İktidar partisinin MHP’ye nasıl bir başkanlık modeli önereceğini merakla bekliyoruz..
Çünkü, iktidar partisi Meclis’ten önce MHP’nin kapısını çalacak..
Dün iktidara en yakın gazete iktidar partisinin başkanlık modelini manşetten duyurdu..
2012 yılında Meclis Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri teklifin aynısı..
O teklif gümbürtü koparmıştı..
MHP şiddetle karşı çıkmıştı..
Bakalım bu teklif de gümbürtü koparacak mı?
MHP yine şiddetle karşı çıkacak mı?
Önümüzdeki günlerin konusu bu..
Başkaları da var tabii..
ABD’nin Rakka’yı IŞİD’den temizleme operasyonunu Türkiye’yle mi, PYD/YPG yapılanmasıyla mı yapacağı..
Türkiye’nin Musul operasyonuna katılıp katılamayacağı..
Bağdat’la Ankara arasındaki gerginliğin nereye gideceği..
Gibi her gün konuşulan meseleler var..
Bir de..
Eğitim kalitesinde OECD ülkeleri içinde sondan üçüncü olmamız var.. 35. sıraya düşmemiz..
Dövizin alıp başını gitmesi.. Doların üç liranın üstüne çıkıp oturması..
İşsizliğin yüzde 10’lardan aşağıya inmeyeceği.. Genç nüfustaki işsizliğin yüzde 20’lere dayandığı..
Gibi konuşulmayan meseleler var..
H
Dönelim iktidar partisinin başkanlık modeline..
Üzerinde tartışılacak önemli maddeler şunlar..
Başkan’a ‘Başkanlık Kararnamesi’ çıkarma yetkisi veriliyor..
Bugünkü kanun hükmünde kararnamelerin benzeri..
Yasa yapma yetkisi..
Yürütmenin yasamaya ihtiyaç duymadan yasa yapma hali..
Bir başkası; atamalar..
Bürokrasiyi başkan atıyor.. Rektörleri başkan seçiyor.. Ayrıca YÖK üyelerinin, Anayasa
Mahkemesi üyelerinin, HSYK üyelerinin, Danıştay üyelerinin önemli bölümünü başkan belirliyor.. Oranı henüz netleşmemiş..
Üzerinde çok tartışılacak bir başka talep de şu; Başkanlık seçimi ile milletvekili seçiminin aynı tarihte yapılması öngörülüyor..
Sakıncalı bi durum..
Sakıncası ne derseniz; milletvekili adayları sırtını başkana yaslayacak.. Başkan adayının başarısı o partiden meclise gelecek milletvekili sayısını belirleyecek..
Meclis çoğunluğu başkan seçilen kişini partisinden olacak..
Bu da yasamanın yürütmeye daha doğrusu başkana ram olması demek.. Kuvvetler ayrılığının olmaması demek..
Bu sebeple, ABD yasama organları seçimleriyle başkan seçimini kalın çizgilerle birbirinden ayırmış..
Başkanlık isteyenler diyor ki..
Bu yapı sürüp gitsin mi? Bugün de yasama, yürütmenin tahakkümü altında.. Yürütmenin bir dediği iki olmuyor..
Doğru..
Bugünkü yapı sürdürülebilir bir yapı değil..
Garabet!.
Düzeltilmesi gerekiyor mu?
Evet.. Her fikrin temsil edileceği ortamlar yaratarak.. Günlerce, aylarca konuşarak, tartışarak..
Başbakan yeteri kadar konuştuk diyor ya; konuşmadık..
Konuşmaya başlamadık..
İki temel görüş var..
BİR: İktidar partisi ‘Parlamenter rejimi bırakalım başkanlık sistemine geçelim’ diyor..
İKİ: Muhalefet partileri ‘Parlamenter rejimi onaralım, Batı standartlarına çıkaralım’ diyor..
Sizce hangisi..
İyi pazarlar!.