Bakın hınzırlıkta biz Türkleri aratmayan Latinlerin kıtasında Mayaların torunları kıyamet günü için ne gibi hazırlıklar yapmış
Birkaç gün önce Şirince’de “Kıyamet Günü” kapsamında yapılabilecek aktiviteler ile ilgili çok komik bir yazı okudum Zaytung’da. Aslında gerçek bile olmayan bir kıyamet günü ve
eğer bu köyde kalırlarsa kurtulacaklarına inanan binlerce turist ile ancak bu kadar güzel dalga geçilebilirdi! 21 Aralık 2012’de yaşadığımız dünyanın sonunun geleceğini düşünen yerli ve yabancıların akın ettiği bu minnacık köyün bu insanlara satmayı planladığı turistik paketlerde
tabii ki tek amaç mümkün olduğunca büyük paralar kazanarak günü hatta yüzyılı kurtarmak idi.
Bu eğlenceli yazıyı okuduktan sonra hınzırlıkta biz Türkleri aratmayan Latinlerin kıtasında buna benzer ne gibi planlar yapıldığını düşünerek araştırmaya başladım; nitekim medyamızın dalga geçtiği turistik kıyamet günü paketleri bu kıtada gerçekten satılıyordu ve birbirinden ilginç aktiviteler ile özellikle Mayaların ülkesi Meksika son birkaç yılda kaybettiği turizmi geri kazanmak üzere kolları sıvamıştı! Bakın Mayaların torunları kıyamet günü için ne gibi hazırlıklar planlanmış...
Kıyamet kopmadan son bir dans!
Meksika sadece binlerce yıllık tarihi hazinesi tapınaklar ve şehirler ile değil, Karayip denizi kıyısındaki beyaz kumlu plajları ile de tanınır. Bazı bölgelerde Mayalardan kalan eski şehirler denizin kıyısına kadar uzanır, tropikal ormanın yavaş yavaş ele geçirdiği antik şehrin içine kurulan butik oteller ve pansiyonlar bir gezgin için inanılmaz bir mekan yaratır. Maalesef Meksika Körfezi’nde yaşanan BP’nin petrol kuyusu faciası yüzünden geçtiğimiz yıl boyunca turizmin öldüğü sahiller bu senenin başından beri “doomsday” (kıyamet) paketlerini satarak sezonu kurtarmak üzere harekete geçtiler. Uçak fiyatlarından otellere, aklınıza gelebilecek
her şey astronomik fiyatlarla kıyamet gününü Meksika’da geçirmek isteyenlere satılmış durumda! Tulum’da sabaha kadar dans ederek dünyanın sonunu görmek istiyorsanız 3 bin dolarlık bir hafta sonu paketi ile bunu yapmanız mümkün. Ünlü DJ’lerin hiç durmadan çalacağı parti, okuduklarım arasında en popüleri idi. Tulum’da iğne atsanız yere düşmeyecek bu hafta sonu.
Mayaların incisi Chichen Itza
Maya İmparatorluğu’nun en ünlü tapınağı Kukulkan yılda yaklaşık 1 milyon ziyaretçinin akın ettiği,
en ünlü turistik çekim noktalarından birisi. Unesco Dünya Hazinesi olarak kabul edilen Chichen Itza son birkaç günde rekor sayıda ziyaretçiyi ağırladı. Dünyanın yedi harikasından birisi olmamasına rağmen, Maya takvimi ve kıyamet günü senaryolarını kullanan turizm acentaları bu olayı bir fırsat olarak görüp kampanyalarını tamamen bu olguya kanalize ettiler! Bir Meksikalı turizm acentasının kampanyası turist çekmek amacıyla “Çok geç!” gibi felaket tellallarını aratmayacak sloganlara yönelirken, kimileri tapınağın içinde olanların kurtulacaklarını, kimileri ise “tanrıların arabaları” gibi şehir mitlerini turist çekmek amacı ile kullanmaktan çekinmemekte.
Kıyamet eşittir para
Savaşlar, krizler ve ne hikmetse kıyamet günleri de insanlara para harcatıyor. Meksika’nın tüm şehirlerinde kıyamet günü ile ilgili bir reklam veya kampanya bulmak mümkün. Araba satışlarından piyango biletlerine, kredi kartlarından beyaz eşyaya tüm markalar “kıyamet günü” fırsatları ile müşterileri cezbetmeye çalışmakta! Meksika’da görünen o ki kıyamet hikaye, satış şahane!
Son değil başlangıç:
Meksikalı fırsatçılar bu işten para kazanmaya, yabancılar ise kehanetleri ciddiye alıp hayatlarını kurtarmaya çalışırken, Mayalar
21 Aralık’ın bir son değil, bir başlangıç olduğunu düşünüyorlar. Batı’yı kasıp kavuran kıyamet günü hurafeleri yerine daha çok bir şenlik havası yaşanmakta Chichen Itza’nın çevresindeki küçük Maya köylerinde. Kutsal piramitlerde yapılacak seremoniler tanrıların gazabından korunmak için değil, yeni bir başlangıca şahit olmak anlamına geliyor onlar için.
Bugün Meksika’da yaklaşık 800 bin Maya yerlisi yaşıyor ve çoğu ana dillerini konuşuyor, İspanyolca neredeyse kullanılmıyor bile. Çoğu fakirlik sınırının altında yaşayan bu yerlilerin tarıma endeksli maddi kaynakları kısıtlı olduğu için çoğu şartlarda sınırı geçip Kuzey Amerika’da iş bulmaya çalışıyor. Kısaca onların her günü neredeyse kıyamet günü gibi geçmekte. Belki de o yüzden 21 Aralık’ta bir şeylerin değişmesini umutla bekliyorlar.
Kıyamet günü ya da başlangıç, kısaca her zamanki gibi birileri para kazanacak, birileri yiyecek, birileri de bakacak! Eh eğer siz bu satırları okuyabiliyorsanız, kıyamet günü beklendiğinden daha hafif geçmiş demektir. Buna şükredip elimizden geldiğince dünyayı koruyarak, doğal felaketleri ve haksızlıkları engellemeye çalışalım bence, belki bir şans daha verilmiştir şu değerini bir türlü bilemediğimiz güzelim dünyamıza!
Maya takvimi ile ilgili gerçekler
Takvim, İsa’dan önce 3114 yılında başlıyor ve Baktun adı verilen 394 yıllık dönemlerle ilerliyor. 2012 yılındaki yaz dönümü (21 Aralık bu kıtaya göre yazın başlangıcı olduğu için) 13’üncü Baktun’un sonuna denk geliyor. Uzmanlara göre kıyamet günü kavramı 1300 yıllık bir tabletin yanlış okunması yüzünden ortaya çıkmış! Arkeologlar ve Maya uzmanları aslında bu kehanetin bir son değil, yeni bir başlangıcı haber verdiğini düşünüyorlar.
REKOR?ZİYARETÇİ
Unesco Dünya Hazinesi olarak kabul edilen Chichen Itza son birkaç günde rekor sayıda ziyaretçiyi ağırladı. Dünyanın yedi harikasından birisi olmamasına rağmen kıyamet günü senaryolarını kullanan turizmciler kampanyalarını tamamen buna kanalize ettiler.