05.06.2015 - 10:53 | Son Güncellenme:
Bu tablonun 20- 45 yaş arasındakilerde daha fazla olmak üzere, kadınların yüzde 10-15’inde görülebilrdiğini aktaran Prof. Dr. Gölbaşı, "Son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte hastalığın tanı ve tedavisinde önemli ilerlemeler sağlandı" dedi.
Kasık varisi denilen bu tablonun bacaklardaki varislerle benzerlik gösterdiğini belirten Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, şöyle dedi: "Bu hastalardaki kaçak, en sık yumurtalık toplardamarlarında görülmektedir. Bu kaçağın da pek çok nedeni bulunmaktadır. Bunlar, doğuşta yumurtalık toplardamarı içerisinde kapak olmaması, çok sayıda yapılan doğumlar, hormonlar, damar duvarının genetik olarak zayıf olması ve toplardamar üzerine üzerinden geçen bir atardamarın bası yapması gibi nedenlerdir.
Bu hastalıkta, karın içerisinde rahim, yumurtalık çevresinde, genital bölgede, kasıkta ve bacakta varisler görülmektedir. Buna bağlı karnın alt kısımlarında ve kasıkta özellikle adet dönemlerinde ağrı gelişmektedir. Adet kanamaları fazla ve uzun süreli olmaktadır. Bu dönemlerde genital bölge ve kasıktaki varisler şişmektedir. Özellikle gün sonuna doğru ağrılar artmakta ve cinsel ilişki ağrılı olmaktadır. Gebelerde ise doğuma yakın aylarda ağrı artmaktadır."
Hastalığın tanısı konulurken öncelikle diğer hastalıkların ekarte edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Gölbaşı, hastalığın tedavi yöntemini damarda kaçağı ortadan kaldırmak veya azaltmaya yönelik girişimler olarak açıkladı. Prof. Dr. Gölbaşı, bu yaklaşımların başında özellikle yumurtalık toplardamarlarında geriye kaçışı engellemek için embolizasyon denilen tıkama işleminin yapıldığını kaydetti. İşlemin kasıktan veya boyun toplardamarından girilip yumurtalık toplardamarına ulaşılarak kaçak bölgenin kapatılmasıyla gerçekleştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Gölbaşı, şöyle konuştu:
"Takip eden süreçte karın içerisindeki, genital ve bacak bölgesindeki varisler gerilemektedir. Bu süreci hızlandırmak için küçük kesiler ile varisler çıkartılabilmekte veya skleroterapi uygulanabilmektedir. Bu tedavi yaklaşımlarıyla hastaların yüzde 70’inde önemli düzelme sağlanabilmektedir. Geri kalan hasta grubunda ise şik?yetler azalmakla birlikte devam edebilmektedir. Sonuç olarak, kasık varisi hastalığı kadınlarda oldukça sık görülen önemli bir sağlık problemi olup, doğru tanı ve buna yönelik etkili tedaviler ile sonuçları oldukça yüz güldürücü olmaktadır."