, yasalarını oluşturup tekrar tekrar sorgulasak" dedi. Gazetecilerin teröre kurban verilmesinin ardından toplumsal bütünlüğün yeterince oluşturulamamasından yakınan İpekçi, İpekçi suikastının ardındaki gerçeklerin hâlâ gün ışığına çıkarılamadığını vurguladı. İpekçi'nin romanı 28 yıl sonra yeniden 1 Şubat 1979'da İstanbul Maçka'daki evinin önünde hain bir suikasta kurban giden Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve başyazarı Abdi İpekçi'nin doğumundan çocukluğuna, gençliğinden, ilk aşkına, evliliğine ve gazeteciliğine uzanan hayatı, ölümünden 28 yıl sonra tekrar okurlarla buluştu. Abdi İpekçi'nin romanını, gazeteci Tufan Türenç ve Erhan Akyıldız kaleme aldı. 1968 sonunda Milliyet gazetesinde stajyer muhabir olarak göreve başladıktan sonra 18 yıl Milliyet'te aralıksız olarak çalışan ve halen Hürriyet'te yazı işleri müdürlüğü ve köşe yazarlığı yapan Tufan Türenç ile yine Milliyet gazetesinde Abdi İpekçi'yle birlikte çalışan ancak 1998'de hayatını kaybeden Erhan Akyıldız'ın kitabı "Bir Gazetecinin Hayatı, 28 Yıl Sonra Abdi İpekçi" adıyla Doğan Kitap'tan çıktı.