17.05.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mine Özdemir Güneli
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un önceki gün açıkladığı “Yeni Eğitim-Öğretim Çalışma Takvimi Modeli”ne göre 13 haftalık yaz tatilinin 2 haftası, nisan ve kasım aylarında 1’er haftalık ara tatil olarak yapılacak. MEB’’in okul gününü 200’e çıkarması beklenirken toplam iş gününün 180,5 olarak gerçekleşeceği yeni düzenlemeyle öğretmenler de 20-31 Ocak 2020 yarıyıl tatili dışında 18-22 Kasım 2018 ve 6-10 Nisan 2020 ara tatillerinde görevlerinin başında olacak. Eğitimcilerden bazıları yeni uygulamanın öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilemeyeceğini belirtirken bazıları, okullardaki devamsızlığı azaltmayacağına, pilot uygulaması yapıldıktan sonra uygulanmasının daha doğru olacağına dikkat çekiyor. İşte o görüşler:
‘Tatil iyi planlanmalı’
- Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tuncay Ergene: Uygulamanın öğrencilerin motivasyonlarını olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Öğrenciler kısa mesafe koşucusu değil, bir maraton koşucusudur. O yüzden enerjilerini dikkate alarak kısa dinlenmelerle çok daha uzun hedeflere ulaşabilmeleri söz konusu. Layıkıyla eğitim yapıldığında ara dinlenmelerin, öğrencilerin gelişimlerine katkıda bulunacaktır. Uygulamanın motivasyona etkisi yaş gruplarına göre değişebilir. Anaokulu, ilkokul 1. sınıfa başlayanlar için tekrar okula başlama, tekrar ayrılma, ayrılık kaygısı konusunda endişeler getirebilir. Bunun için MEB’in okula uyum programları var.
Temel eğitim bir ve ikinci kademe oyun çağı. Oyun aracılığıyla çocukların hem yaratıcılığının hem özgüvenlerinin hem de girişim gücünün artırılacağını düşünüyorum. Çocuklarıyla veliler nasıl kaliteli zaman geçireceği konusunda eğitilmeliler. Tatilde öğrencilerin özdenetim kazanıp, zamanlarını etkin kullanıp, planlı bir şekilde değerlendirmeleri gerekir. Bu sürede çocuklar hem dinlendirici hem de eğitici faaliyetlere katılabilirler. Şehirlerindeki müzeleri gezebilir, sportif etkinlere katılabilir, tiyatroya gidebilirler.
‘Eylül daha uygun’
- İstanbul Üniversitesi Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Batdal Karaduman: Yeni uygulama dünyada farklı ülkelerde ve Türkiye’deki bazı özel okullarda uygulanan bir sistem. Ama onların eğitim günleri bizden biraz daha fazla. Uygulama iyi planlandığında öğretmenler ve öğrenciler için olumlu olacaktır. Yoğun eğitim programıyla işlenen dersler arasında 1’er hafta tatil koymak öğrenciyi rahatlamak açısından iyi olabilir. Ancak eğitim öğretim faaliyetlerinin içinin etkili bir eğitim programıyla doldurulması ara tatillerden daha önemli. Özellikle bazı bölgelerde haziranda öğrencilerin fazlaca devamsızlık yaptıkları görülüyor.
Tatilin bir haftasının yaza kaydırılması yerine eylül ayının ilk haftasından bir hafta daha alınması daha etkili olabilir. Ara tatiller çocuklara dinlenme ve kendilerini geliştirecekleri etkinliklere katılma fırsatı sunabilir. Bu sürenin sadece tatil olarak algılanmaması, öğrencilerin öğrenmelerini kontrol ederek derinleştirebilmeleri ve bazı çalışmalara katılabilmeleri için okullar ve öğretmenler tarafından programlar oluşturulmalı. Çocukların ara tatillerde huzurevleri ziyaretleri, yardımlaşma faaliyetleri, okul kulüp çalışmaları gibi toplumsal fayda çalışmaları yapmalarına imkân tanınmalı. Daha büyük yaş grubu için etüt çalışmaları planlanabilir.
Yeni seminer dönemleri ise verimli geçecek şekilde düzenlenmeli. Çünkü öğretmenlerin yazın seminerlerinin verimli geçmediğine yönelik görüşler var. Kısa seminer dönemleri bu aksaklıkların düzeltilmesi için bir fırsat olabilir.
‘Devamsızlık azalmaz’
- Eğitimci Alaaddin Dinçer: Marttan bu yana 8. ve 12. sınıf öğrencileri için okul yok gibi. Öncelik sınavlara hazırlık kurslarına verilmiş durumda. Takvimi, hafta sonunda destek ve hazırlık kursları açarak fiilen çalışma gününe dönüştüren Bakanlık, sıkışık hale getirmiştir. Umarız ara tatillerde çocuklar gerçekten tatil yapar. 2018 yılı MEB Faaliyet Raporu’nda 20 gün ve üzeri devamsızlık yapanların sayısı artık yüz binler değil milyonlarla ifade edilmekte. İlkokul, ortaokul, imam hatip ortaokulu, mesleki teknik lise, Anadolu imam hatip lisesi olmak üzere 5 okul türünde 1 milyon 792 bin 804 öğrenci 20 gün ve üzeri devamsızlık yapmakta. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liseleri ve diğer liselerde okuyanların devamsızlık oranının neden verilmediği sorusu gizemini koruyor.
‘Pilot uygulaması yok’
- Eğitim-İş: Öğrenci ve öğretmenleri rahatlatacağı söylenen takvim, tüm eğitim camiasını endişelendirdi. Takvimin faydalarının ölçülebilmesi için pilot uygulamaya gidilmemişken, kervan yolda dizilir mantığıyla harekete geçilmiş ve “bilimsel” tabelası asılmıştır. Bu takvimi bazı Avrupa ülkelerinde uygulandığını söyleyerek savunmak da bilimsellikten uzaktır. Yeni takvimin benzerine sahip ülkelerin eğitim sistemleri çok daha farklı. Her tatil öncesi rehavetin hakim olduğu, okullarda ders işlenmediği, birçok öğrencinin rapor alarak tatilini uzatıp seyahate çıktığı gibi unsurlar da hesaba katılmadan açıklanan yeni takvim, bir kuşağı daha deney tahtası haline getirecektir.
Yurt dışında durum nasıl?
Türkiye’de 1 yılda 180 iş günü yani 36 hafta eğitim veriliyor. Bu rakam gelişmiş ülkelerde 190’dan başlayarak 240 güne kadar çıkabiliyor. Ders yılı süresi Japonya’da 240, Lüksemburg’da 212, Hollanda ve İtalya’da 200, Finlandiya’da 190, Portekiz’de 184, Belçika’da 182, İngiltere’de 178 ve İspanya’da 175 gün. Avrupa ülkelerinde, yaz tatili de farklı. Yaklaşık olarak yaz tatili süresi Avusturya, Belçika, Finlandiya ve Lüksemburg’da iki ay, Hollanda ve İngiltere’de altı hafta, İtalya’da dokuz hafta, Portekiz’de 2,5 ay.