01.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Nil Kural
En İyi Film, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Kurgu’nun aralarında olduğu 5 dalda Oscar adayı olan ‘Whiplash’, Türkiye’de de büyük ilgi gördü. Shaffer adlı hayali bir konservatuarda geçen film sert ve mükemmeliyetçi caz eğitmeni Fletcher’la (J.K. Simmons) ile 19 yaşındaki hırslı davulcu Andrew’un (Miles Teller) gerilimli ilişkisini konu alıyor. Filmin başrollerinden birinde de Türkiye’de el yapımı üretilen ziller var denilebilir. Andrew’un prova yaptığı set, stüdyo grubunun ve ilk konserin davul setinde Bosphorus marka ziller kadrajlarda öne çıkıyor. Filmin finalinde Andrew’un uzun davul solosunu attığı sette ise İstanbul Agop zillerini fark etmemek mümkün değil.
Oscar yarışının bu güçlü filminde Bosphorus ve İstanbul Agop’un karşımıza çıkması şaşırtıcı değil zira dünyada caz zili denince ‘sıcak sound’a sahip bu zilleri sadece filmdeki Shaffer Akademi ve Andrew değil, dünyanın en ünlü davulcuları tercih ediyor.
Bizzat aradılar
Bosphorus’un kurucularından Hasan Şeker, 1.5 yıl önce başlayan ‘Whiplash’ sürecini “Filmin sanat yönetmeni Hunter Brown, çekim sürecinde bize ulaştı. Zillerimizin hayranı olduğunu ve filmde kullanmak istediğini söyledi. Biz de memnuniyetle zilleri buradan gönderdik” diye anlatıyor. Buradan derken kast edilen Sultangazi’deki imalathane. Şeker filme 10-12 zil gönderildiğini, çekimden sonra ise zillerin geri geldiğini söyledi. Şirketin kurucularından İbrahim Yakıcı’yı gururlandırmış: “ABD’de dünya çapında bir fuarda, herkes fuarda gelip, ‘Çok güzel olmuş’ diyerek tebrik etti.”
İstanbul Agop’a gelirsek, Esenyurt’ta zil yapan firmanın üretim müdürü Fehmi Erdal, ‘Whiplash’ ekibinin ABD’deki temsilcilikle iletişime geçtiğini belirterek, “Özellikle caz davulcusuyla ilgili bir film olduğu için o tür ziller gönderildi. 10-15 tane zil gönderdik” diye konuştu. Cazla ilgili bir filmde zillerinin kullanılması Erdal’a göre şaşırtıcı değil. Erdal, “El yapımı olması itibariyle İstanbul zilleri cazcılar tarafından tercih ediliyor çünkü ses olarak geniş bir kitleye hitap ediyor. Her bir zilin kendine özgü bir sesi, kimliği vardır, o yüzden cazcılar bunu kullanır” diyor.
Aİle sırrı
Zilciyan ailesiyle başlayıp süren el yapımı zil üretme geleneğinin formülünün birkaç kişinin bildiği, ustadan çırağa geçen bir sır olduğu efsanesi ise İbrahim Yakıcı’ya göre doğru: Zil üretiminin “Anası kalbi her şeyi Türkiye” diyor Yakıcı. Dolayısıyla ‘Whiplash’teki Türkiye üretimi ziller şans değil, sadece işine hakim bir sanat yönetmeninin asla ihmal etmeyeceği bir öğe.