16.05.2014 - 10:48 | Son Güncellenme:
Acı, öfke, yorgunluk... Her birinin yüzünde bu ifade var. Soma'da kazanın olduğu madende görev yapan arama kurtarma ekibi için yaşananlar ayrı bir anlam taşıyor.
Dışarıda yakınlarını bekleyenler kadar, onlar için de her bir dakika çok zor, çok ağır, çok acı geçiyor. Birçoğu arkadaşını, akrabasını kurtarmak için saatlerdir madene girip çıkıyor.
Soma'da görev yapan arama kurtarma ekibi 500 kişiden oluşuyor. Aralarında komşu madenden gelen de, kaza olan madende çalışanlar da...
Murat Mert, arkadaşlarını bulmak madene girip çıkıyor. [Fotoğraf: Zahidin Köşüş/Al Jazeera]
41 yaşındaki Murat Mert, 14 yıldır madende omuz omuza çalıştığı arkadaşlarını bulmak için saatlerdir madene girip çıkıyor. Tam 50 saattir ayakta.
"Patlamanın olduğu gün ben izinliydim, olayı duyar duymaz geldim. İnanması zor, kelimeler kifayetsiz kalıyor derler ya işte öyle. Biz burada madende 100 kaza ihtimali varsa 99'una hazırlıklıydık, binde bir ihtimal vardı. 50 saattir mücadele veriyoruz. İçeridekilerin hepsi tanıdıklarım, dışarıda bekleyenler tanıdıklarım. Soruyorlar 'Oğlumu gördün mü?' diye yanıt veremiyorum. Bazısına geçim kaygısından ben aracı oldum, işe soktum, yani sebep oldum. Giden gelmiyor, çok üzgünüz. Şu anda bütün çabamız arkadaşlarımız tanınacak şekilde çıkarılsın diye ."
42 yaşındaki Ali Yılmaz ise başka bir ocaktan arama kurtarma çalışmalarına katılmak için geldi. Defalarca girip çıktı madene. O da gördüklerini aklından çıkaramıyor.
"O kadar canı bandın üzerine attık ki, hepsi gencecik çocuklardı. Çok kaza gördüm ama bu bambaşka. 300 tane insan, ne diyeceğimi bilemiyorum. Dışarıdakiler en azından battaniyeye sarılı halini görüyorlar, biz nasıl öldülerse onu. Yaşadıklarımı, gördüklerimi unutmam mümkün değil."
Gürkan Doğan ise aynı madenin çalışanlarından. O da kazanın hemen ardından kurtarma çalışmaları için madene inen ilk ekipten. 26 yaşındaki Gürkan Doğan birçok arkadaşının cenazesini çıkarmış madenden, ama özellikle 'kendi devrem' dediği üç arkadaşını arıyor.
"Suyun içinde çalışıyoruz saatlerdir, 5-6 kilometre ilerleyebildik. Öyle bildiğin su değil ama sıcak su, gözlerimizi açamaz hale gelince çıkmak zorunda kaldık. Ben ne diyeyim artık bundan sonrasını şirket düşünsün. "
Kazanın olduğu salı günü saat 4'te madene giren Mustafa Öztürk ise çarşamba günü sabah 10'da çıktığını anlatıyor. Çok yorgun, morali çok bozuk, sadece "her yerde arkadaşlarım yatıyordu" sözleri çıkıyor ağzından.
Kaynak: Al Jazeera / GONCA ŞENAY