02.07.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ-İstanbul
Dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından olan ve çalışmalarını ABD ile İsviçre’de sürdüren Prof. Dr. Gazi Yaşargil geçen cuma günü Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde genç meslektaşlarıyla buluştu. Genç beyin cerrahlarıyla birlikte bir beyin ameliyatına da giren Yaşargil, kanserin sebebinin tam olarak bulunamamasının kendisini mutsuz ettiğini söyledi.
Türk beyin cerrahisinin dünyayı yakaladığını anlatan Yaşargil, “Ben 1960 yılında beyin cerrahisine başladığımda, beyin cerrahı sayısı dünyada 500’dü. Türkiye’de de hiç yoktu. Şimdi Türkiye’de 1400, dünyada 40 bin beyin cerrahı var. Bilgisayar teknolojilerinin ilerlemesi, teşhiste muazzam kolaylıklar getirdi. Hastaya zarar, acı vermeden araştırılabiliyor. Beyin cerrahisinde teşhiste ve tedavide iyiye gidiyoruz” diye konuştu.
Yaşargil, kanser konusunda ise mutsuz olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ama beni hala memnun etmeyen durum şu. Kanserin ne olduğunu hâlâ bilmiyoruz. Kanserin sebebi henüz tam bulunamadı. Bütün kanserlerin nedenini bilmiyoruz. Benim bildiğim beyin kanseri başka tarafa sıçramıyor, beyinde kalıyor. Kanserin nedeninin bulunması benim için çok önemli.”
Can’ı ikna ettim
Gazi Yaşargil meslektaşlarıyla gerçekleştirdiği buluşmada çok sık paylaşılan tarihi bir anekdotla ilgili de düzeltme yaptı. “Can Yücel yerine bana burs verildiği çok söyleniyor” diyen Yaşargil şöyle devam etti:
“Ama ne bana burs verildi ne de Can’a. Hasan Ali Yücel, Temmuz 1943’te yanıma gelerek ‘Gazi Bey, Can bana söyledi Viyana’ya gitmeye karar vermişsiniz. Ben de Can’ı İngiltere’ye göndereceğim. Lütfen onu ikna edin’ dedi. Ben de ikna ettim, yol gösterdim sadece. Ama ikimize de burs verilmedi. İkimizde ailemizin imkânlarıyla yurtdışına çıktık. Can çok iyi arkadaşımdı.”
Aşık olunca koca beyin şaşırıyor
Her insanın beyninin 150-200 odacıktan oluştuğunu ve her odacığın başka düşünceler ürettiğini anlatan Yaşargil şöyle devam etti:
“Beyin hastalıkları da bir odayı vuruyor. Geri kalanı yerinde duruyor. Beyin hem uzayı algılamaya çalışıyor hem de atomu parçalamaya çalışıyor. Her kararımızı yüzde 51 ile veririz. Sadece aşık olduğumuz zaman yüzde 100 karar veririz. Yani kimyevi anlaşma. Bazen bir bakış, şimşek çakar. O zaman nasıl oluyor ki koca beyin, yüz milyar hücre birden şaşırıveriyor. İnsan her şeyi unutuyor. Bir hücre gidiyor milyarlarca hücre arkasından gidiyor.”
‘CEP’İ ÇOCUKLARA YAKLAŞTIRMAYIN
Cep telefonlarının beyne etkisi konusunda henüz kesin bir çalışmanın olmadığını da belirten Yaşargil, cep telefonu kullanmadığını ve cep telefonlarının çocuklardan uzak tutulması gerektiğini söyledi.
Yaşargil, çevre kirliliğinin genlerimizi olumsuz etkileyeceği uyarısında da bulundu.