Önce şunu söylemek isterim; Cengiz Semercioğlu’nun Can Yaman röportajı son zamanlarda beni en çok eğlendiren metinlerden biri olmuştu. Sadece “Oyuncular ikiye ayrılır; libidosu olanlar ve olmayanlar” özlü sözü değil, bir dizi altın değerinde cümle vardı içinde.
“Erkenci Kuş”taki karakterinin nasıl görünmesi gerektiğini senariste tarif ederken kullandığı “Adam yürüyen cinsellik, görsel şölen olmalı” tanımı olsun, Javier Bardem’in derneğinin gecesinin reklamı için kendisine ihtiyaç duyduğuna olan inancı olsun, gerçekten insanın önce gülüp sonra da “Yok mu bu çocuğun onu seven bir arkadaşı, otursun beraber bir çay içsin, derdini dinlesin, belli ki bir sıkıntısı var” diyesi geliyor.
Öte yandan, dizideki rol arkadaşlarından Ceren Taşçı’nın da sosyal medya hesabından isyan ederek yazdığı gibi kadını konumlandırdığı yerle ilgili öyle fena ipuçları veriyor ki tam gülecekken tadınız kaçıyor. “Takıcı sevgilim vardı o zaman, onu Kapalıçarşı’ya gönderip kendi paramla takı aldırırdım” diyor mesela. “Beraber seçerdik” değil, “Benim için alırdı” değil, “gönderiyor” kadını parasını verip.
Ya da bir dizi tutmuyorsa sebebi kadın oyuncunun libidosu oluyor. “Bu insanlar gerçekten sevişiyor mu?” diye düşünmeliymişiz izlerken. Oyunculuk diye bir şey belli ki sözlüğünde mevcut değil, bari klişelere sığınsın, iki oyuncunun arasındaki uyumdan söz etsin, “Enerjimiz tuttu” dese razı olacağım, o derece. Ama yok, bütün sorumluluk jönün karşısındaki kadının libidosunda! Kendisinde elbette değil, erkeğin libido sorunu mu olurmuş?
Özay Şendir
İyi yurttaş yetiştirme mecburiyeti...
19 Nisan 2024
Didem Özel Tümer
Fidan’ın açıklamasındaki ayrıntı
19 Nisan 2024
Abbas Güçlü
Köy Enstitüleri ve öğretmen atamaları
19 Nisan 2024
Zafer Şahin
İstiklal Marşı gündemde değilmiş!
19 Nisan 2024
Abdullah Karakuş
Olağan sorumlular olağan sorumsuzlar
19 Nisan 2024