16.07.2016 - 16:52 | Son Güncellenme:
Meclis bugün saat 17.00'de olağanüstü gündemle toplandı. Meclis'e ilk olarka MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkasında Başbakan Binali Yıldırım geldi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında yapılan toplantıda şehitler içine saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. Kahraman, daha sonra İstiklal Marşı'nın diğer 8 kıtasını okudu. Oturuma katılan bütün milletvekilleri ayakta alkışladı.
Kahraman daha sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi: ""Bütün millet olarak tek vücuduz. Milletimizi temsil eden bütün bu hazurana teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yargıtay Başkanı ve yargı mensupları, yabancı misyon şefleri burada ve biz milletvekilleri olarak, hiçbir parti farkı gözetmeksizin yekvücut olarak buradayız. Danıştay üyelerimiz teşrif etmişler. Herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Kahraman daha sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Dün akşamdan beri çok gergin, çok acı verici, çok ibretli saatler yaşamış bulunuyoruz. 15 Temmuz Demokrasi Bayramı'nın bir güzel tablosuyla karşı karşıyayız. Dileğimiz birliğimizin aynı şekilde devam etmesidir. Milletimize bu acıyı yaşatanlar müstehak oldukları cezaya çarptırılacaktır. Bu darbe teşebbüsünü fevri, anlık olarak değerlendirirsek, doğru değerlendiremeyiz ve anlayamayız. Türkiyemizin iç meselelerine tarihine, medeniyetine ve kültürüne sadık kalması, Türkiye'yi yönelendirecek politikalar dikte edecek bir takım dış güçleri rahatsız etmektedir. Türkiyemizin dış politikasına ilişkin meselelerde bir duruş sergileme çabası içinde olması, ülkemizin gelişmesini istemeyen bir takım güçleri rahatsız etmektedir.
Ne yazık ki dün akşam bir darbe girişimi yaşandı. Siyasi partilerimiz, STK'lar, devlet kurumlarımız, TSK'nın darbeyi prim vermeyen büyük çoğunluğu, aziz milletimiz ve milletvekillerimiz, vatan hainlerinin bu darbe girişimine onurla direnmiş ve Cenabı Hakkın yardımıyla buna izin vermemiştir.
Ne yazık ki bu hadiseler sırasında asiler birçok vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına sebep olmuşlardır. Birçok kamu binası saldırıya maruz kalmıştır. TBMM bombalanmıştır. Bu gazi meclise bomba atılmıştır. Ellerine verilmiş silahları devlete ve millete yöneltmişlerdir. Bu unsurlar milletin bağrına silahlarını dayamıştır. Bir yabancı güce saldırıyormuş gibi halka saldırılmıştır. Herkese geçmiş olsun diliyor, bir daha böyle kara günler yaşanmamasını diliyorum.
Bu bir tür terördür. Yaşanan kalkışma başarılı olamamıştır. Devlet bu olayın sorumlularının ve iç ve dış uzantılarının ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bunu hukuk içinde yapacaktır. Bu kalkışmayı yapanlar küçük bir azınlıktır. Emir ve komuta zincirinin dışına çıkmış devlete isyan etmişlerdir. Gereken yapılacaktır ve en ağır şekilde cezalandırılacaktır.
Şimdi metanetimizi, sağduyumuzu koruyarak bu meseleyi kökünden temizlemek için birlik ve beraberlik zamanıdır. Bu millet tarihinde pek çok kötü badireler atlatmıştır. Bu günler de geçecektir. Biliyoruz ki zorlukta birlikte kolaylık vardır. TBMM, burada bir demokrasi nöbetinde bulundu. Hiçbir parti farkı gözetmeksizin aynı ruhla bir arada bulundu. AK Parti, CHP ve MHP yetkilileri buraya geldi. HDP Eş Genel Başkanı beni Diyarbakır'dan aradı, bu toplantıya katılacaklarını ve darbe karşı olduklarını ifade ettiler. Ortak metnini birlikte okuyacağız ve topluma sunacağız.
Resmi ve sivil hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara şifa diliyorum. Cumhurbaşkanımızdan halkımıza gereken tavır ortaya konmuştur. Bir daha böyle bir gün olmayacaktır. Bütün siyasi partilerimize, genel başkanlarımızın şahsında milletvekillerimize, bütün halkımıza, her ilde meydanları dolduran ve demokrasi nöbeti tutan herkese teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Egemenlik millete aittir. Bunu toplum haykırmıştır.
