14.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
NEVZAT DİNDAR - ÖZEL RÖPORTAJ
Galatasaray başkan adayları arasında bulunan, şu anki başkan yardımcısı Özbek, “Bu borçtan korkmasınlar. Bugün bu kulübü yönetecek basiretli insanlara ihtiyaç var” dedi ve tarihi bir söz söyledi: “Bugün görevden kaçanlar, yakın olan güneşli günler geldiğinde hiç ortaya çıkmasınlar.”
Dayanışma, disiplin, denetim... Galatasaray’da gelecek ay yapılacak genel kurulda göreve talip başkan adayları arasında yer alan Dursun Özbek’in seçim sloganı...
Duygun Yarsuvat döneminde başkan yardımcısı olarak önemli işlere imza atan Özbek, Milliyet’in sorularına içtenlikle, samimi cevaplar verdi.
Yen’in ruhu sızlamıştır
Mali kongrede bir fotoğraf ortaya çıktı. Adeta bölünmüşlüğün resmi gibiydi. Siz bunu görünce ne hissettiniz?
- O fotoğraf malum. Galatasaray’da keskin bir şekilde taraf olunması doğru değil... Galatasaray’da kan davası, taraf, kutuplaşma olmaz. Galatasaray’ın etik kuralları buna müsaade etmez. Ben eminim ki o manzara karşısında kurucumuz Ali Sami Yen’in ruhu da, Çanakkale’de şehit olan Galatasaraylı ağebeylerimizin ruhu da sızlamıştır. Galatasaray bize onların emaneti. Neyi paylaşamıyoruz?
Rakamlar, seçilirseniz işinizin kolay olmayacağını gösteriyor. Mali konulardan sorumlu kişi olarak nasıl bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu söyler misiniz?
- Galatasaray’ın bütününe bakmak lazım. Şu anda görüyorum ki borç-alacak farkının detayına giren yok. Sırf rakam boyutuyla baktığınız zaman durum ürkütücü görünebilir. İçine girdiğinizde ise görüyorsunuz ki bunun büyük bir kısmı şirketler arasındaki borçlanmalardan kaynaklanıyor. Salt rakamlara göre değerlendirilme yapılacak olursa Amerika Birleşik Devletleri’nin borcu trilyon dolar. Amerika’nın bu sebeple bugün çoktan iflas etmiş olması lazım. Böyle bir değerlendirme yanlış olur. Galatasaray borçlarını yapılandırmış durumda ama Galatasaray’ın kapısına kilit vurulursa o zaman bu borçlar kulübün sonunu getirebilir.. Bu sportif faaliyetler devam ettikçe borçlar kademeli olarak azala azala uzun sürede yok olacaktır. Yani şov devam ettiği müddetçe Galatasaray’ın sırtı kolay kolay yere gelmez.. (Show must go on)...
Peki düzlüğe çıkmak için ne kadar süre öngörüyorsunuz?
- 2 sene yeter. Daha da çabuk olabilir. Galatasaray’ın sıkıntısı bölünmüşlüktür. 42 yıllık ticari tecrübemle çıkış noktasını biliyorum. Galatasaraylılar bu borçtan korkmasın. Bugün bu kulübü yönetecek basiretli, kapasiteli insanlara ihtiyaç var. Lütfen bu görevden kaçmayın. Bugün kaçanlar yakın olan güneşli günler geldiğinde hiç ortaya çıkmasın.
Çok adaylı bir seçim olacak. Mutlu musunuz?
- Samimi olarak söyleyeyim tüm başkan adaylarını kutluyorum. Galatasaray’ın mali durumundan ürkmeden bu hizmet yarışına girdikleri için kutluyorum. Adnan Öztürk de, Turgay Kıran da çok sevdiğim arkadaşlarım. Mustafa Cengiz Bey keza öyle... Bizlerin iddiası, bu noktada ‘Ben daha iyi hizmet ederim’ olacaktır. Galatasaraylılık duruşu budur.
25 milyon aday!
“Aday olunmaz, gösterilir.” Bu sözünüzü açabilir misiniz?
- Projelerin devamını sağlamak ve nihayete erdirmek için bir sonraki dönem de içimizden bir arkadaşımızı ön plana çıkarmak istedik. Tabii performansa göre... Yönetici arkadaşlarım da sağolsunlar bu göreve talip olmam için beni işaret ettiler teşvik ettiler. Ama asıl patron genel kuruldur. Genel kurulu temsil eden arkadaşlar da beni ön plana çıkardı söz artık patronlarda... Bir de bizim tüzüğümüz şeklen yönetime talip olanların 100 imza ile aday gösterilmesini zorunlu kılar. Yani Galatasaray’ın ananesi burada tüzüğe de yansımıştır.
