Anayasa değişik-liğiyle AKP-MHP koalisyonu Meclis’in tekelinde olan bazı yetkileri Cumhurbaşkanı’na devretmeye hazırlanıyor..
Devleti yeniden şekillendirme gibi..
Yasa yapma gibi..
Olağanüstü hal ve seferberlik ilan etme gibi..
OHAL’de temel hak ve özgürlüklerle siyasi hak ve özgürlükleri kısıtlamak gibi..
***
Meclis bununla da kalmıyor, yürütmeyi denetlemekten de vazgeçiyor.. Özetle, iş yükü azalıyor..
İş yükü azalıyor ama milletvekili sayısı artıyor..
550’den 600’e çıkarılıyor..
Daha doğrusu, çıkarılmak isteniyor..
Gerekçesi!.
Gerekçe yok.. Zaten 18 maddelik anayasa değişikliğinin doğru dürüst tek satırlık gerekçesi yok..
Gerekçe yok ama dedikodu çok..
Deniliyor ki; artışın nedeni evet oyu verecek 316 AKP milletvekiline, ‘Rahat olun, 2019’da yeriniz garanti’ mesajı için..
Deniliyor ki; 50 milletvekili artışı MHP için!..
Nasıl yani?
***
Anayasa değişikliği kabul edilirse, 2019’da rejimle birlikte siyasal hayat da değişecek.. Partiler yakınlaşacak, seçim öncesi ittifaklar kurulacak.. Ortak listeler çıkacak..
Büyük ihtimalle anayasa değişikliğine evet diyen MHP seçime AKP’yle tek liste halinde girecek..
Daha doğrusu, MHP’li adaylar AKP listesinde yer alacak..
Deniliyor ki; milletvekilli sayısının 550’den 600’e çıkarılmasının nedeni bu..
MHP kontenjanı..
Ekonomi iyiyse..
- Enflasyon neden yüzde 8.53..
- Dolar neden 3.60’a dayandı..
- Euro neden 3.70 oldu..
- Birinci ve ikinci köprüye neden yüzde 48 zam yapıldı..
- Otoyollardan geçiş ücretleri neden yüzde 15 artırıldı..
- Bütün mal ve hizmetlere neden zam geldi..
- Vergi oranları neden artırıldı..
Eşeğin kuyruğu gibiyiz
Asgari ücrete yüzde 8 zam yapıldı.. Enflasyon ne kadar?
Yüzde 8.5..
Sıfıra sıfır, elde var sıfır..
Memura ilk altı ay için yüzde 3 zam yapıldı.. Enflasyon kaybı giderildi..
Emekli de enflasyon oranında zam aldı..
***
Eşeğin kuyruğuyuz demem bundan.. Bütçemiz bi gram ferahlamıyor.. Ülke büyüyorsa, neden büyümeden pay alamıyoruz..
Enflasyon yüzde 8 ise, yüzde 12 zam yapılsın ki insanlar bi nefes alsın..
Tweet’ler daha vahim
Terör gelip geçer.. Aşağılık saldırılarla başa çıkılır.. Terör örgütlerinin beli kırılır..
Ama toplumdaki bölünmenin, kutuplaşmanın, birbirine düşman gibi bakmanın önüne geçilemez..
Bir ülke için en büyük tehlike budur..
Çünkü kalıcıdır..
***
Reina saldırısından daha vahimi, saldırıdan sonra sosyal medyadan yükselen ‘Oh olsun’ sesleridir..
Üç beş çapulcu, beş on kendini bilmez diyerek meseleyi hafife almayın..
Saldırıyı lanetleyen ama Reina’ya gidenleri ayıplayan.. Yılbaşı kutlamasına katılanlara kötü gözle bakan.. Günah sayan milyonlar var bu ülkede..
***
Yeni yıl arifesi hayat tarzlarına yapılan saldırı Reina terörünün gerekçesi değil ama o aşağılık tweet’lerin gerekçesi..