Türkiye demokrasiyi benimsemiştir, bunu değiştirmeye kimsenin gücü olmayacaktır. Bütün güvenlik güçlerimiz gayret göstermiştir, çok kısa bir zamanda toplumumuz normal hayatına dönecektir. Kısa zamanda bu yaralarımızı saracağımıza inanıyorum.
Bir aradayız, dışarıda büyük bir kalabalık var. Bir bütünlük altında bu şanlı bayrağımız altında bir arada olmaya devam edeceğiz. Gazi Meclisimizin dik duruşuyla milli egemenliğe sahip çıktığı için saygılarımı sunuyorum. 15 Temmuz Demokrasi Bayramınızı kutluyorum." Daha sonra liderler konuştu.
MİLLETİN EVİNE DOKUNAN ELİ YANAR
İlk olarak AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım Konuşmasında şunlara vurgu yaptı:Gazi Meclis'in değerli başkanı, siyasi partilerimizin genel başkanları, yüksek yargının çok değerli başkanları, değerli misafirler, saygıdeğer milletvekilleri. Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önünde kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla milletin istiklalini muhafaza eden şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Hepsini bu yüce meclisin çatısı altından saygıyla, şükranla selamlıyorum. O kahramanların ailelerine sesleniyorum; üzülmeyin onlar peygamberlikten sonra en büyük payeye ulaştılar. O kahramanlar düne kadar sizin evlatlarınızdı, ancak bugün milletin evlatları olduklar. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça isimleri yaşayacak. Yaralı kardeşlerimi selamlıyorum, acil şifalar diliyorum.
Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında, sokağı teslim alan aziz milletimi bu yüce meclisin çatısı altından yürekten selamlıyor, böyle bir milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum. Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'a dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi parti genel başkanlarına dayanışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımıza polislerimin alnında öpüyorum. Peygamber ocağı TSK'nın vatanını, milletini, bayrağını seven demokrasiye gönülden bağlı her personelinin alınlarından öpüyorum.
ÖLÜMÜ YANIBAŞINIZDA HİSSETTİNİZ
Darbe karşısında dünyaya örnek olacak bir duruş sergileyen medya temsilcilerimize özellikle teşekkür ediyorum. STK'larımıza sabaha kadar kesintisiz ezan ve sela okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bayraklarını alıp sokağa çıkan vatandaşlarıma, dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum.
Dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek, kurşunları savuşturarak TBMM'ye geldiniz, ışıkları açtınız genel kurulu açtınız. Ya demokrasi ya ölüm diyerek bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırdılar bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanı başınızda hissettiğini biliyorum. Dünya demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz. Millet sokakta istiklaline sahip çıkarken, sizler de burada demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sarıldınız. Bu tavrınızla tarih bu yüce meclisi bir kez daha yazdı. Türkiye'nin tarihini değiştirdiniz. Bir dayanışma, bir kardeşlik, bir işbirliği sergilediniz. Milletimizden sonra en büyük övgüyü bu gazi meclis hak ediyor.
Gazi Meclis 23 Nisan 1920 sonrası en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal kuvvetleri Polatlı'ya kadar gelmişti ama bu Meclis'e dokunmadı. 1960'ta Meclis ruhuna saldırsalar bile bedenine dokunamadılar. 1980'de Meclis bombalanmadı. 28 Şubat'ta Meclis'e dokunulmadı. Dün gece öyle pervasızca bir saldırı gerçekleşti ki ruhunu ve bedenini hedef aldılar. Bunlar asker değil, asker kılığında teröristlerdir. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü, ihanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Bilmedikleri şuydu; milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatının eli kırılır. İşte daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara basan elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü. Bugün burada tarihe bir not düşmek isterim. Bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, 1000 yıl, bu Meclis'e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Hiçbir darbe, girişim yapanların yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Ama geçiren olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir.
79 MİLYON TEK YÜREK OLDU
Bugün yeni bir gün. Bugün büyük bir badirenin altında 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin, Meclis dışındaki bütün partilerin ortak sesle darbeye hayır dediği gündür. Milletimize, istiklalimize, devletimize ve milletimize yönelik bir saldırıda nasıl bir araya geldiğimizi bütün dünyaya gösterdik. Bugün bir milattır. Bu yeni bir sürecin başlangıcıdır. Bu ruhla bir terörü yeneriz, bu ruhla yaralarımızı da sararız. Bu birliktelik ruhuyla Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği muassır medeniyetler seviyesine de çıkarırız.
