Teknoloji Geçici içerik ve canlı yayın trendi

Geçici içerik ve canlı yayın trendi

15.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Sosyal medya kullanıcı sayıları ve bu mecralarda geçirilen zaman artıyor. Tüketici davranışını göstermede de önemli platformlar haline geldiler. Sosyal medyada bu yılki trendler ise geçici içerik, canlı yayın, artırılmış gerçeklik

Geçici içerik ve canlı yayın trendi

Dünyada internet ve sosyal medyanın kullanımı her geçen gün zirve yapıyor. 2019 yılı rakamlarına göre, bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla internet kullanıcı sayısı 4.3 milyara çıktı. Sosyal medya kullanıcı sayısı ise 3.4 milyar. 2018 yılına göre yüzde 9’luk artış var. Mobil telefon kullanıcısı ise 5.1 milyara ulaştı.
Türkiye’de ise 59 milyon internet kullanıcısı var. Aktif sosyal medya kullanıcısı ise 52 milyon. Mobil sosyal medya kullanıcı sayısı ise 44 milyon. Ülkemizde en çok kullanılan sosyal medya mecrası yüzde 92 ile YouTube. Yüzde 84’le Instagram ikinci sırada. Onu yüzde 82’yle Facebook takip ediyor. Türkiye’de en popüler mesajlaşma uygulaması Whatsapp, onu Facebook Messenger ve Skype izliyor. Türkiye’de her 10 kişiden 8’inin bir sosyal medya hesabı var. Bu kişiler günde ortalama 4 saatini de burada geçiriyor.

Sosyal medya kullanımı en popüler online aktivitelerden biri. Facebook, Twitter, Instagram, Linkedin, TikTok, Twitch gibi sosyal mecralarda geçirilen zaman her geçen gün artıyor. Kullanıcı sayılarının gelecek yıllarda daha fazla artacağı da tahmin ediliyor. Sosyal medyada trendler de var. Bu trendler her yıl değişiyor. Sosyal medya trendleri kültürdeki değişimleri izliyor. Tüketici davranışlarındaki ana etkileşimi gösteriyorlar. Onlar pazarlama inovasyonları ve marka fikirlerinin test edilmesinde de güçlü bir platform haline gelmiş durumdalar. Tüketicilerle iletişime geçmek, ne istediklerini ve ne düşündüklerini bilmek firmalar için çok önemli. Piyasada ve trendlerde neler olduğunu bilmek ve ona göre paylaşımlarda bulunmak önem taşıyor. Sosyal medyada güncel kalabilmek için değişimi gerçekleştirin, hızlı öğrenin ve hiçbir zaman denemekten vazgeçmeyin. Uzmanlar sosyal medyadaki beş önemli trendi şöyle aktarıyor.
Kayboluyor

GEÇİCİ İÇERİK VE HİKAYELER: Belli bir süre görüyorsun ve sonra kayboluyor. Geçici içerik internette bir süre görünüyor, bu süre en fazla 24 saat oluyor ve sonra yok oluyor. Ancak iyi yapıldığında bu insanların hafızalarında harika bir etki bırakıyor. Bu da şirketinize sürekli bir yarar getiriyor. Instagram ve Snapchat’teki hikayelerin temelini bu oluşturuyor. Hızlı ve kaybolan içerik milyonlarca kullanıcıyı ayartıyor. Gönderileri filtre uygulamadan ve olduğu gibi gönderdiğinizde daha spontan ve inanılır oluyor. Bu da pazarlamacılara konseptlerini hızlıca test etme şansı veriyor. Eğer Instagram’da takipçilerinizi şaşırtmak istiyorsanız fotoğraf düzenleme uygulamaları da kullanabilirsiniz. Instagram Hikaye’de günlük 500 milyon aktif kullanıcı var. Snapchat günlük 210 milyon aktif kullanıcıya sahip. Her iki mecrada da hikaye kısmında reklam veren sayısı artıyor. Geçici içerik bir patlama yaşıyor. Onu izleyin, paylaşın ve deneyimleyin.

