CaddeNELER YAPMALI, NASIL KORUNMALI?

NELER YAPMALI, NASIL KORUNMALI?

16.09.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Üç gündür, yazı dizimizde kalp ve damar hastalıkları hakkında bilgi sahibi olduk. Sırada korunma yolları var. Daha doğrusu beslenme ve egzersizle ‘hayat kurtarma’nın önemini anlatmaya çalışacağız

NELER YAPMALI,  NASIL KORUNMALI

Vedat Hoca’nın dediği gibi işin özeti ve aslı, damar içinde üstleri ince bir tabakayla kaplı, patlamaya hazır yumuşak plakları koruma gerekliliği. Bunun için hastaların artık beslenme alışkanlıklarını, hareketsiz hayat biçimlerini iyileştirmeleri tavsiye ediliyor. Daha sağlıklı bir yaşam tarzı ve doktorlarının yardımıyla insanlar önlemlerini hastalanmadan önce almalı.

Haberin Devamı

Vedat Hocam ne yesin insanlar, neler yapsınlar ya da yapmasınlar?
Prensip olarak aslında hep söylendiği üzere sebze ağırlıklı bir diyetin her zaman çok büyük yararı var. Yağ dengesini sağlamak, katı yağları azaltıp, sıvı yağları ön plana çıkarmak lazım. Ama tabii bu da bazen yanlış uygulanıyor. Biz “Katı yağları bırakın, sıvı yağlardan ölçülü olarak alabilirsiniz” diyoruz ama bu yanlış anlaşılıyor ve her sabah kahvaltıda büyük bir kap içinde zeytinyağına ekmek batırarak yiyen hastalarımız oluyor. Bu da tabii kilo almaya neden oluyor.
Diyet biçiminde en temel besinin mutlaka sebze ve tahıl olması lazım. Yeşil sebzelerin ağırlık kazanması gerekir. Basit karbonhidratların, hamur işi, börek, çörek, unlu gıdaların en aza indirilmesi, basit ve işlenmiş karbonhidratlardan uzak durulmasını öneririm. Basit karbonhidratlar, şekerli gıdalar kan şekerini çok çabuk yükseltiyorlar ve bu damar sağlığında çok zararlı oluyor. Unlu gıdalar alırken de mesela kepek, çavdar gibi buğdayın kabuğunu da içeren kepekli gıdaların alınması çok yararlı.

Kırmızı et konusunda ne diyorsunuz?
Kırmızı etin yağından yani katı yağdan cidden çekiniyoruz. Bu nedenle et biçimini tamamen kırmızı etten soyutlamak değil ama miktarını ve özellikle yağlı eti daha aza indirmek tercihimiz.

Ne kadar mesela?
Ben genellikle hastalarıma kırmızı etin haftada birden fazla olmamasını ve miktarının da 100-150 gram civarında olmasını tavsiye ediyorum. Tavuk yerken de dikkat etmemiz gereken kısmı derisi, çok fazla yağ içeriyor. Izgara yaparken tavuğun derisiz kısımlarını kullanmak lazım. Etleri yenme sıklığı olarak bir sıraya koyarsak, faydalı omega-3 yağı ihtiva eden balık etinin ön planda olması tercihimiz. Ön planda derken haftada 2-3 kez demek istiyoruz ve her sefer 100-150 gram arası. Yani birinci olarak balık, ikinci olarak tavuk, üçüncü olarak kırmızı et gibi bir sıralama yapmak mantıklı olur.

Yani siz kısacası aslında Akdeniz diyetini tavsiye ediyorsunuz, değil mi?
Zaten damar sertliğinin en az Akdeniz adalarında olduğu biliniyor. Bunun sebebine baktığımız zaman üç temel öğe var. Bunlardan birisi balığın daha çok yeniyor olması, yeşil sebzenin ve tahılın diyette çok önemli bir yer tutması, birde yağ olarak zeytinyağının ağırlıklı kullanılıyor olması. Kuzey ülkelere gittikçe alkol alma oranı artıyor, toplumun belki soğuk ülkede enerji alma ihtiyacı nedeniyle katı yağları, yağlı etleri ve daha fazla yağlı gıdaları tüketmesi, basit şekerli tercih etmesi nedeniyle damar sertliğinin Akdeniz’e nazaran daha yüksek olduğunu görüyoruz.

Peki Vedat Hocam, başka nelere dikkat etmeli kalp krizinden korunmak veya oluşmuş damar hastalıklarını durdurmak hatta geriye çevirebilmek için?
Stresten korunmak, sigara içmemek çok önemli. Hareketli bir yaşam sürmek yani her gün egzersiz yapmak gerekir. Hareket deyince aklıma hep gelir, çok güzel bir fotoğraf vardır. Bir spor salonuna çıkan merdivenler var, bir de yürüyen merdivenler. Kimse ortadaki normal merdiveni kullanmıyor, herkes yanlardaki yürüyen merdivenden çıkıyor. Yani egzersizi yaşamımızın her anına sokmak lazım, her fırsattan yaralanmak şart. Kendisini aldatmak için egzersiz yapmamalı insanlar. Aslında egzersiz yapmanın en sağlıklı yolu ileri yaşlarımıza kadar yapabileceğimiz iki önemli egzersizden yararlanmak. Bunlardan birisi yüzme, birisi de yürüme, bunlardan hiç taviz vermemek lazım. Bunun dışındaki egzersiz ve spor yöntemlerinde de aşırıya kaçmamakda fayda var çünkü aşırıya kaçtığımız zaman olabilecek diz, bel, ayak bileği gibi sakatlanmalar, daha ileride hiç yürüyüş yapamaz hale gelinmesine sebep olabilir. Benim önerim haftada 300 dakika yani günde 45 dakika kadar veya haftada 5 gün birer saat kadar bir yere gidiyormuş temposunda yürüyüş yapmak. Ne çok hızlı, ne de çok yavaş.