13.03.2009 - 00:39 | Son Güncellenme:
Ergenekon soruşturması, Malatya Zirve Yayınevi’ne 18 Nisan 2007’de düzenlenen ve üç çalışanın öldürüldüğü kanlı baskının azmettiricisi olmakla suçlanmasına rağmen hiç soruşturulamayan eski Malatya İl Jandarma Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger’e uzandı. Ülger, Savcı Zekeriya Öz’ün talimatı doğrultusunda Ankara’da gözaltına alınarak İstanbul’a götürüldü.
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Abdürrahim Doğru’nun ifadelerinde ismi geçen Ülger’le birlikte, katliam soruşturmasının kritik isimlerinden emekli Başçavuş Mehmet Çolak da gözaltına alındı.
Hiç araştırılmadı
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2 yıl önce herhangi bir soruşturma yürütmeden askeri savcılığa ilettiği, askeri savcılığın ise üzerinde imza ve adres bulunmadığı gerekçesiyle işlem yapmadan rafa kaldırdığı suç duyurusu, Ergenekon soruşturmasıyla birlikte yeniden gündeme geldi.
Ülger’le birlikte Malatya’da görev yapan bir subay tarafından kaleme alındığı tahmin edilen Ali Arslan imzalı suç duyurusu, katliamdan hemen sonra Malatya Başsavcılığı’na gönderildi. Sivil ve askeri savcılıkça görmezden gelinen suç duyurusunda, şu ifadeler yer aldı:
“Emre Günaydın’ı azmettiren ve yönlendiren kişi, komutanımız Mehmet Ülger’in yönlendirmeleriyle İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi R.B.’dir. R.B., yaklaşık 4-5 aydır alay komutanımız Ülger’le çalışmaktaydı. R.B.’yi ilk irtibata geçiren kişi ise üniversite karakol komutanı H.İ.’dir. Daha sonra alay komutanımızla irtibatı ise Şeyhmuz kod adlı Mehmet Çolak uzman sağlamaktadır.”
Şeyhmuz doğrulaması
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Doğru da ifadesinde, Malatya’da görevli bir kişinin kendisi ile görüşmeye Diyarbakır’a geldiğini belirterek, “Kendisini ‘Yüzbaşı Şeyhmuz” olarak tanıttı. Bu kişinin Mehmet Çolak adlı uzman çavuş olduğunu daha sonra öğrendim” dedi.
Doğru’nun ifadesinde Çolak’ı Şeyhmuz kod ismiyle tanıdığını söylemesi, iki yıl önce savcılığa gönderilen ihbar mektubunda Çolak’ın Şeyhmuz kod ismini kullandığı yönündeki bilgiyi doğruladı.
Doğru, ifadesinde Ülger’le ilgili çeşitli bilgiler de verdi. Malatya Başsavcılığı da bu bilgilere paralel olarak soruşturmayı derinleştirdi ve suç duyurusunda ismi R.B. olarak geçen R.A.’nın telefon dökümlerini çıkarttı. Daha önceki ifadelerinde, jandarmaya misyonerlik konusunda brifingler ve raporlar verdiğini kabul eden R.A.’nın, Malatya İl Jandarma Komutanlığı’nı ve burada görevli askeri personeli yüzlerce kez aradığı ortaya çıktı.
Ergenekon’a uzandı
R.A.’nın Çolak’la da çok sayıda görüşmesi tespit edildi. R.A.’nın bir dönem papazlık yapan, ancak ortadan kaybolduktan sonra uzman çavuş olduğu anlaşılan İlker Çınar ve bazı emniyet mensupları ile Başbakanlık görevlilerini de aradığı anlaşıldı.
Bu bağlantı, Ergenekon’la katliam soruşturması arasındaki bağı güçlendirdi. Soruşturmada daha önce emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün görevlendirdiği iddia edilen iki kişiyi, bir dönem Zirve Yayınevi’nde çalışan ancak kısa süre önce azmettirici olduğu gerekçesiyle tutuklanan Hüseyin Yelki’nin de tanıdığı açığa çıkmıştı.
İstanbul’da gönderildi
Bu bağlantılar üzerine Öz, Ülger’in Ankara’da, Çolak’ın Diyarbakır’da gözaltına alınması talimatı verdi. Ülger ve Çolak, sorgulanmak üzere İstanbul’a gönderildi. Soruşturmada ortaya çıkacak bilgilerin katliam soruşturmasını da şekillendirmesi bekleniyor.
Malatya Ağır Ceza Mahkemesi, son olarak Ülger’in katliam soruşturmasında tanık olarak dinlenmesine karar vermişti.