Altın almak için doğru zaman mı?

Garanti Yatırım Analisti Gökalp İçer, "Gram altın alacak yatırımcılar açısından altın almak veya altın yatırımı yapmak için henüz uygun bir dönem değil" dedi.

AA muhabirine altın fiyatlarında son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan İçer, başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan piyasalarda nisan ve mayıs ayında yaşanan rekor seviyedeki fiziki altın talebinin, Hindistan tarafından getirilen kısıtlamalar ve dolara olan güvenin tekrar tesis edilmesi ile azaldığını, ayrıca vadeli piyasadaki satıcılı seyrin hala rekor seviyelerde devam ettiğini anlattı.

ABD'de açıklanan dayanıklı mal siparişleri ve ev fiyatları endekslerinde düzelme görüldüğünü, Conference Board tarafından açıklanan tüketici güven endeksinin 2008 Ocak ayındaki seviyelere ulaşmış olduğunu dile getiren İçer, kişisel tüketim verilerindeki ve konut piyasasındaki yükseliş ile tüketici güven endekslerindeki düzelmenin, Amerika Merkez Bankası'nın (FED) bu yılın son çeyreğinde tahvil alım programında kısıntıya gidebileceği beklentisini artırdığını anımsattı.

Kısa görünümde altın fiyatlarında yükseliş için temel bir argümana sahip olmadıklarını ancak vadeli piyasada rekor seviyede tutulan satış kontratlarında yaşanacak pozisyon kapamaların alım yönünde ataklar yaratabileceğini belirten İçer, "Bu anlamda ons fiyatı olarak 1.260- 1.340 dolar aralığı takip edilmeli. 1.340 dolar seviyesinin üzerine çıkıldığında, kısa vadeli bir trend başlangıcından bahsedebiliriz ancak, henüz alım için uygun bir ortam olmadığını düşünüyoruz" dedi.

Gram altın alacak yatırımcılar açısından da altın yatırımı yapmak için henüz uygun bir dönem olmadığına işaret eden Gökalp İçer, altında aşağı yönlü risklerin devam ettiğini ve son dönemde Türk Lirası'nın dolara karşı yaşadığı değer kaybı düşünüldüğünde, gram altında daha cazip fiyatların oluşabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Altında 1.150-1.250 dolar aralığının oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu aralık farklı maden şirketleri tarafından altının çıkarılma maliyetlerinin ortalaması olarak hesaplanan seviyeler. Bu anlamda aralığının korunması durumunda ise yukarıda 1.340 dolar seviyesi gündeme gelecektir. Altındaki dalgalı seyrin bir sure daha devam edeceğini düşünüyoruz bu sebeple şimdilik herhangi bir altın enstrümanında yatırım önermiyoruz. Ayrıca 1.150 dolar seviyesi hala gündemde... Bu seviyenin kırılması halinde histerik fiyatlamalar görülebilir."

İçer, altında bir yükselişten bahsedebilmek için merkez bankalarının geniş para politikalarının devam etmesi gerektiğini, altının enflasyondan korunma amaçlı kullanılan bir enstrüman olduğunu ve ABD'de artan reel faizlerin altının yükselişini engellediği bilgisini vererek, geçen hafta likidite sıkışıklığı yaşanan Çin'de uygulanacak genişleyici politikaların veya Avrupa Merkez Bankası'ndan gelecek genişlemeci söylemlerin altın fiyatını pozitif etkileyebilecek gelişmeler olduğunu söyledi.

"Biliyoruz ki altın, finansal sistemde yaşanacak risklere karşı bir korunma enstrümanı olarak kullanılıyor. Bu noktada merkez bankalarının geniş para politikalarını veya uyguladıkları altın rezerv politikalarını orta-uzun vadede altın fiyatını pozitif etkileyecek unsurlar olarak görüyoruz" diyen İçer, altında alım yapmak için yatırımcıların fiyatların yükselişini beklemeleri gerektiğini, 1.150 dolar seviyesine olacak çekilmelerin aşağı yönlü riskleri barındırdığını düşündüklerini anlattı. İçer, fiyatların yükseldiğinden bahsedebilmek için 1.340 dolar üzerinde bir seyir görülmesi gerektiğini belirten İçer, mevcut fiyatlardan alım yapmanın çok doğru olmadığını, yatırımcının risklerini minimize etmeleri için 1.300-1.340 dolar seviyelerini takip edilmesini önerdi. Yurt içindeki yatırımcıların altın işlemi yaparken daha az komisyon ödeyeceği yatırım kanallarından yatırım yapmalarının daha doğru olduğunu düşündüklerini, bu anlamda bankalardaki altın hesaplarının uygun olduğunu ifade eden Gökalp İçer, fiziki altın bulundurmanın uzun vadeli süreçte anlamlı ancak maliyetli bir yol olduğunu, bankalar veya aracı kuruluşlar üzerinden yatırım yapmanın her an piyasaya erişebilme imkanı sunduğunu ve daha düşük komisyon (alım-satım farkı) ile işlem yapılabileceğini kaydetti.