Başkan olma hayaliniz ne zamandan bu yana var?
- Galatasaray’ı seven, destekleyen 25 milyon gönüldaş var. Her Galatasaraylının gönlünde imkanlar elverdiğinde başkan olmak yatar. Galatasaray’a başkan olmak bir Galatasaraylının zirve yapmış dileğidir, hayalidir.
Nasıl bir yönetim listesi oluşturacaksınız. Burada neye dikkat ediyorsunuz?
- Galatasaray, Türkiye’nin dünya çapında ürettiği tek markası. Galatasaray’da yönetici olmak veya sporcu olmak sizi elbette toplum nezdinde ister istemez popüler yapar. Manşetlere çıkarsınız. Magazine yönelik iştahlarınız varsa onları körükleyen yönü var. İş hayatınıza da etkileri olabilir. Eğer ajandanız buysa bu işe heveslenmeyin derim. Galatasaray’ın ezici çoğunluğu gibi ben de bir Galatasaraylı olarak bunu şiddetle reddediyorum. Galatasaray’a hizmet etmek maksadıyla gelmeniz lazım. Aksi halde Galatasaraylılar bu isteğinizi pişmanlığa çevirecek kapasitededirler. Camiamız bu tarz yaklaşım gösterenleri anında tesbit eder ve gereğini yapar. Ben çalışacağım arkadaşların sadece iş odaklı olmasını istiyorum.
Yapay kutuplaşma
İnan Kıraç’ın isminin bu kadar çok geçmesi sizce doğru mu? Size göre Kıraç nerede duruyor?
- Kıraç tüm Galatasaraylılar gibi benim Galatasaray Lisesi’nden ağabeyimdir. Her Galatasaraylı gibi herkesin söz hakkı olduğu kadar onun da vardır. Galatasaray’ı dinamitlemek isteyen insanlar kutuplaşmayı körüklüyor. Bu yanlış... Galatasaray’ın ilkeleri bellidir. Alternatif yaratmak istiyorsanız bu tutum etiğe terstir. Galatasaray yaklaşık 600 yıllık bir kurum olarak bugünlere gelirken kendi değerlerini, kendi etik kurallarını ve ilkelerini oluşturmuştur. Onun için bugün yaratılmak istenen kutupların hepsi yapay.
Son olarak ne mesaj vermek istersiniz?
- Ben camiaya şu mesajı vermek istiyorum. G.Saray’da bugün, görev alma günü. Bugün görevden kaçanları ilerde tarih yazacak. Unutmasınlar ki bugün ortaya çıkmayanlar yarın güneşli günlerde G.Saray’ın kapısından içeri giremezler. Geçen yıl yapılan seçim öncesinde Duygun ağabey bana telefon ettiğinde ‘Dursun seni listeye yazıyorum. Böyle böyle bir durum var. Göreve gidiyoruz’ dedi. ‘Emredersin hocam’ dedim. Ben istiyorum ki Galatasaray’da 7-8 başkan adayı çıksın. Benim beklentim bu. Hizmete davet edilen insanların mazaret üretmemesi lazım. Kişiye değil camiaya bir mesajdır bu. Bizim geleneklerimizden biridir bu.
‘Galatasaray’ı kimse satamaz’
Kulüp Ruslar’a satılacak dedikodusu var. Yanıt vermek ister misiniz?
- Galatasaray’ı kimse satamaz. Kimse de alamaz. Bu kulüp bu toprakların bu ülkenin insanlarının takımı. Bunu iddia edenler Galatasaraylı değil. Galatasaray’ı satın alacak para dünyada yok. Galatasaray’ı satacak adam da dünyada yok. Burası bir duygular ve hisler camiasıdır.
‘Düşmanlık yok, rekabet var’
Fenerbahçe ile ilişkiler nasıl olacak?
- G.Saray’da Duygun Hoca’nın bir duruşu var. Sıfır kavga, sıfır problem. Düşmanlık yok rekabet var. Bizim felsefemiz bu. Spor bir yarışma ve şovdur. Müşterek menfaatlerimiz için birlikte çalışacağız ama sahada kıyasıya rekabete devam...
"Sıra Şampiyonlar Ligi’ne geldi"
Şampiyonluk hedefinin “Olmazsa olmaz” olduğunu söyleyen Özbek, “UEFA’da şampiyon olduk. Sıra geldi Şampiyonlar Ligi’ne... Bu hedefler Galatasaray kurulduğu zaman koyulmuş zaten” diye konuştu.
