08.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ALİ ŞEN - MUSTAFA ERCAN Mersin DHA
Çok sevdiği öğretmenlik mesleğine atanamadan tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde geçen haziran ayında yaşamını yitiren Şafak Bay, 9 Haziran 2004’te Elazığ’da katıldığı bir basın açıklamasında, ’Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ettiği’ gerekçesiyle Elazığ 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nce 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Oğlunun Elazığ Postanesi önünde bir basın açıklamasına katıldığını ve orada gözaltına alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzerine serbest bırakıldığını anlatan anne Meryem Bay, cezanın kendilerini şoke ettiğini söyledi.
Devletin haberi yok mu?
Oğluna hapis cezası verildiğini önce arkadaşlarından duyduğunu, daha sonra ise evine mahkeme kararının geldiğini anlatan Meryem Bay, “Kapı çaldı, kapıyı açtım. Postacı geldi ’tebligat var’ dedi. ’Şafak Bay adına sanık olarak tebligat var’ dedi. O anda, ’Ne tebligatı ya’ diye bağırmışım. ’Benim oğlum 6.5 ay oldu öleli. Devlet bir tuşla ne olduğunu, öğrenebiliyor. Benim oğlumun öldüğünü mü öğrenemiyor. Devletin haberi yok mu?’ dedim. O anda kapıdaki postacı da şoke oldu. Adam özür dilemeye başladı. Ben hâlâ hıçkırıklar içinde adama bağırıyorum. Postacı da tebligatı veremeden ayrılıp gitti. Artık mezarını da abluka altına alsınlar, biz de uzaktan gider mezarını izleriz” dedi.
Afetevleri Mahallesi’ndeki evinde Şafak Bay’ın odasında gözyaşlarına boğulan anne Meryem Bay, hemen hemen her gün oğlunun mezarına giderek acısını dindirmeye çalıştığını ifade ederek, “Mahkemeden gelen bu hapis cezası bizi ikinci kez yıktı. Şafak’tan geriye bana bir tek mezarı kaldı. Şimdi hapis cezası verenler ne yapacaklar? Gelsinler mezarını ablukaya alsınlar. Ben de 2.5 sene gitmem. Uzaktan izlerim oğlumun mezarını” diye konuştu.
Binlerce öğretmenin simgesi
Elazığ Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe öğretmenliği mezunu olan Şafak Bay, 3’ncü sınıf öğrencisiyken kemik kanseri hastalığına yakalandı. Çeşitli ilaçlarla tedavi gördü ama 2007 yılında hastalığı yeniden nüksetti. 2008 yılında akciğerlerine sıçrayan hastalık için ameliyat oldu. Tedavisi için Amerika’ya gitmek istedi. Ama deneysel tedavilerden bir sonuç alınamayacağı belirlenince, bu nedenle boş yere masraf olmaması için gitmedi. Bunun üzerine Abdi İpekçi Parkı’nda açlık grevine başladı. Bir yandan hastalığı ile mücadele ederken bir yandan da kendisi gibi ataması yapılmayan binlerce öğretmenin simgesi oldu.
Gül devreye girmişti
Atama için mücadele etmekten vazgeçmeyen Şafak Bay’ın çığlığını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül duydu ve Sağlık Bakanlığı’na talimat verdi. Gül’ün açıklamasının ardından Bay, önce Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalenin ardından Bay, 2010 yılında Gül’ün özel izniyle tedavi olmak için Amerika’ya gitti. Bir ay boyunca burada kalan Bay, döndüğünde GATA’da tedavi görürken yaşamını kaybetti.