AK Parti Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, Meclisimizde oluşan bu birliktelik ruhuna sahip çıkacağımızın sözünü veriyorum. Vatan Caddesi'nde, Kızılay Meydanı'nda, havaalanlarında, AK Partililer, CHP'liler, MHP'liler, HDP'liler tek yürek oldular, tek eylem yaptılar. İhanet ve terör karşısında sarsılmaz birliktelik içinde olma talimatını biz milletimizden aldık. Bu tarihi dayanışmayı geleceğe de taşıyacağız.
İnadında demokrasi, inadına milli irade, inanıda barış, inadına kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar darbeyi kendisi yemiştir. 15 Temmuz artık Demokrasi Nöbeti'nin tutulduğu gündür, Demokrasi Bayramı günüdür.
'CUMHURİYETİ KANLA KURDUK'
Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. 'Türkiye Cumhuriyeti bize altın tabak içinde sunulmadı. Acıyla, kanla, gözyaşıyla kurduk" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi:
Dün demokrasiye yapılan saldırıyı açıkça lanetliyoruz. Olay hepimizde derin üzüntü yarattı. Ve fakat ne mutlu ki bu süreç siyasette başından beri olması gereken ortak paydada bizi birleştirdi. Bu TBMM’nin, cumhuriyet ve demokrasiye bağlılığıdır.
Ancak bunu sadece dilimizle değil yüreğimizle de söylemeye devam edeceğiz. Demokrasi aynı zamanda üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüdür.Dün halkımız meydanlara çıktı, darbeye karşı direnme hakkın kullandı. Hukukun çiğnendiği hallerde mesela demokrasinin darbeyle yok edilmesinin istendiği hallerde direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu gördük. Bundan daha güzel bir örnek verilemez. Bu meclis sonuna kadar demokrasiyi savunacaktır. Bu meclis cumhuriyetin değerlerini se sonuna kadar savunacaktır.
Bu meclise düşen tarihi bir sorumluluk var. Özgürlük bağlamında cepheyi genişletmek zorundayız. Bu darbe girişimi bize şunu açık ve net gösterdi. Bu darbe girişimini parlamenter demokratik sitemimizin önlediğini unutmamak gerekiyor. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin görevidir.
Bu ülkede özgürlüğünü korumaya çalışan bir medyamız var. Medya darbecilerin yolunu kapattı özgürlüğün yolunu açtı. Hepimizin gözü önünde medya dün halkın doğru bilgilendirmesini sağladı. Medyaya bu bağlamda yürekten teşekkür ediyorum. Neden medya özgürlüğü diye ısrarla söylüyoruz. İşte bu yüzden.
Yalnız eklemek zorundayım siyasi partilerin darbe karşısında gösterdiği tavır cumhuriyete bağlılık konusunda özeleştiri yapma fırsatı da bize sundu.
Bu darbe girişimi ile ilgili her siyasi partinin bir özleştiri yapması tarihin kıldığı bir zorunluluktur. Her tülü darbeye karşı olmak bu parlamentonun görevidir.
Demokrasi üzerindeki vesayeti asla kabul etmemeliyiz. Madem ki milli irade çok değerlidir demokrasi üzerinde makamı mevkisi rütbesi ne olursa olsun demokrasi üzerinde vesayete bu parlamento asla izin vermemelidir. Anayasa ve hukukun dışına çıkanlar kim olursa olsun bunu bedelini mutlaka ödemelidir. Önümüzde çok kritik bir dönem olduğunu kabul etmeliyiz. Bu dönemi soğukkanlılıkla atlatmamız gerekmektedir.
'SÖZÜN BİTTİĞİ KIRILMA NOKTASI'
Kılıçdaroğlu'nun ardından MHP lideri Devlet Bahçeli söz aldı. Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:
Her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Dün gece demokrasiye darbe indirilmek istenmiştir. Millet iradesi çok açık saldırıya uğramıştır. Türkiye’nin omurgasının kırılması maksadıyla şerefli Türk ordusunun içine sızmış bir avuç düşman işbirlikçisi ortaya çıkmıştır. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları rehin alınmıştır. TSK içine yuvalanmış gecemizi zehir etmiş, tarihimizde eşine az rastlanır bir ihanetin taraf ve failleri olmuştur. Şu kahredici hususa dikkat buyurunuz gazi meclis havadan bombalanmıştı.