Sportif yönden nasıl bir Galatasaray vaat ediyorsunuz?
- Hamza Hoca ile ilgili bir tereddüt yok. Bir spor kulübünün hedefi başarıdır. Galatasaray’ı şampiyon yapmak her zamanki olmazsa olmaz hedefimiz... UEFA’da şampiyon olduk. Sıra geldi Şampiyonlar Ligi’ne... Gelen kişilerin bu hedefi koyması, amaçlaması gerekir. Bu hedefler Galatasaray kurulduğu zaman koyulmuş zaten.
Başkan seçilirseniz Sneijder’le yeni sözleşme yapacak mısınız?
- Bu sorunun cevabı seçildikden sonra verilse daha iyi olur. Dördüncü yıldıza koşarken en önemli aktörlerden bir tanesi.
Futbolu kime emanet etmeyi düşünüyorsunuz?
- Şu anda çalışmalar sürüyor. Futbolu Abdurrahim ve Ali Bey yönetiyor. Kendilerinden son derece memnunuz. Yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görevim onların yolunu açmak. Ben bu görevimi yapıyorum.
"Paraşütle gelmedim"
Adaylığının ardından “Kim bu Dursun Özbek?” soruları akıllara geldi. Ancak o, yıllardır Galatasaray camiasının içinde olduğunu söyleyerek, bununla ilgili oldukça bol örnekleri olduğunu da gösterdi.
Sayın Başkan Duygun Yarsuvat sürekli olarak sizin maddi fedakârlığınızdan bahsediyor. Rakam sorsak söyler misiniz?
- Bu konuda birşey söylemek istemiyorum. Siz bu soruyu sormamış olun, ben de duymamış...
15 seneden beri camiama hizmet ediyorum. Her manada. Ailemle, çocuğumla, yeğenimle... Erdoğan Teziç hocam Galatasaray Lisesi’nde müdürdü. Taksim’de o dönem bende Nippon Otel’in sahibiydim. O zamanki tek otelim. Lisede kazan patlıyor, sıcak su yok. Yatılı okulda öğrenciler var ve onların çamaşırları yıkanamıyor. Okulun bütçesinde de böyle bir para da yok. Erdoğan hoca bana telefon etti, çare arıyor, “Ne yapabiliriz?” dedi. Hocam dedim, kirlileri arabaya yükle ve bana yolla. Her sabah araba gelsin, kirlileri bıraksın temizleri alsın. 1.5 sene böyle hizmet verdim.
Özhan ağabey kulüp başkanı iken geldi. Bütçe yine sıkıntılı... Konaklama sponsoru olmamı istedi. Ne kadar menajeri, futbolcusu, yabancı takım varsa gönderin dedim. Yine bir ücret talep etmedim.
Yapmazsam ayıp
Florya’da yaşlılar yurdu yapılıyor. Temel atılacak, bütçe yok. Beton lazım. Hemen devreye girdik, gönderdik. Aynı yerin mobilyası yapılacak. Yine benim sektörüm, elimizden geleni yaptık. Üniversite yurt açacak. Yatak, yorgan, mobilya lazım. Gönder denildi, gönderdim. Geçen dönem de takımlar ve futbolcular geliyor. Otelimiz ana sponsor... Para lazım yine elimizden geleni yaptık.
Hem Galatasaraylı olarak hem de ailemizden aldığımız kültür bunların ifadesini reddediyor. Bunlar söylenmez aslında... Ama öyle paraşütle gelmediğim bilinsin diye mecburen anlatıyorum.
Galatasaraylılık duruşu budur. Benim imkanım ve bunu yapabilecek gücüm var. Yapmazsam ayıp...
Kelimeler ne ifade ediyor?
Galatasaray: Yaşam şekli, olmazsa olmazımız... Yuvamız...
Ali Sami Yen: Kurucumuz, ağabeyimiz. Büyük bir hayali başlatan muhteşem bir vizyoner bugün de yolumuzu aydınlatan ışık.
Metin Oktay: Taçsız kral... İnsan..
Fatih Terim: İmparatore
Hagi: Sihirbaz
Drogba: Assolist
DURSUN ÖZBEK KİMDİR?
1949 Giresun doğumlu. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü mezunu. 1974 yılından beri otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Özbek, 1988 yılından beri ise turizm sektöründe Nippon ve Point Hotel zincirleriyle İstanbul’da, Kimeros ve Mabiche otelleriyle de Antalya’da hem yatırımcı hem de işletmeci olarak faaliyet göstermekte.