03.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Arap Baharı’nın neden olduğu halk ayaklanmaları, 2011 yılının Mart ayında Suriye’ye sıçradı. Suriye’deki Esad yönetiminin gösterileri askeri şiddetle bastırmaya yönelmesi, Türkiye’ye başlayacak kitlesel göçün ilk işaretiydi. 29 Nisan 2011 tarihinde can derdine düşen 400 dolayında Suriye vatandaşı, Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na yöneldi. Bu Suriye’den Türkiye’ye kitlesel göçün ilk adımıydı. İlk göçlerin adresi Hatay’dı.
Genelkurmay, AFAD ve Dışişleri Bakanlığı; göç dalgasının ilk başladığı 2011 yılında muhtemel göç dalgasına karşı bir senaryo hazırladı. Bu senaryoda; Suriye’deki iç savaşın şiddetlenmesi ihtimaline paralel olarak Halep ve İdlib bölgelerinden büyük bir göç dalgası ihtimali üzerinde durulmuştu. Bu çerçevede göçün 50 bin dolayında kalması, 100 bine çıkması ve 200 bin kişiyi geçmesi ihtimallerine dayalı olarak 3 senaryoya göre hazırlıklar yapıldı. Türkiye’nin o dönemde kamplarda barındırma imkanı 60 bin kişi ile sınırlıydı. Bütün hazırlıklar en kötü senaryo olan 200 bin kişinin gelmesine dayalı olarak yapıldı. Ancak yaşanan göç dalgası en kötü senaryodaki rakamları bile yıllar içinde çok küçük ölçekte bırakacaktı.
2012 yılında Türkiye’deki Suriyeli göçmen sayısı 14 bin 237 idi. 17 Ağustos 2017 tarihli veriler itibariyle Türkiye’deki biyometrik kayıt altına alınan Suriyeli sayısı 3 milyon 141 bin 380.
Atina nüfusu kadar
Bayramlaşma ziyareti için sokağa çıktığınızda bir Suriyeli ile karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Çünkü Türkiye’de Suriyelilerin bulunmadığı tek bir il yok. Bayburt’ta 42, Artvin’de 45 Suriyeli göçmen var. İstanbul’daki Suriyeli sayısı 501 bin 929’a ulaştı. Yunanistan’ın başkenti Atina’nın nüfusunun 664 bin olduğunu dikkate aldığınızda sayının önemi ortaya çıkıyor. Yani İstanbul’da Atina’nın nüfusuna yakın Suriyeli göçmen yaşıyor.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 17 Ağustos tarihli kayıtlarına göre; Türkiye’de yaşayan kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 141 bin 380. Bunlardan 233 bin 146’sı kamplarda yaşıyor. Diğerlerinin sayısı 2 milyon 908 bin 234. Ermenistan, Litvanya ve Arnavutluk’un nüfusları 3 milyon civarında. Yani, Türkiye’de bu üç ülkenin nüfusu kadar Suriyeli yaşıyor.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısı 3 milyonu geçti. Yani ülkemizde Arnavutluk’un nüfusu kadar Suriyeli yaşıyor. 2012 yılında Türkiye’deki Suriyeli göçmen sayısı 14 bin 237 idi
İstanbul ilk sırada
Geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin ilk 10 ile göre dağılımı şöyle:
İstanbul: 501 bin 929
Şanlıurfa: 439 bin 826
Hatay: 403 bin 438
Gaziantep: 339 bin 697
Adana: 166 bin 247
Mersin: 157 bin 285
Kilis: 127 bin 576
Bursa: 117 bin 682
İzmir: 115 bin 356
Mardin: 95 bin 926
Erkeklerin sayısı kadınlardan fazla
Türkiye’deki Suriyeli göçmenlerin içindeki erkek sayısı bir milyon 683 bin 456 iken, kadın sayısı bir milyon 457 bin 924 oldu. 0 ile 30 yaş arasındaki Suriyeli sayısı 2 milyon 221 bin 510. En fazla oranı 464 bin 886 kişi ile 19 - 24 yaş grubu oluşturuyor.
Geçici kimlik belgesi veriliyor
Türkiye’deki 3 milyonun üzerindeki Suriyelinin büyük çoğunluğunun biyoletrik kaydı yapılmış durumda. Biyometrik kayıt ile 10 parmağın da izleri alınıyor. Mültecilere geçici koruma kimlik belgesi veriliyor. Bu belgede, Türkiye içi göç akışkanlığını engellemek için mültecinin kaldığı ilin adı da yazılıyor. Türkiye, bu yolla mültecileri barındıkları ilde tutmayı amaçlıyor. Ancak bunun pratikte büyük ölçüde engelleyici olduğunu söylemek zor. Bu kimlik belgesine sahip olanlar aynı zamanda sağlık ve eğitim hizmetlerinden de yararlanabiliyor.
YARIN: TÜRKİYE HEDEF ÜLKE HALİNE GELDİ