28.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ALP EREN KAYA
Ankara Kalesi’nde İnalcık’ın görüşmelerini yaptığı, kendisine özel olarak tahsis edilen, çalışma odasının bulunduğu ve vakit geçirmekten oldukça keyif aldığı tarihi Kınacızade Konağı’nda cenaze töreni öncesi bir araya gelen Hasan Soygüzel, Emine Çaykara ve Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu, İnalcık hakkında konuştu. Profesörün kişisel eşyalarının olduğu odayı ilk kez İnalcık olmadan ziyaret eden isimler duygu dolu anlar yaşadı.
Halil İnalcık’ı son ziyaret ettikleri bayram gününü anlatan Hasan Soygüzel, ziyaretin sonunda İnalcık’ın herkese alçak gönüllülükle teşekkür ettiğini ve “Bugün hep birlikte sevgimizi yeniledik” ifadelerini kullandığı söyledi. “Sevgimizi yeniledik” ifadesine oldukça takıldıklarını kaydeden Soygüzel, “Bence bu çok önemli. Aslında bugün içinde bulunduğumuz toplumsal sorunların da çözümü. Türkiye çok büyük badireler atlattı, toplum olarak bir ve beraber olduk. Sevgimizi yeniledik aslında bir nevi. Bence her fırsatta, sık sık sevgimiz yenilemeliyiz. Halil İnalcık’ın bana bıraktığı en son miras bence bu; sevgimizi yenilemek” diye konuştu. İnalcık için Osmanlı Tarihi ile ilgilenmenin işten öte bir aşk olduğunu aktaran Soygüzel, “Yaptığı her işi heyecanla yapan birisiydi bir kere ve hiçbir detayı atlamazdı” dedi. İnalcık ile tanışmasını “Hayatımın onur levhası” olarak tanımlayan Soygüzel, İnalcık’ın inanılmaz bir alçak gönüllülüğe sahip olduğunu ve 100 yaşına kadar da çalışmayı elden bırakmadığını söyledi.
‘Halis insandı’
Halil İnalcık’ın hayatını anlatan kitabı kaleme alan Emine Çaykara, İnalcık’ı, “Hakikât aşığı” olarak tanımladı. İnalcık’ın gerçek bir entelektüel olduğunu kaydeden Çaykara, İnalcık’ın bütün birikimiyle son zamanına dek yeni yayınları bile okuyarak incelediğini, 100 yaşına kadar da pırıl pırıl bir zekaya sahip olduğunu söyledi. Halil İnalcık’ın yapmak istediği ve amaçladığı neredeyse her şeyi yaptığını belirten Çaykara, “Topkapı Sarayı’nın ilk Müze Müdürü Tahsin Öz, onun için ‘halis insan’ demişti. Hocam, halis insandı” dedi.
‘Dünya tarihçileri öksüz kaldı’
İnalcık ile 1993’te Bilkent Üniversitesi’nde doktora dersi verdiği zamanlarda Ankara’da tanıştıklarını belirten Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu, şimdiye kadar da öğrenciliğinin devam ettiğini söyledi. İnalcık ile Anadolu’nun birçok yerine arkeolojik tarih gezileri yaptıklarını kaydeden Erdoğdu, “Çok şefkatli bir insan. Sadece bir hoca olarak değil, bir baba-oğul ilişkisi ya da baba-kız ilişkisi kuruyor insanlar onunla” dedi. İnalcık’ın yolun başında olan ilim meraklılarına bile saygıyla yaklaştığını ifade eden Erdoğdu, İnalcık’ın alçak gönüllülüğüne dikkat çekerek, “Hatta meslektaşım diye onlara hitap eder, cesaretlendirirdi” dedi. “Dünya tarihçileri öksüz kaldı” değerlendirmesinde bulunan Erdoğdu, “Sadece Türkiye’nin hocası değil, yüzlerce profesör yetiştirdi. Öğrencileri dünyanın dört bir yanına yayıldı” dedi.