Bu, sözün bittiği kırılma noktasıdır. TBMM’nin bombalanması hepimizi dehşete düşüren bir ihanettir. Bu şerefsiz kalkışma sadece seçilmiş hükümet değil Türk milletini tamamını hedef almıştır. Kanı bozuk çevre ve odaklar son kozlarını oynayarak ülkemizi kaosa sürüklemeyi hedef almıştır.
Dün gece yaşananlar aslında kalleş bir terör saldırısıdır. Bu saldırı Türk askerinin içinden devşirilmiş kandırılmış ya da buna çoktan teşne küçük bir grup tarafından yapılmıştır. Milli iradenin namusu son anda kurtarılmıştır.
Derin komplo inançla püskürtülmüştür. Halaskar zabitan devri çoktan geride kalmıştır. Türk milletinin ortak geleceği hukuk ve demokrasidir. Hiçbir çete paralel yapı terör örgütü mihrak bu zemini çatlatamayacaktır. Huzur cellatlarının sonu her zaman hüzün olacaktır.
4 PARTİNİN ORTAK BİLDİRİSİ OKUNDU?
Konuşmaların ardından Meclis Genel Kurulu'nda 4 partinin uzlaştığı ortak metin okundu. Meclis Başkanı Kahraman'ın okuduğu metinde şu ifadelere yer verildi:
"Bizler AKP, CHP, HDP ve MHP grupları olarak, aziz milletimizin kendisine milli iradeye, devletimize, özellikle de millet iradesinin temsilcisi olan milletvekilleri ve Gazi Meclis’e yönelik 15 Temmuz gecesi başlatılan ve 16 Temmuz sabahı etkisiz hale getirilen darbe girişimini ve Meclis’e yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz.
Milletimiz darbenin karşısında durmuş ve kanlı darbe girişimi engellenmiştir. Türkiye Cmhuriyeti ve kurumlarını canı pahasına karşı koruyan bu azi millet her türlü övgü ve takdiri ziyadesiyle haketmektedir. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize milletçe minnettarız ve o kahramanlarımızı da asla unutmayacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu aziz ve kahraman Meclis’in temsilcisi olarak milletimizin verdiği yetkiyle bombalanan ve kurşunların altında görevini icra etmiş, bir kez daha milletimize layık bir Meclis olduğunu göstermiştir. Meclisimiz, tek yürek tek vücut olarak büyük bir cesaret olarak darbeye karşı haysiyetli bir duruş sergilemiştir.
'Meclis’in darbe girişimine karşı sergilediği kararlılık son derece değerlidir'
Meclis’in darbe girişimine karşı sergilediği kararlılık, demokrasinin daha da gelişmesi adına son derece değerlidir. Herkes bilmelidir ki bugün olduğu gibi gelecekte de miletimize, milli iradeye, gazi meclise uzanacak her el karşısında Meclis’in çelikten iradesini bulacaktır. TBMM, milletin demokrasiye sarsılmaz inancını yansıtmayı sürdürecektir. Meclisimizde bulunan tüm siyasi parti gruplarının darbe girişimine ortak bir tavır ve ortak dile karşı durmaları tarihe geçecektir. Bu ortak tavır milli irade ve milletimizi daha da güçlendirecektir. Meclis görevinin başındadır ve milletin meclisi, millete ve egemenliğine yönelik bu saldırıya girişenlere hukuk içerisinde bedelini en ağır şekilde ödetecektir. Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının en somut ispatı da bu ortak bildiridir. Dört parti olarak farklı görüşlerimiz olsa da, hepimiz tüm milletvekillerimizle, tüm teşkilatlarımızla milli iradenin yanındayız, milli iradeye hep birlikte sahip çıkıyoruz ve ebediyen sahip çıkacağız. Milletimiz müsterih olsun.
Demokratik tepki sınırlarını aşan, ülkemize yakışmayan şiddet eylemlerinden uzak durulmasını da halkımızdan rica ediyoruz. Şehitlerimizi saygı, millet ve rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz, milletimize geçmiş olsun diliyoruz. Türkiye’nin yanında duran destek mesajları ileten tüm dost ve kardeş ülkeleri de buradan selamlıyoruz.
İmzalar:
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail kahraman
- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı Binali Yıldırım
- Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
- Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanı Devlet Bahçeli
- Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili İdris Baluken"
Birleşim, ortak metnin okunmasının ardından 19 Temmuz’da toplanmak üzere kapatıldı.