Haberin Devamı

CANLI YAYIN: Videolar, son yılların ilgi gören içerik formatı. Yeni trend ise canlı yayınlanan videolar. Canlı yayınla, olay ve etkinlikleri gerçek zamanlı olarak deneyimleyebiliyorsunuz. Orada olmayan herkes oradaymış gibi olayı veya etkinliği yaşayabiliyor. Periscope, Twitch ve Facebook Canlı’nın kullanım ve izlenmesindeki başarı artışı gözden kaçmıyor. Video yayını pazarı hızlı büyüyor. 2021 yılında 70 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Online öğrenme, bir olayı yayınlamak, yeni bir ürünün canlı gösterimi canlı yayın için gelişme gösterecek alanlar. Bu hedef kitleye ulaşmada kesin, hızlı ve göreceli olarak daha az çaba gerektiren bir yöntem.

Hem de izleyicilerinizin olayın bir parçası olarak hissetmelerini sağlıyorsunuz. Bu trend bu yıl da hızlı gelişimini sürdürüyor.

Sohbet robotları

CHATBOT’LAR GÖREVDE:
Chatbot, internet üzerinden insan kullanıcılarla konuşmayı simüle etmek üzere tasarlanmış bir bilgisayar programı. Otomatik bir iletişim sistemi olan sohbet robotu, anlık mesajlaşmalara entegre olarak işletmelerin müşterilerine daha yakın olmalarını sağlayan bir asistan. Facebook Messenger, 30 binden aktif chatbot’un bilgi toplama, ürün bilgisi verme ve sipariş alma göreviyle aktif çalıştığını açıkladı. Daha fazlası için de hazırlanmalısınız. Gartner, 2020 yılı itibariyle iş ilişkilerinin yüzde 85’inin başka bir insanla etkileşime geçmeden halledileceği tahmininde bulunuyor.

Chatbot’lar neden popüler? Çünkü verimliler. Müşteri ilişkilerinde başarı için daha hızlı cevap hazırlıyorlar. Tamamen insan dokunuşunu yok etmeden bu hizmet gelişecek. Facebook, insanların yüzde 56’sının müşteri hizmetlerini aramak yerine mesaj atmayı seçeceğini öngörüyor.

Artırılmış gerçekliğin yükselişi

ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK:
Artırılmış gerçeklik (AR) insanların dünyayı deneyimleme yolunu gerçekten değiştirdi. Artırılmış gerçeklik, gerçek dünyadaki çevrenin ve içindekilerin, bilgisayar tarafından üretilen ses, görüntü, grafik verileriyle zenginleştirilerek meydana getirilen canlı veya dolaylı fiziksel görünüm. İnsanların sokaklarda Pokemon kovalamasıyla başlamış olabilir. Fakat bu sadece başlangıçtı. Gerçek yaşam deneyimini zenginleştiren AR, insanların markalarla daha derin iletişime geçmesine de yardımcı oluyor. Deloitte araştırmasına göre, gelirleri 100 milyon dolarla 1 milyar dolar arasında olan firmaların yüzde 90’ı halihazırda işlerinin bir parçası olarak artırılmış gerçekliği kullanıyorlar. İsveçli mobilya devi IKEA bunlardan biri. Bir mobil uygulamayla mobilyaları almadan deneyimlemenizi sağlıyor. Kendi oturma odanızdaymış gibi tarz, renk ve kumaşları deneyimleyebiliyorsunuz.

MİKRO INFLUENCERLAR:
Sosyal medya influencer’ları yükselişini sürdürüyor. Dönem dönem güvenilirlik ve inandırıcılık konusunda eleştiriler olsa da markalar için öncelikli hale geldiler. Artık Instagram yıldızları, Twitter yazarları ve YouTube fenomenlerinden bahsediyoruz. Belli isimler sosyal medya pazarında önemli güce sahipler. Ancak tanınmış kişiler ve çok yüksek takipçisi olan ünlüler takipçileriyle empati yapma ve bağ kurmada biraz daha zayıflar. Diğer yandan ücretleri de çok yüksek. Bu nedenle markalar daha odaklı hedef kitleye eriştirecek çok fazla takipçisi olmayan mikro influencer’lara yönelmiş durumdalar. Daha az sayıda, kaliteli takipçi kitlesine sahip mikfo influencer’lar pazarlamacılar tarafından daha çok tercih edilecek gibi.